Güney Songülü kucakladığı gibi dışarı çıkarmıştı ve Songül kusmaya başlar...
Güney : bu kadar içersen olacağı bu
Songül : ilk değil ki... birkaç gündür böyleyim. Ama şuan konuşamıcam çünkü sanırım yeniden ku-....
Songül cümlesini bitiremeden kusmaya başlar...
Güney : bu böyle olmayacak, hadi gidiyoruz
Güney, Songülün koluna girip onu götürür...
Ali de Eylülü kucaklayıp dışarı çıkartırken Meralle Kader mutlulukla sarılıyordu.
Meral : oldu bu iş! Bak görürsün, yarınki dava iptal. Eylül de sırıta sırıta gelir eve
Kader : ay hadi inşallah
Ali Eylülü kucağında dışarı çıkarıp arabasına bindirirken Eylül çırpınıyordu...
Eylül : bıraksana beni yaa
Ali : sus Eylül! Sus!
Eylül: sen kendini ne zannediyorsun ya?! Ukala!
Ali birşey demeden evine sürer arabayı...
Eylül koltuğa yayılıp uyumaya başlar. Ali getirdiği kahveyi sehpaya bırakıp Eylülü, bir zamanlar kaldığı odaya taşır...
Songül sabaha kadar kusmuş, Güney de hiç uyumayıp ona yardımcı olmuştu... sabaha karşı ikisi de aynı yatakta sarılarak uyuyakalmışlardı...
Songül : günaydın sevgili
Güney : günaydın aşkım...
Songül birden farkeder sarmaş dolaş olduklarını, hemen yataktan fırlar...
Songül : nooluyo lan?! Of başım...
Güney : sonunda ayılmış gibisin
Songül : ne ara geldim lan ben buraya?
Güney: hatırlamıyo musun?
Songül : hayır! Nooldu lan?! Anlat çabuk
Güney : dün bana geldin, yalvardın boşanmayalım diye, defalarca özür diledin...
Songül korkuyla yüzünü kapatır. Gerçekten yaşanmış mıydı bunlar?
Songül : oha! Hayır ya hayır! Yapmış olamam!
Güney : yapmadın... keşke yapsaydın... keşke hiç boşanmasak...
Songül cevap verecekken yeniden tuvalete koşar...
Güney : bu böyle olmayacak bir hastaneye gidelim, hadi gel...
Eylül de uyandığında başı çatlıyordu ama kendi yatağında olmadığını farketti...
Eylül : nooluyo ya?! Nasıl geldim ben buraya?!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Başlangıçlar
FanfictionBambaşka öykülere sahip, yepyeni hayatlara dağılmış insanların öyküsü...