o n ü ç

16K 1.2K 108
                                    

bölüm on üç-felaket senaryosu dedikleri bu olsa gerekti

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

bölüm on üç-felaket senaryosu dedikleri bu olsa gerekti

Kanı soğuk bir duş etkisi yaratıyordu, adeta yüzündeki tüm kan çekilmişti. Vücudu buz gibiydi. Gözlerini kırpamıyor, yutkunamıyor, nefes vermiyordu. Berat'ın parmak ucuna değen parmak uçları karıncalanmıştı. Gri gözler ona bakıyordu hala ve üç saniyedir etrafta ses yoktu. Ceren  en sonunda nefes verdiğinde, Berat biraz geri çekilmişti.

Genç kadın titreyen elleriyle hemen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Ardından hep yaptığı gibi siyah gözlüklerini geri itti. "Ta... Tabi öyle dersin... Sen yazarsın." Aklına gelen ilk şeyi söyleyerek sessizliği keskin bir bıçak darbesiyle kesmişti.

Genç adam daha da geri çekilse de parmakları hala kitabın üzerindeydi.  "Sanırım safa yatıyorsun," dedi gizli bir şifre çözen kriptolog edasıyla. Ceren yutkundu ama cevap vermedi. "Senden hoşlandığımı bilmiyor olamazsın."

"Ne?! " Ağzından aniden dökülen bu kelime şaşırma ve endişe doluydu. Ceren kitabı tamamen Berat'a bıraktı ve geri çekildi. Genç adam sessizce kadını izledi. "Yalan söyleme, başka yalan bulamadın mı?"

Berat yere bıraktı ve daha rahat bir şekilde Ceren'e baktı. Tam ağzını açıyordu ki elektrik gitti. Etraf zifiri karanlığa bürünürken, genç adamın ayağa kalktığımda hışırtılarla belli oluyordu. Berat ilk olarak telefonunun ışığı ile sigortaya baktı ve bu kesintinin kendisinden kaynaklanmadığını gördü. "Sanırım çalışma var. Birazdan gelir," diye açıklama yaptı bir koca mum ile eski yerine geri oturdu. Mumu yakarak yere, ikisinin tam ortasına bıraktı.

"Ve... Yalan söylemiyorum Ceren. Sen sevgilin olmadığını iddia ettiğin adamı seviyor olabilirsin... Ama ben sadece... Bilmiyorum. Seninle vakit geçirmek gerçekten çok keyifli oluyor ve senden hiçbir şey saklamak zorunda değilim. "

"Bu arkadaşlık olmasın? Ve Tuna gerçekten arkadaşım." Son dediğinin boşuna ve gereksiz  olduğunu düşündü genç kadın. Halbuki içi Berat'ın gerçekten onu sevdiğini düşünüyor ve bu vücut ısısını yükseltiyordu. Berat genç kadına yaklaştı ve elleri Ceren'in ellerine dokunacakken durdu.

"Bence güzel bir çift olabiliriz. Neden olmasın ki?"

Ceren kendini tutamadı. "Neden mi? Seninle sevgili olmayı çok isterim ama... neden mi diyorsun?! Benim gibi biri senin gibi biriyle nasıl sevgili olur kurt? İnsanlar ne der?"

Berat kaşlarını çattı, bu mum ışığının gölgesinde bile bariz göründü. "İnsanlar kimin umurunda Ceren?"

"Şu an böyle diyorsun ama herkes seni eleştirdiğinde, bunun tam tersini düşüneceksin. İnsanlar biz istemesekte umurumuzda kurt ve ben... Bir erkek için kendimi değiştirmeyeceğime yemin ettim. Senin için zayıflamam, güzelleşmem." Genç kadın öyle hızlı konuşmuştu ki nefes nefese kaldı ve yüzü de kızardı. Doğruları söylediğini bilmesi kalbine hançer saplanması kadar acı veriyordu.

MarkaTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon