Bazı adamlar, incitmeden sevemezdi.
Kırardı, dökerdi, yangınlar bırakırdı arkalarında.
Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi.
...
Hayır anlamıyorum ki bende bu şansızlık neden? Bir daha yüzünü bile görmek istemediğim adamla aynı sofraya oturacak olmaz nasıl bir şans? Baran'ın konuşmasıyla karşımda bana sırıtarak bakan adamdan kafamı çevirip ona baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Lizge dediğim gibi bu Esat benim ev arkadaşım. Esat bu da Lizge iş arkadaşım." Ah Baran bilmiyorsun ki ben bu yılışığı ne yazık ki tanıyorum!
"Memnun oldum Lizge hanım." Deyip hiç utanmadan elini uzatan yılışıkla iyicene sinirlendim.
Adamda ki rahatlığa bak ya! Bende elimi uzatıp tokalaştım.
"Bende memnun oldum Esat bey." Aman aman ne de memnun oldum anlatamam!
Tam bu anda Akasya yanımıza geldi.
"Neden burada dikiliyorsunuz içeri gelsenize." Diyen Akasya Esat'a yaklaşıp elini uzattı.
"Hoş geldiniz Esat bey ben Akasya." Dediğinde Esat Akasya'nın elini tutup dudaklarına götürdü ve öptü.
"Hoş bulduk Akasya. Lütfen bana Esat de böyle bir güzelliğin bana bey demesi beni kahreder." Diyen adama Akasya sadece gülümsedi.
Baran ise ellerini yumruk yapmış sinirle Esat'a bakıyor. Neden kızdı acaba bu kadar?
"Hadi salona geçelim sofra da hazır." Diyen Akasya ile hep bitlikte salona geçtik.
Esat yağmur teyze ve Taner amcayla tanıştı, tabi Yağmur teyzeye de iltifatlarını eksik bırakmadı. Yılışık işte ne olacak!
"Ben bir ellerimi yıkayayım." Diyerek salondan çıkıp kendimi banyoya attım.
Ellerimi ve yüzüme soğuk suyla yıkadım. Boş ver bu yılışığı kızım yokmuş gibi davran. Kendi kendime gazı verip tam kapıyı açtım ki Esat banyoya girip kapıyı kapattı. Ben ne olduğunu anlamadan belimden tutup beni kendine yasladı.
"Ah güzelim! Tekrar seni gördüğüme ne kadar sevindim anlatamam." Allah'ım sen sabır ver bana.
"Birincisi bana güzelim deme ben senin güzelin değilim. İkincisi ben seni gördüğüme hiç sevinmedim ve üçüncüsü benden ellerini uzak tut yoksa fena olur." Bu dediklerime sırıtan adam ellerini daha da sıkılaştırdı.
"Bu dediklerini yapmazsam ne olur fıstık?" Bu dediğiyle kendimi ondan kurtardım ve gülümsedim.
Elimi kaldırıp tam tokat atacakken elimi tuttu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.