25.BÖLÜM - EMİR '4'

27.8K 1.3K 123
                                    

25.bölüm - emir '4'

~

Verandaya bir sürü saksı yerleştirdi ama çiçek yetiştirmeyi bilmediği için yapay çiçekler ekti toprağa.

~

1 hafta sonra...

Son kere döndüm yatakta. Beceremedim yine kalktım yataktan. Saat sabahın beşi ben yine uykusuz bir şekilde indim merdivenleri. Ev sanki buz gibiydi. Ne saçma ben üç yıl bu evde yalnız yaşadım zaten, bir kaç hafta da ya da bir kaç ayda ne oldu bana. Üç yılda iliklerime işlediğim yalnızlık şimdi ruhumu sıkıyordu. Boş gözlerim onun odasının kapısına takıldı. Bomboştu orası. Annemi arayıp Naz'ı almasını söylemiştim o gece. Annem bir hafta içinde onun bütün eşyalarını toplayıp odayı boşalttı.

Çıplak ayaklarımı sürüyerek mutfağa girdim. Canım hiç bir şey istemiyordu. Bugün işim yoktu ama anneme de gidemezdim çünkü Naz gidene kadar orada kalacaktı. Annem onu yeni bir yere yerleştirdiğinde geçecekti bu duygu boşluğu. Ben ona ait değildim ya da o bana. Bu hikayenin bir yolcusu vardı o da sardunya. Geçen şu bir hafta da hiç bulaşık çıkarmadım. Koltuğun yastığını bile bozmadım. Oysa ben ben dağıtırdım, toplamak umurumda olmazdı. Naz yaptı. Bana bu huyu o aşıladı.

Evin içinde deli gibi temizlik yaptığını görmeseydim ya da geceleri deliksiz uyduğuna şahit olmasaydım, yorulduğunu bilmeseydim hiç bu kadar umurumda olmazdı belki. Günlerce tertemiz tuttu bu evi. Kırıp döktüklerimi temizlerken yerlerine yenilerini koyarak bana kriz alanı oluşturdu. Aslında bu evde her şeyi bana göre ayarlıyordu. Bir tek sabahları erken kalkamazdı, o da gece ders çalıştıkan sonra mutfağı topladığı, içine sinmeyip evi süpürüp sildiği içindi. Sırf geceleri yaptığı temizlik yüzünden bana sessiz çalışan elektrikli süpürge aldırmıştı.

Verandaya bir sürü saksı yerleştirdi ama çiçek yetiştirmeyi bilmediği için yapay çiçekler ekti toprağa. Bahçe salıncağını bir kez kırdığını unutmamalıyım çünkü çok komikti. Beni görünce koşarak kaçtığı hali ona dakikalarca gülmeme sebep olmuştu. Bazen sinirlenip bana her şeyi yaptırıyordu. Bir gün mutfağı toplandık. Bir gün odasının lambasını değiştirdim, hiçte anlamam oysa. Bir gün benim odamda değişiklik yapmak istedi kabul etmedim. Sinirlendi ben daha çok sinirlendim, sırf o değişim gerçekleşsin diye eline metreyi aldı, yatağın ayağında ölçü tutarak yatağı sadece bir milim kaydırdı, sadece bir milim. Sonra zafer kazanmış gibi merdivenleri koşarak inmeye başladı. Ben şok olmuş bir şekilde onu izlerken o son basamakta takılıp poposunun üstüne düştü.

İşte böyle geçiyordu onunla günlerim. Hatta bir pazar günü saklambaç oynarken Derin'i kaybetmiş. Odama  bakmak aklına geldiğinde bizi uyurken görmüş meğer. Gözlerim sızladığında onu yine çok fazla düşündüğümü anladım. Bu defa açtığım yaraları ben onarmadığım için vicdan azabı çekiyor olsam da yalan söylediğini hatırlayıp içimi soğutuyordum. İşte bundan çok daha tehlikeliydi benim hastalığım.

Öte yandan bu onun hayatıydı. Beni bırakması gerekiyordu. Yalan söylemiş olmasaydı eğer ona güzel veda ederdim ama... Telefonumun sesiyle odama çıkmaya başladım. Bir yandan da artık evi değiştirmem gerektiğini anımsattım kendime. Bu ev uğursuz bir evdi. Annem halledecektir. Telefonumu elime alıp baktım. Naz! Kaşlarım gerildi bir an. İçimden bir cız hissi geçtiğinde dişlerimi sıktım. Fark ettim ki ona hâlâ sinirliyim. Telefonu açıp kulağıma koydum yine de.

"Ne  var."

"Emir."

"Anne?"

"Emir Naz gitmiş."

SARDUNYA (2018)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin