Multimedya: Tanıtım Videosu
Herkese tekrar merhaba! Yeni bir hikaye, yeni heyecanlar, yeni aşk yaşadığım karakterler... Umarım bu yolculuğumda da benimle olursunuz. ❤
Hikayenin İnstagram Hesabı: karanliginsehriofficial
Kişisel instagram hesabım: suleavlamaz
Keyifli okumalar!
Bölüm Bir - Kayıp
Sislerin ve kara bulutların esir aldığı gökyüzü bir yaz gününe rağmen oldukça kasvetliydi. Havada esen rüzgar günlerdir yaptığı ferahlık etkisini bugün üşütür cinsten bir hale çevirmişti. Öyle ki saçlarımın havalanmasına neden olan yeni bir yelden sonra üzerimdeki hırkayı biraz daha bastırdım zayıf bedenime.
"Tekrar iyi ki doğdun!" Beklemediğim bu sesle omuzlarım korkuyla inip kalkmış, başım hafifçe arkama dönmüştü.
"Beni korkuttun," dedim benimkilerden daha açık olan kahverengi saçlarını at kuyruğu şeklinde toplayan küçük kız kardeşime.
"Özür dilerim abla ama buna değer."
Ne demek istediğini çözmek amacıyla kaşlarım çatıldı. Saçlarının rengine birebir uyan iri fakat çekik gözleriyle işaret ettiği, küçük ellerinin arasına sıkıştırdığı iki uzun, ince kağıda baktım. Bir çıkarımda bulunamadığımda "Ne bu?" diye sordum.
"Al birini," dedi büyük bir hevesle.
Heyecanına karşılık vererek kağıtlardan birini hafifçe çektim, ruhuma hakim olan merak duygusuyla kağıdın düz tarafını kendime doğru çevirdim ardından üzerinde yazan yazıları okumaya başladım.
"Pembe Bisiklet konser bileti. Yirmi Altı Ağustos, İki Bin On Yedi. Saat: Yedi. Saklı Bahçe / Zeyhan."
Bakışlarım silik, siyah bir bilgisayar mürekkebiyle yazılmış kelimelerin üzerinde gitti geldi; üzerinde yazan her bilgiyi zihnim özenle kaydetti belleğine. Fakat içimde bir coşku yahut belli bir kıpırdanma henüz oluşmadı. İfadesizce durmaya devam ettim çünkü senelerdir hayranı olduğum grubun konserine gitmek için heyecanlanmadan önce çözmem gereken büyük bir sorun olduğunu biliyordum.
O sorun ise ebeveynlerimdi.
Bir konsere, hele hele akşam vakti olacak bir konsere izin vermeleri imkansızın ötesindeydi. Bugünden itibaren yirmi yaşını doldurmuş olmam onlar için bir şey ifade etmiyordu.
Gözlerimi biletlerden ayırıp tekrar kız kardeşimin masum suratına iliştirdim. "Annem," dedim, tek kaşımı kaldırdıktan sonra ekledim. "Babam?"
Omuz silkip inci gibi dişlerini göstererek omuzunun üzerinden arkasına, iki katlı evimizin üst katındaki pencereye baktı, aynı anda benim de oraya bakmamı sağlamıştı.
"Şu an albümlerimizi karıştırmakla meşguller. Hadi ama abla, sözde sen yirmi yaşındasın. Sence de şu tutsaklıktan kurtulma vakti gelmedi mi?"
"Bu yanl-"
"Bu biletlere tam iki yüz lira verdim! Bunun için kaç gün yemek yememem gerekti biliyor musun? Abla... Annemler Itır'lara gideceğimizi sanıyor. Sadece iki saat, hem dışarıda taksi bekliyor. Son paramı da ona ayırdım. Lütfen..." Yavru kedi bakışlarını kullanarak bana bakmaya devam ettiğinde beni ne kadar zor bir karara sürüklediğinden bihaber görünüyordu. Anne ve babamızın bu kaçışı öğrendiklerinde ortaya koyacakları tepkiyi düşünemiyordum bile.

YOU ARE READING
KARANLIĞIN ŞEHRİ
FantasyDoğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa...