Bazı adamlar, incitmeden sevemezdi.
Kırardı, dökerdi, yangınlar bırakırdı arkalarında.
Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi.
...
Arkadaşlar bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Bazı okuyuculardan aldığım tepki üzerine bu açıklamayı ilk ve son kez yapıyorum. Öncelikle benim kitabım +18 temalı bir kitap değil! İçinde belli yerler +18 olan bir kitap. Eğer ikisi arasındaki ayrımı yapamıyorsanız size +18 temalı birkaç kitap önerebilirim. O zaman bu kitabın öyle olmadığını anlarsınız ki keza öylede olsa bu benim tercihim. Bu kitap benim hayal dünyam ve istediğim şekilde yazmakta özgürüm. Siz beğenin diye elimden geleni yaparken en ufacık şeyde saldırıya geçip işi hakaret boyutuna taşıyorsanız okumayı bırakabilirsiniz.
Ayrıca ben +18 olan bölümlerin başında bunu belirtiyorum ve başlayıp-bittiği yeri de belirtiyorum ki istemeyen, rahatsız olan okumasın. Sizler buna rağmen okuyup sonra da bana namus bekçiliği yapamazsınız! Bu yetişkin biri tarafından yazılan ve oldukça hayatlarımızla örtüşen bir kitap. Cinsellik de Adem ve Havva'dan beri kadın-erkek ilişkisinde ve evliliğin doğasında var. Rica ediyorum sizleri leylekler getirmiş gibi davranmayın...
Ve son kez söylüyorum. Bu benim hikayem burası benim hayal dünyam. İstediğim gibi yazarım...
İyi okumalar...
Lizge KARAMAN
Üzerimdeki sabahlığın gevşeyen bağını sıkılaştırıp yaptığım menemeni sofraya koydum. Her şey hazır olunca Esat'ı kaldırmak için odaya yöneldim. Evleneli 5 ay olmuştu. Tabi annemlerin bildiği ise 4 ay.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fethiye'den döndüğümüz an Esat'ın ısrarı sonucu hemen beni istemeye geldiler. 2 hafta içinde de düğünü yaptık. Esat'ın görüştüğü akrabası olmadığı için düğünümüzü İzmir'de yaptık. İstanbul'a döndüğümüzde de arkadaşlarımızla bir kutlama yemeği yedik.
Yemeğin akşamı Esat gerçek bir balayı için beni Kıbrıs'a götürdü. 2 haftalık rüya gibi bir balayı geçirdik. Esat'ın önemli bir proje toplantısı olduğu için erken kestik. Yoksa Esat'ın dönmeye niyeti yoktu.
Odaya girdiğimde yüzüstü yatan kocama baktım. Kış ayında olmamıza rağmen üstü çıplak yatıyor devamlı. Ne kadar giyin desem de bir türlü ikna edemedim.
Duruş açısından dolayı gerilen sırtı gözlerime bayramlık bir seyran sunsa da kanmadım. Zaten devamlı işe geç kalıyordum o yüzden görmezden geliyorum.
Yatağa yan uzanıp Esat'ın yüzünü okşadım.
"Esat hadi uyan aşkım. İşe geç kalacaksın." Dediğimde beni hiç takmadan uyumaya devam etti.
"Esat hadi ama bir sabah da yorma beni."
"Öpersen belki uyanırım." Gözleri kapalı dediğine güldüm.
