BÖLÜM-74 YILANLARIN FISILTISI

1K 191 195
                                    


Ara Görseller: Sema  ve Akdeniz

Aydilge, hiç hesaplamadığı kuyruk kıvrımları arasında sıkışan ayak bileklerinin acısı ile inledi ve daha fazla dayanamayıp tılsımdan bile yardım almaya vakti kalmadan yere çakıldı. Bir an da oldu ne oldu ise...Bıçak kadar keskindi ve bileklerindeki tüm damarlar kan akışını durdurmuştu sanki. Düşünce kafa tasındaki en çıkıntılı kemiğin çarpma sesi, duyduğu en son şeydi. Gözlerinin önünde uçuşan yıldızlardan sonrası, karanlığa gömülmüştü.


Sonunda Evran Rüya'yı ikna etti meclis binasına geri dönmesi için. Aydilge bir süre kendine gelemezdi; düşünce başını çarptığı için. Bu sürede Rüya'nın içeri girmesine yardım edebilirdi. Narin vücudunda çok sayıda yara açılmıştı. İçi ezildi Evran'ın o yaralara her bakışında. Tek bir avuntusu vardı; gördüğü yaşadığı her şeye rağmen Rüya çok güçlüydü.

Elini uzattı ve avuçlarının içine sığmaya çalışan küçük, sıcak eli sıkıca kavradı. Kuyruğundaki her bir kası, Rüya'nın adımlarına uydurup seri hareketlerle meclis binasının önüne kadar geldiler.

Kapının önünde duran ve az önce onu bırakıp giden kuş biçimli doğa üstü yaratığın, ruhunda oluşturduğu hoş hisleri tekrar tekrar yaşayan Sema onları görünce dışarı çıkıp karşıladı. Evran sanki son gördüğünden bu yana daha bir heybetli ve güçlü görünmüştü gözüne. Eğilip selam vermek kaçınılmazdı onun görüntüsüne.

"Sultanım..." dedi biraz hicapla karışık.

"Sen iyi misin Sema" diye sorunca sultan, iyi olmamak mümkün müydü?

"İyiyim sultanım" dedikten sonra başını öne eğdi.

Evran kaşla göz arasında Rüya'ya sarılıp alnından öptükten sonra efsunlu yılanının hala Rüya'dan ayrılmak istemediğini anlayarak hızla akıp gitti yanlarından.

Onun çabucak gitmesini bekleyen Sema, sessizce çığlıklar atıp çekiştirdi Rüya'yı. Gözlerinin içi gülüyordu. Sonunda çıkardı ağzındaki baklayı.

"Rüya! Rüya! Başıma talih kuşu kondu Rüya!"

"Ne? Sema bir sakin ol önce! Ne talihi? Ne kuşu?"

"Rüya...Görseydin...Az önce tam o gudubet kadın üstümüze üstümüze sihir atarken, birden ayaklarım yerden kesildi. Öldüm sandım biliyor musun? Yani onun kucağında gözlerimi açtığımda bile öbür tarafa gittiğimi düşünüyordum. Ama gitmiyormuşum..."

Rüya, gülmekten alamadı kendini Sema'nın anlattıkları ile "nasıl yani? Talih kuşu mu kaçırdı seni? Çenenle tanışmamış demek ki daha." Dedi şakayla karışık.

"Rüya dinlesene ama! Adı...Neydi ya? Tesaru hah! Tesaru. Şiir gibi baksana."

"Dur bir dakika! Kartallar şahının akrabası mı yoksa?"

" Öyle galiba. O kurtardı beni, biraz uçtuk falan sonra buraya bırakıp gitti. Sence bir daha görebilir miyim onu?"


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ŞAHMARAN'IN SIRRI-YILAN HİKAYESİWhere stories live. Discover now