BÖLÜM-21 MECLİS DİVAN TOPLANMASI

1.5K 240 199
                                    


Ara Görsel: Taygeta / Ulu Ağaçlar Diyarı Şahı (media dan silinmiş nedense, ara görsel olarak yükleyebildim.)

)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Ben Taygeta! Ulu Ağaçlar Diyarının şahı! Aziz şahlarım, kıymetli heyet azalarımız ve yüceler yücesi sultanımız hoş ve safa ile geldiniz. Hepinize selam olsun. Bu günkü meclis sözcü şahı olarak adalet ve doğruluktan şaşmayacağıma hepinizin önünde yemin ediyorum. Sultanım izin verirse divanı açmak isterim."

Şahmaran Taygeta'nın ses tonundaki güce hayran kalıp tek tek salonu dolduran herkes üzerinde gözlerini gezdirdikten sonra meclisi selamlayıp "Müsaade senindir başlayalım öyle ise" dedi.

Konuk kürsüsünün arkasına heyetler için hazırlanmış bölüm tıklım tıklım ve rengarenk görünüyordu. Üyeler, coşku ve heyecanla söz haklarını beklerken Şahmaran bir an evvel buradan kurtulmayı diliyordu. Meclis ona, hiç olmadığı kadar kasvetli gelmişti. Her nefes alış verişinde karnına yumruklar iniyor boğazı düğümleniyordu. Taygeta, muhteşem hitabetiyle açılış konuşmasını bitirdiğinde onu hiç dinlememiş olmaktan hicap duydu. Sonra üyeler sıra ile söz alıp konuk kürsüsüne geçerek dertlerini, sıkıntılarını, olumlu ve olumsuz her türlü fikirleri ile tecrübelerini dile getirdiler. Bir kısmını dinleyip katılıyor bir kısmında dalıp gidiyordu. Diğer taraftan Dahak ile asla göz göze gelmemeye çalışıyordu.

Sonunda söz hakkı ona geldiğinde bile bakışları başka yöndeydi, kulağını tırmalayan rahatsız edici sesini duymak... İçinden onu, oracıkta öldürmek geçiyordu. Bir an sanki büyük başının ayrıldığı ince boynunu avuçlarının arasında hissetti. Yine de ağzından çıkan her kelimeyi atlamadan dinliyordu. Kızgınlığını bir kenara bırakıp temkinli davranması gerektiğini düşündü.

"Beni dinlediğiniz için hepinize saygı ve şükranlarımı sunarım, ayrıca desteklediğiniz içinde."

Sürünmesini küstah kıvrımlarla şekillendirip öne çıktı Dahak ve tam Şahmaran'ın karşısına geldi. Verdiği selamın sahteliği sultanın gözünden kaçmamıştı; iyice açtığı zümrüt gözlerini Dahak'a dikip "İşte başlıyor" dedi içinden. Eline şu an ki kadar iyi bir fırsat geçemezdi herhalde.

"Sultanım, cüretimi bağışlayın yalvarırım. Haşa! Niyetim sizi sık boğaz etmek değildir haddime de düşmez, lakin dayınızın teklifi üzerine bir karara varabildiniz mi merak ederim. Zannederim ki yalnız ben değil şu anda meclis çatısı altında bulunan ve bulunmayan her bir kardeşimiz de sizin iyiliğinizi arzulamaktadır."

Şahmaran derin bir nefes alıp kuyruğunu arkasına atarak yavaş yavaş tahtından indi, ona doğru ilerledi. Mimiklerini ustalıkla hislerine perde etmişti. Hareketlenmesinden ve kendisine yaklaşmasından mana çıkaramayan Dahak, ürpertiyle iç geçirdi ve gözlerini üzerinde hissedince boynunu bir yay gibi geriye kıvırıp titredi.

ŞAHMARAN'IN SIRRI-YILAN HİKAYESİWhere stories live. Discover now