Ceren yirmi beş yaşında, hayatını çevirmenlik yaparak geçiren kilolu bir kadındır.
Geçmişte yaptığı sayısız hata ve fazla kiloları yüzünden insanlarla iletişimini sıfıra indiren Ceren'in hayatı, çevirdiği yirmi dördüncü kitap olan 'Düşlerin Ötesi...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
bölüm on dört-bana bakıyorsun ve bu yeterli.
Genç kadın hızla arkadaşının ağzını kapattı ve gözleri irileşti. "Şişt! Sus Ecem!" dedi telaşla. Ecem bir daha konuştu ve sonra sustu. Genç kadın ona güvenemese de ellerini geri çekti.
"Vay be! Ben daha hiçbir şey yapmadım ve siz sevgili oldunuz demek. Varlığım yetiyor mu acaba bunun için?" dedikten sonra kahkaha atan arkadaşını izledi keyifle. Mutlu olduğu anları paylaşacağı biri vardı sonunda. Hiç yargılamadan destek veren, düşünceli biri.
"Teşekkür ederim Ecem, arkadaşım olduğun için," dedi birden. Ecem de buna şaşırdı ama kocaman gülerek yanıt verdi. "Her zaman efendim."
Ceren keyifle titreyen telefonunun yanına gitti.
"Neredesin?"
Berat'ın dediği gibi dokuzda değil altıda kendiliğinden uyanmıştı. O kadar erkendi ki genç adama kahvaltı hazırladıktan sonra evden çıktığında saat sekiz dahi değildi. Büyük ihtimalle yeni uyanan Berat bu yüzden mesaj atmıştı ona.
"Evimdeyim. Kanepe için teşekkürler :)"
Genç kadın telefonunu kapatır kapatmaz, "Görünen o ki siz yakında fazla gıcık bir çift olacaksınız. Şimdiden uyarayım benim yanımda normal insan gibi davranın," dedi Ecem. Ceren kıkırdamadan edemedi.
Ecem aniden genç kadının yüzünü avuçlarının içine alınca Ceren susmuş oldu. "Bana bak sadece bir gecelik aşk ile nasıl bu kadar güzelleştin sen?" dedi ciddi bir tavırla. Ceren deli gibi kahkaha atınca odasının kapısı açıldı ve annesi merakla içeri girdi.
"Maşallah kızım, bu neyin keyfi?" dedi Meliha hanım. Bir yandan da müttefiği Ecem'e bakış atıyordu. "Maşallah anneciğim. Bu sabah daha bir gençsin Meliha Sultan!" dedi Ceren ve ayağa kalkıp annesine sarıldı.
Meliha hanım şaşkına dönmüş bir şekilde etrafa baktı. Cereni son beş altı yıldır bu kadar mutlu görmemişti. Bu yüzden o da kızına sıkıca sarıldı yavaşça. "Yahu neden trajik bir sahne yarattınız şimdi? Meliha teyze ben acıktım baya ha," dedi Ecem karnını tutarak.
Meliha hanım gülerek odadan çıkarken, Ceren bir kez daha titreyen telefonuna baktı.
"Bu akşamüstü buluşmalı mıyız? Yoksa buna da zaman gerek mi dersin ;) "
Ceren dudağını büzdü hemen. Kinaye dolu bir mesaj aldığı barizdi. Gözlerini kıstı ve yazacak bir şeyler düşündü.
"Cevabı bildiğini biliyorum."
Mesajı yolladı ve telefonu atar gibi masaya bıraktı. "Şimdi sen düşün bakalım," dedikten sonra arkasını döndü. Ayna ile karşılaşınca gülümsemesi soldu birden. Göğüsleri olması gerekenden büyüktü ve kalçası. Karnında iki katlı yağlı bir göbek vardı. İç çekti, hep iç çekerdi zaten.
