1 yıl sonra...
Serkan ve Cemre, Songüllerin evindeydi.Cemre : nasılsın kardeşim?
Songül : iyiyim kardeşim... neyse, az kaldı dimi?
Cemre : evet kardeşim... öyle...
Songül : ee naapıyosunuz? Sizin nasıl gidiyo?
Cemre : fizik tedaviden geliyoruz, o kadar mutluyum ki... oğlum yürümeye başlıyor sonunda Songül...
Songül : ne mutlu sana kardeşim. Serkan sen nasılsın?
Serkan : iyiyiz Songül. Biz de burdan sonra Ali'nin yanına gidicez.
Songül : öyle mi? Gidin, belki yeni birşey vardır. Gerçi olsa Ali söylerdi dimi?
Serkan : söylerdi...
Ali, tüm gün karakoldaydı. Kafasını işten kaldıramıyordu. Kendini işe vermek ona iyi geliyordu...
Fadik : amirim, amirim...çok önemli...
Ali : nooldu?
Fadik : amirim, güzel bir haber var. Hatice... Hatice hanım uyandı.
Ali : uyandı mı? Nasıl ya? İyi mi peki?
Fadik : bilmiyorum amirim, sadece hastaneden uyandığını haber verdiler. Komadan çıkmış.
Ali : tamam, hemen gidelim.
Birlikte hastaneye gittiler...
Kader ve Doruk evde ikizlere bakıyordu...
Doruk : Burak... Burak hadi gel buraya...
Kader : Doruk, zorlamasana, daha ufacık o. Yürümüyor işte...
Doruk : tamam, Burak yürümüyorsa ben de bu küçük kızla ilgilenirim. Belki o Doruk amcasına doğru yürür.
Kader : Doruk ya...
Kader, Burak'ın Doruk da Damla'nın elinden tutup evin içinde yürütmeye başlarlar...
Doruk : Kader... bizim ne zaman çocuğumuz olucak?
Kader : ne?
Doruk : benden iyi baba olmaz mı? Bizim neden çocuğumuz olmasın ki? Ben çok iyi baba olurum. Olmayacağımı mı düşünüyosun?
Kader : yoo... yani olursun... olursun tabii. Olursun da...
Doruk : ee o zaman?
Kader : sen çocuk mu istiyorsun?
Doruk : tabii ki... olsun tabii
Ali koşa koşa hastaneye gitmişti. Fadik de peşinden koşuyordu.
Fadik : amirim, durun. Amirim durun sakin olun...
Ali : nasıl sakin olucam Fadik? Nasıl sakin olucam? Benim karım, bu kadın yüzünden aylardır hapiste! Uyanıcak, bana hesap vericek ve karımı ordan çıkarıcak.
Fadik : tamam amirim, haklısınız ama içerde sakin olun lütfen...
Ali : tamam... tamam...
Ali, Hatice'nin odasına girer. Eylül'ün davasıula ilgilenen memurlar da ordaydı, ifadesini alacaklardı. Hatice Ali'yi görür görmez doğrulmaya çalışır...
Ali : Dur! Dur gücünü boşuna harcama.
Hatice : oğlum...
Ali : Oğlum deme bana! Ben senin oğlun falan değilim. Şimdi hesap ver! Naapıyodun o evde?
Hatice : zorundaydım... zorunda kaldım
Ali : nasıl zorunda kaldın be?! Nasıl?!
Hatice : borca batmıştım... benden bunu istediler, engel olmaya çalıştım ama yapamadım....
Polis : baştan anlatın. Sizi araştırdık, daha önce çocuk kaçırmaktan tutuklanmışsınız.
Hatice : eşim... yani sevdiğim adam. O bulaştı bu işlere. Ben de karışmış oldum. Hiç istemedim, ben de bir anneyim sonuçta. Ama yapmak zorunda kaldım. Kocam ölünce borca battım. Onun arkadaşları bana yardım ettiler ama karşılığında birşeyler yapmamı istiyorlardı. En son da işte..
Ali : Allah kahretsin! Senin pis işlerin yüzünden karım aylardır hapiste, çocuklarım aylardır annesiz kaldı, arkadaşlarımız bakıyor. Eylül, aylardır çocuklarının hasretini çekiyor.. Allah belanı versin!
Ali polislere döner...
Ali : ifadesi alındı. Artık Eylül hapisten çıkabilir dimi?
Polis : amirim, siz de biliyorsunuz, mahkemeye çıkıcak, ama muhtemelen kurtulur.
Ali : umarım... teşekkürler...
Songül, evde Ada ve Mehmet'e göz kulak oluyordu. Çocuklar bir yandan oynuyordu. Ada, Mehmet'in elinden tutup yürütmeye çalışıyo...
Mehmet : yoruldum... oturalım
Ada : tamam...
Cemre ve Serkan hapishaneye Eylül'ü görmeye gitmişti...
Eylül : Cemre... Serkan...
Cemre : kardeşim... iyi misin? Sağlığın nasıl?
Eylül: nasıl olayım Cemre? Bıktım artık... dayanamıyorum
Serkan : dayan Eylül... çok zor ama...
Eylül : hapiste kalmak dert değil, ama çocuklarım... Ali eminim çok iyi bakıyodur ama çok özlüyorum onları...
Serkan : seni anlıyorum Eylül... hem de çok iyi... ama merak etme, kavuşacaksın. Ben inanıyorum, en kısa zamanda bitecek...
Eylül: ben ümidimi kestim artık
Cemre : umudunu kaybetme kardeşim...
Eylül: 1 sene oldu Cemre. 1 sene... uyansa şimdiye kadar uyanırdı. Uyanmayacak işte... ben de burda....
Cemre : yapma böyle... biz belki keyfin biraz yerine gelir diye sana video çektik. Birkaç resim de getirdik...
Eylül: sağolun... Ali nasıl? Gelemedi herhalde
Cemre : kendini işe vuruyo, biliyosun...
Eylül: ben biliyorum... içten içe kızgın bana. Annesini vurdum sonuçta ben. Belki de öldürdüm.
Serkan : sen çocuklarını korudun Eylül. Biz Ali'nin halini görüyoruz. Senin derdine düştü, inan o da sana kavuşmak için uğraşıyor...
Eylül: umarım, dediğin gibidir...

ESTÁS LEYENDO
Yeni Başlangıçlar
FanficBambaşka öykülere sahip, yepyeni hayatlara dağılmış insanların öyküsü...