Aradan 1 ay geçmişti. Kızlar, düğünden önceki gün Feride hanımlarda toplanmıştı. Kavgalarından dolayı Songülün morali bozuktu. Cemre de Serkandan dolayı üzgündü. Toprak hoca da erkekleri çağırınca Songül, kavgadan sonra ilk defa Güneyle aynı ortama gelmiş oldu. Meral de en az Feride kadar heyecanlıydı...
Meral : yaa çok güzel olcak Feride hanım, ne güzel kafa dağıtıp göbek atıcaz
Feride : canlarım benim... tabii ki eğleneceksiniz
Songül : ulan Meral, sana her gün parti zaten, sıkılmadın mı?
Meral : yoo
Feride : Songülcüm, senin işinle çakışmıyor dimi?
Songül : yok Feride hanım, ayarladım ben. Orda olucam...
Feride : tamam güzelim... bu arada Cemre, tasarımın harikaydı, terzim de bayıldı...
Cemre : çok sevindim Feride hanım...
Kader : valla, Meral'e katılmadığımı söyleyemicem. Okul, sınav stresi, şu son olanlar derken eğlenceye ihtiyacımız var. Çok güzel olcak
Serkan : görebilirsek tabii
Feride : Serkancım ne demek o?
Toprak : görceksin tabii Serkan, hatta sen benim sağdıçım olacaksın. Ne iş varsa üstüne yığıcam haberin olsun...
Cemre ağlamamak için kendini zor tutarken, Eylül daha fazla dayanamayıp kendini dışarı atar. Merdivenlere oturup ağlamaya başlamıştı...
Güney : Eylüle nooldu?
Songül : ben de anlamadım ki sevgili...
Güney : pardon?
Songül : ulan sen de karı gibi mızmızlanıyosun! Oğlum özür dilerim, sana güvenmemek falan değildi mesele. Zehra abla yüzünden kavga edip evliliğimizi bozmayalım lütfen...
Güney gülmeye başlar...
Güney : tamam... ama bak Songül benim daha fazla sabrım kalmadı, haberin olsun..
Songül : tamam bir yolunu buluruz sevgili...
Merdivenlerde oturup ağlayan Eylülü bulan ise Ali olur...
Ali : Eylül... nooldu bir sorun mu var?
Eylül hemen gözyaşlarını silip kalkar. Yeniden içeri girecekken Ali onu durdurur...
Ali : Eylül... dur bi dakika...yardım edebileceğim bir konu var mı?
Eylül : yok... bu benim problemim...
Eylül çıkışınca, Ali de durup öylece ona bakar. Eylül de hemen söylediğini düzeltmeye çalışır...
Eylül : Neriman hanımla Feride hanım bahsetmedi mi bizden? Bizim dertlerimiz bitmez. Hangi birini anlatayım?
Ali : seni ağlatan sebepten başlayabilirsin...
Eylül : arkadaşım... yani Serkan... kanser olduğunu öğrendim. Hiç yıkılmaz gibi geliyordu bana, hani gözümde öyle bir imajı vardı ki, sanki ona hiçbirşey olmazmış gibi... ama o öyle karşımda ümidini kesmiş bir halde otururken... ona birşey olursa ben naaparım bilmiyorum...
Ali : senin yapabileceğin birşey yok... anca destek olabilirsin
Eylül : en zor zamanlarımda bana kollarını açıp destek olan insan oydu... hani sen çocuklar konuşsun diye Feride hanımla çalışmaya başladın ya, ben Feride hanımdan önce ona açtım kendimi...
Ali : Allah Allah... ben yanlış tercih mi yaptım yani? Keşke önceden söyleseydin de Feride hanım yerine onu işe alsaydım
Eylül gülmeye başlar... onun gülmesiyle Ali de güler...
Eylül gülümseyerek içeri geri dönünce Ali kapının önünde bir süre kalır...
Ali : oğlum, sana iki derdini anlattı diye kız hemen sana mı koşucak? Eski sevgilisi için ağlıyor burada... gerçi belli olmaz...
Ali gülerek evine girer..
Eylül eve tekrar girince hep beraber yemeğe otururlar. Ertesi gün düğün olduğundan dolayı daha fazla kalmak istemezler ve herkes yurda ve eve geri döner. Serkan, ona son günlerde daha değişik bakan Eylülü farkedince yanına gider...
Serkan : Eylül... bir sorun mu var?
Eylül hiçbirşey söylemeden Serkana sarılır. Muhtemelen Cemre bundan bir anlam çıkaracaktı ama onun umrunda değildi...
Eylül : Serkan... bunca zaman seni üzdüysem, noolur affet beni..
Serkan : üzmedin tabii ki Eylül.. neden böyle birşey söyledin ki şimdi?
Eylül : bilmem... içimden geldi...
Serkan : Cemre... söyledin dimi?
Cemre : evet Serkan söyledim.. bilmek onların da hakkı...zaten öğrenicekler...
Serkan : bakın beni böyle görüp bana acımanızı falan istemiyorum... bilmiyormuş gibi davranın ne olur...
Eylül : acımıyoruz ki.. Serkan ben senin bir kez hasta olduğunu, yorgunluktan yakındığını falan görmedim... sen bana bile dayandın, bu ne ki senin için?
Serkan gülümser... Eylül de ona...
Kader : ne ihtiyacın olursa biz yanındayız Serkan...
Serkan : sağolun kızlar..
Cemre : eve gidelim hadi...
Serkan : aşkım sen yorulma, ben tek giderim...
Cemre : tamam, ama dikkat et noolur tamam mı?
Serkan : merak etme...
Ertesi gün
Ali ve Fadik de düğüne davetliydi. Düğüne gitmeden önce karakola gidip işlerini hallederler. Ali boş bir anında Fadik'i yanına çağırır...Fadik : efendim amirim?
Ali : bana Eylül Acar'ın dosyasını bulur musun?
Fadik : bir problem mi var?
Ali : hayır, sadece incelemek istiyorum...
Fadik bilgisayarda dosyaya ulaşır....
Fadik : epey kabarık bir dosya, bunu incelemek için pek vaktimiz yok sanırım...
Ali : kabarık derken? 18 yaşında bir kız, ne kadar kabarık bir sicili olabilir?
Fadik : fuhuşla başlıyor amirim...

VOCÊ ESTÁ LENDO
Yeni Başlangıçlar
FanficBambaşka öykülere sahip, yepyeni hayatlara dağılmış insanların öyküsü...