Bazı adamlar, incitmeden sevemezdi.
Kırardı, dökerdi, yangınlar bırakırdı arkalarında.
Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi.
...
Hastanenin kapısından çıktığımda ne yapacağımı bilemedim bir süre. Girdiğim şokun etkisiyle nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım. Ayaklarım beni yakındaki sahile yönlendirdiğinde boş bir banka oturdum. Karşımdaki denize bakarken ne düşüneceğimi bilmedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Titreyen ellerimin tuttuğu kağıda bakışlarımı indirdiğimde hala daha gerçekliğine inanamamıştım. Aynı sonucu görünce gözümden birkaç damla yaş düştü. Bir bebeğimiz olacak! İnanamıyorum! Anne olacağım.
Sağ elimi istemsiz karnıma götürdüm. Dokunduğum an çok tuhaf hissettim. Evet belki daha küçüktü ama bizim parçamızdı. Benim ve sevdiğim adamın parçası. Göz yaşlarım akmaya devam ederken sesli bir kahkaha attım.
"Anne olacağım." Fısıldayarak söylediğimde sanki gerçekliğe bir adım daha yaklaştı.
2 haftadır devam eden belli şikayetlerim vardı. Midem bulanıyor, başım dönüyor ve devamlı uyuyordum. Baran endişelenmesin diye bir şey söylemesem de iyi hissetmiyordum.
En sonunda bugün annemle işim var deyip Baran'ı işe yollamış ve hastaneye gelmiştim. Şikayetlerimi anlattıktan sonra yeni evli olduğum için doktor gebelik testi de yaptı.
"Tebrikler hamilesiniz." Dediği an sanki yer ayağımın altından kaydı.
Bir süre adamın suratına aptal aptal bakıp ne dediğini idrak etmeye çalıştım. Sonra evlendiğimizden beri korunmadığımız geldi aklıma. Hiç konuşmamıştık ki bu konuyu. Ya Baran istemezse.
Aklıma sızan düşünce yüzünden suratım asıldı. Belki gerçekten de istemeyecek sadece önlem almayı unuttu. Ah ne yapacağım şimdi ben! Ya istemezse? Saçmalama Akasya! Baran'dan bahsediyoruz.
Burada kendi kendimi yemenin bir işe yaramayacağını anlayınca ayaklandım. Çarşıya doğru yürümeye başladım. Aynı zamanda da nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Aklıma gelen fikirle gülümsedim. Uygulamaya sokmak için adımlarımı hızlandırdım.
***
Tüm işlerimi bitirip eve girdiğimde derin bir nefes aldım. Salondaki koltuğa kendimi bıraktım. Aklıma bebeğimin gelmesiyle elimi karnıma koydum.
"Merhaba bebeğim. Ben senin annenim. Burasıda bizim güzel evimiz." Karnımla konuştuğumu fark edince kendime güldüm.