53.BÖLÜM - VELAYET

11.4K 707 78
                                    

53.bölüm

~

Benim yaşamak için tek sebebim Derin...

~

Birisi bana saçmalıyorsun dese desem, bunu etrafımda ki herkes söylerdi. O yüzden ben kendime söylüyorum, kesinlikle saçmalıyorum. Fırat'ı kıskanıyor olamam. Bu büyük saçmalık olur. O kızla barışmış olabilir, o kızla evlenecek olabilir bana ne bundan. Neden kalbim sıkışıyormuş gibi hissediyorum, neden gözlerim doluyor sürekli. Fırat'ın mutlu olmasını ben herkesten daha çok isterim. O benim arkadaşım, beş yıldır böyleydi. Derin bir nefes alıp sakinleşmeliydim. Bugün Sarp'ın telefonundan sonra geçen ikinci gündü. Ofiste çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Toparlanıp çıkmak için ayaklandığım esnada kapıya vurarak içeriye girdi Büşra.

"Naz hanım bir hanımefendi geldi sizi görmek istiyor."

"Kimmiş?"

"Bilmiyorum."

"Peki al içeriye." Kalktığım yere geri oturdum. İçeriye Aylin girince şaşırdım. Ayağa kalkıp elini sıktım.

"Kusura bakma çıkıyor muydun?"

"Evet ama sorun değil." Elimle oturmasını işaret edip geri oturdum. Sabahtan beri kafamda çatıştığım kız ya da kadın her neyse buradaydı. Sanki ayıp bir şey yapmışım gibi gözlerimi kaçıyordum.

"Seni dinliyorum" dedim çünkü bu çok saçma bir durumdu.

"Seninle bir konu konuşmak için geldim, daha doğrusu özür dilemek için." Kaşlarım çatılırken devam etmesini bekledim. "Fırat'la ayrılığımızın senden kaynaklandığını düşünmüştüm. Bilirsin işte, kadınca sezgiler." Ne anlatıyordu bu kadın. Oysa ben pek bir şey bilmem. Sezgilerim ise onun bahsettiği kadar yok bile. "Yani Fırat'ın sana duyguları olduğunu düşündüm" dediğinde şok olmuş bir yüzle yüzüne baktım. Ne saçmalıyordu.

"Geçen gün konuştuk ve bana bunun büyük saçmalık olduğunu söyledi. Sen onun en yakın arkadaşının eşiydin. Aslına bakarsan gerçekten öyle, sizin birbirinize karşı -" derken elimi kaldırdıp susmasını sağladım. Zira kan beynime yürüyordu.

"Aylin seni anlamıyorum, ne için buradasın?" Yüzü inanılmaz bir şekilde değişti.

"Diyorum ki artık sevgilimi bırak. Onu arama, ona ihtiyacın olmasın. Onu bana bırak çünkü evleneceğiz biz. Sen artık bir şeylerle başa çıkabilirsin değil mi? Yani o olmasa da yaşayabilirsin." Ayağa kalktı. "Sevgilimi aramanı istemiyorum, rahat bırak artık." O giderken geride beyninden vurulmuş bir ben bıraktı. Onların ayrılığının sebebi ben miydim? Fırat o yüzden mi geçiştirmişti beni. Aslında bu konu onların arasında da konuşuldu ama benim hiç bir şeyden haberim yoktu öyle mi? Ne olur bu kötü bir rüya olsun. Çünkü olmaz. Çünkü olamaz. Fırat ve ben olamaz. Hırsla çıktım şirketten. Dolan gözlerime sinirlendim ağlamadım, ağlamamalıydım. Saçmalık, çok saçma...

Taksiye binip eve gitmeye başladım. Aslında ben hiç bir yere gidemiyordum. Hep olmamam gereken yerde başlıyordu savaşım. İçimde ki savaşım bundandı bitmez. Çünkü hep yanlış başlıyor. Bunları kabul etmem edemem. Fırat, Emir'in en yakın arkadaşı, bu delilik olur, saçmalık olur, yasak olur ama biz olmaz. Yaşı büyüdükçe insanın başka savaşları oluyordu. Yaşın kadar büyüyordu sorunların. Ne kadar büyürsen o kadar büyük oluyordu yükün ama ben bunun altında kalırdım. Bu söylenenler beni deli ediyordu.

Kötülük yaşım kadar yapışıyordu yakama. Emir benim yanlış başlayan en büyük doğrumdu. Neden öldü kocam. Dünya da ölecek o kadar kötü varken neden Emir. Nefes alamıyordum artık, daraldım yine. 23 yıl kadar düştü ağırlık omuzlarıma. Başkasına dön dünya ama benim için dur ne olur. Ben nasıl yaşayacağımı bilmiyorum çünkü. Attığım her adımda daha da batıyorum kimse görmüyor mu beni? Ben acılı bir kadınım, yanlış başlayan bir bebek olduğum yetmez mi? Daha nefret edecek kim var etrafımda. Bir kere olsun doğru olmaz mı yolum, hep mi ben. Niye?

SARDUNYA (2018)Where stories live. Discover now