KG - 31.Bölüm

28.6K 1.5K 17
                                    

İlkim sabah kocasının ona yaptırdığı güzel kahvaltının ardından tüm gün tembellik yapmış sonrada kocasının kolları arasında uykuya dalmıştı.Öğleni epey geçmişti uyandığında.Çalan kapıya bakmaya gelen Toprak’ı bekliyordu şimdi geleni öğrenebilmek için.Zaten fazlaca uyumuştu.Yerinden kalkıp banyoya geçti.Elini yüzünü yıkayıp ardından dişlerini fırçaladı. Yatak odasından çıkmanın zamanı gelmişti.Dolabından mevsime uygun bir elbise seçti kendine.Saçlarını saldı.Toprak bir keresinde öyle sevdiğini söylemişti.Tam kapıdan çıkacağı sırada Toprak içeriye girdi.

 -“Aşkım,kim gelmiş?” diye sordu genç kadın merakla. 

-“Tahmin şansı tanımıyorum çünkü bilemezsin.Kardeşin gelmiş.” 

İlkim çok şaşırmıştı.Gerçekten de asla tahmin edemezdi.Aslında Irmak’ı sevmişti.Zaten İlkim hiçbir zaman insanların önce negatif yönlerini görmezdi.Onları eleştirmeden önce tanımak isterdi. Irmak’ı yargılamıyordu çünkü o babasını tanımıyordu.Başka birine babası demişti yıllarca.İlkim’se hep babasının yanındaydı.Annesiyle arası iyi olmasa da babası onun her şeyi olmuştu. Kandırılan taraflardan biri de İlkim’di şüphesiz ama babasına da kızamıyordu. Babası kendince doğru olanı yapmaya çalışmıştı o an için. Hayat çok kısaydı ve böyle şeylere takılmak istemiyordu.Hele ki babasını kaybetmenin eşiğine gelmişken geçmişi istese bile deşmezdi.Bu yaşına kadar hep bir kardeşi olsun istemişti.Bazen bir abi ya da bir kız kardeşi olmasını isteğini günler olmuştu.Şimdiyse birine sahipti. Eğer o da böyle düşünmeye başladıysa seve seve ona ablalık yapardı. *** Irmak artık her şeyi geride bırakabilmek istiyordu. Kendi içinde çok acı çekmişti. Güvendiği insanların ihanetine uğramış ve bunu kaldırması çok güç olmuştu.

Önce babası bildiği adam terketmişti onu. Sonra sevdiği adam aldatmıştı.Annesi hayatı boyunca ondan en önemli gerçeği saklamıştı.Selim yalan söylemişti. Artık bunlardan yorulmuştu. Hayatında yalana , kine , gereksiz olan bütün şeylere yer olmamasını istiyordu. Korktuklarıyla yüzleşmek, inadının arkasına sığındığı mantıksız düşüncelerden sıyrılmak istiyordu. Başlamak için de İlkim'i seçmişti.Çok bir beklentisi yoktu. Yıllarca birbirinden habersiz yaşayan insanların hiçbir noktası olmazdı.Yine de bunu yapmaya çok kısa sürede karar vermiş ve kendine vazgeçme şansı tanımamıştı. Şimdi buradaydı.İlkim'in evinde.Onun salonunda oturuyor ve gelmesini bekliyordu.Çok geçmeden kapının girişinde görünen ablasına çekinikçe gülümsedi.Nasıl bir tepki alacağını bilememenin gerginliğini yaşıyordu. 

-“Hoş geldin Irmak.Çok beklettim mi?” İlkim ,Toprak ona haber verdikten sonra bir süre ne hakkında konuşmak isteyebileceğini düşünmüş sonra kocasının güven verici bakışlarıyla kendini salonda bulmuştu.Beklenti içine girmek istemediğinden kendi içinde düşüncelere dalmamaya çalışıyordu. Salonda ilerleyip Irmak’ın karşısındaki koltuğa oturdu. 

-“Hayır,hayır. Ben… Sadece konuşmak istedim. Biliyorsun tüm bu olanlar … Biz hiç konuşmadık. Seni suçlamıyorum tabiî ki .Ben herkese karşı tavırlıydım. Yıllarca kandırılmanın verdiği….” Toprak’ı görmesiyle duraksadı.Konuşurken yalnız olmak istiyordu. İçindekileri anlatmak zaten zordu.Bir de fazladan dinleyicinin orada bulunması durumu daha da zorlaştırıyordu. 

Durumu anlayan İlkim kocasına bakıp şirinlikle gülümsedi. “Aşkım benim canım Sarıyer böreği çekti. Ama evin yakınındaki yerden değil. Bildiğin Sarıyer’den.” 

Toprak kahkaha atmamak için kendini zor tuttu. Karısının ne yapmaya çalıştığını anlamıştı. “Tabi aşkım.Ben hemen gidiyorum.İki-üç saat sonra gelirim.”

 İlkim dudaklarını ısırdı.” Seni seviyorum” derken kocasının yanına gelmiş, onu kapıya kadar geçirmiş,dudaklarına bir öpücük kondurmadan da göndermemişti.Geri döndüğünde gergince bekleyen kardeşine baktı.Bu konuşmanın bir şeyleri değiştireceğini hissediyordu.Sadece bu değişimin olumlu yönde olmasını dinliyordu. Irmak bir an önce konuşmazsa bir daha hiç konuşamayacağını düşündüğünden fazla beklemedi. 

-“Buraya neden geldiğimi merak ettiğini biliyorum.Bu sabah gazetede gördüklerim bir bahane ortamı yarattı sadece.Daha önceden konuşabilmek isterdim.İçimde o kadar kayboldum ki neye güveneceğimi ya da inanacağımı bilmiyorum.Seninle aynı durumda olduğumuz halde seni de karşımda gördüm.Aslında öfkem sana değildi.İstemeden kaba davrandıysam da özür dilerim.”

 İlkim şaşkındı.Bir özür beklemiyordu kesinlikle.Sadece her şeyi geride bırakmaktı isteği.Ailesiyle konuşacaktı yakında. Herkes gelecek bebekten haberdardı muhtemelen gazeteler sayesinde ama yinede aramayı düşünüyordu.Annesinin bile o soğuk duruşunu bozacağını düşünüyordu.Zaten bir çok değişiklik oluyordu.Yakında boşanıyordu annesiyle babası.Mahkemeye çok az kalmıştı.Bu boşanmaya karşı değildi çünkü birbirlerini sevmediklerini hep biliyordu.Belki eskiden dengeyi koruyan kendisiydi ama artık evli bir kadındı ve Antalya’dan da ayrılmıştı.Bir daha da döneceğini sanmıyordu.En azından temelli değil kısa süreli gidişler yapardı ancak. 

-“Özür dilemene gerek yok.Bak sana ne anlatacağım… Seni anladığımı söyleyemem neler yaşadığını bilmiyorum çünkü.Ama kendi içinde haklı olduğuna eminim.Ben sadece bir kardeşim olduğunu bilmiyordum sense yanlış bir adamı baban bilerek büyüdün.Belki içten içe beni suçlamış ta olabilirsin.Babam benim yanımda kalmıştı diye ama sanma ki bunu sevmediğinden yaptı.Onu anlayabiliyorum.Büyük bir baskı altındaydı. Sen en azından bir süre içinde olsa mutlu bir aileye sahiptin.Benim tek destekçimse babamdı.Annemle aramız hiç iyi olmadı.O ve kuralları her şeyden üstün gelmek zorundaydı.Tek sığınağım,kahramanım babamdı. Annem aramızdaki ilişkiyi hiç umursamadı.Hep çalışırdı zaten.Bana vakit ayırmaya tenezzül etmezdi.Yapacaklarımı söyler,şanslıysam nadiren öper ve onun için tek önemli olan yere yani işe giderdi.Ya da dernek toplantılarına katılırdı.Hiç biri değilse kendi gibi son derece soğuk sosyetik kadınlarla etkinlikler yapardı. Okulu bitirdiğimde bende çalışmaya başladım.Anneme benziyordum gün geçtikçe.Zaten eskiden hep anneme yakın olmak için çabalardım .Belki bunun sonucunda kendimden işkolik bir kadın yarattım. Sonra bir sonraki kuralını açıkladı.Evlenmemi istiyordu.Yakın arkadaşının oğluyla… Ama ben onu sevmiyordum.Tamam yakışıklıydı bunu inkar etmedim ama bir insanı sevmiyorsan sevmiyorsundur.O da beni sevmiyordu elbette.Sadece aile baskısından kurtulmanın derdindeydi.Bir açıdan bende öyleydim… “ 

Irmak kimden bahsettiğini anlamış ,bitirmesini bekliyordu.Neler yaşandığını öğrenmek istemişti ama bir yandan da korkmuyor değildi.Yine de bunu bir gün öğreneceğini bildiğinden dinlemek için zorladı kendisini. 

-“Düğün yaklaşıyordu.Bense gittikçe boğuluyordum.Her şeyi unutmak için kendimi işlerle yoruyor,zihnim meşgul olsun diye angaryalarla bile uğraşıyordum.Selim’se eski hayatını yaşamaya devam ediyordu.Onun çapkın olduğunu biliyorsun.” Irmak ‘Biliyorum.’ Der gibi başını sallayınca devam etti. “Son çapkınlığıysa bana göre bardağı taşırmıştı.Aslında benim için kaçış bileti olmuştu.Birazda arkadaşım Suzi gaza getirdi beni ve düğünden bir önceki önce kaçtım .Aslında kaçtık.Arkadaşımda benimle geldi.Aslında o zaten İstanbul’a gidecekti ama kimse bilmiyordu.Benimde işime geldi.Gizlilik bu gibi durumlarda en önemli şey tabi…” 

Irmak daha fazla dayanamadı. “Siz birbirinizi sevmiyordunuz yani?” -

“Hayır canım.Sevmiyorduk.Ailelerin zoruyla bir araya gelen kurbanlık koyunlardık sadece.Zaten İstanbul’a geldikten çok kısa bir süre sonra evlendim.Evlilik hikayemiz oldukça ilginçtir bir ara dinlemek istersen anlatırım” dedi gülümseyerek. 

“Bütün bunları bana neden anlatmadı?” diye mırıldanan Irmak’ı duymuştu İlkim. 

-“Sebebini bilemem sadece tahmin edebilirim. Bak başta buraya benim peşimden geldi.Bu doğru. Madem gerçekleri bilmek istiyorsun sana her şeyi anlatacağım.” 

-“Evet ,lütfen.”

-“Pekala. Benim peşimden gelmesinin nedeni incinen gururu ya da egosuna vurulan darbeydi.Hangi erkek düğünden bir gece önce terk edilmeyi kaldırabilir? Bu istenmeyen bir evlilik bile olsa bunu herkes bilemez değil mi? Geldiğinde zaten evliydim.Beni bulması için biraz zaman gerekti. Kimse nerede olduğumu bilmiyordu çünkü.Toprak’la evlendiğimi öğrenince delirdi.” 

Kaşlarını çatan Irmak’ı görünce hemen ekledi.

”Hayır canım.Bu da benimle ilgili değildi.Sadece Toprak’la eskiden tanışıyorlarmış.Bunu o gün öğrendim.Aralarında kötü şeyler olmuş ama ne olduğunu bana anlatmadım kocam.Bende sormadım zaten.Hem o ara bizim aramızda tuhaf şeyler oluyordu.Sonraysa umursamadım.Anlatmak istediği an onu dinleyeceğim sadece.” 

-“Sonra ne oldu?” 

-“Aslında hiçbir şey.Onu bir daha kaza olayında gördüm.Senin kim olduğunu anladığımda onu yanında görmek kafamda soru işaretleri oluşturdu elbette ama kör olan biri bile onun sana ne kadar aşık olduğunu görebilir.” 

-“Öyle mi diyorsun?” 

-“Evet canım.Bak biz onunla bir zamanlar nişanlıydık ve ondan önce bile birbirimizi tanıyorduk. Hiçbir zaman anlaşamasak ta onu tanıyorum ve onu ilk defa böyle görüyorum.Davette fark ettin mi bilmiyorum ama sizi gördüm. Sana bakışını gördüm.Daha önce kimseye öyle bakmadı.Onun için değerlisin. Ona iyi geliyorsun. Bana sırlarını anlatan biri değildi elbette ama hep onun geçmişinde bir şeyler olduğunu düşünmüşümdür.Toprak’la onları düşmen gibi gördüğümde de bundan iyice emin oldum.Aralarında olan şeyin yanlış anlama olduğuna eminim ama her ne olduysa ikisinin arasını bozmuş.Eskiden arkadaş değillerse bende bir şey bilmiyorum.”

 -“Ciddi misin?” 

-“Ciddiyim.Yani sanırım. Hislerim öyle söylüyor.” 

-“Ne düşüneceğimi inan bilmiyorum.” Dedi bezgince. 

Irmak kendini çok yorgun hissediyordu. 

-“Sadece kalbini dinle.Mantık devreye girince işler daha çok karışıyor.Sana eğer anlatmadıysa bu seni kaybedeceğini korktuğundandır.” 

-“Ama anlatması gerekirdi.Seni kocanla gördüğümde birbirinize ne kadar aşık olduğunuzu anlamıştım ve Selim’le birbirinize karşı bir şey hissetmediğinizi de biliyordum.Bu yüzden anlamıyorum ya söyleseydi ne değişecekti.”

İlkim gülümsedi. “Tatlım erkekler bazen aptal olabiliyorlar.Mesela kocamla böyle mutlu olduğumuza bakma sen.Kıymetimi bilmesi için kaybetmenin eşiğine gelmesi gerekti.” 

-“Anlamadım?”

 İlkim pes etti. Biraz çıtlatsa sorun olmazdı herhalde. Nedense Irmak’a güvenebileceğini hissediyordu. 

-“Bizimki boşanma üzerine kurulu bir evlilikti canım.Sonradan aşık olduk.Uzun hikaye belki bir ara anlatırım.” 

Irmak derin bir nefes aldı. -“Bak birbirimizi tanımıyoruz biliyorum ama … eğer.. Yani sende istersen.. Daha sonra da görüşmek isterim.Belki hemen kardeş gibi olamayız ama arkadaş olmayı deneyebiliriz.” 

-“Bunu çok isterim .” derken ne kadar samimi olduğu sesinden anlaşılıyordu. “Uzun zamandır bu anı bekliyordum.” 


Kaçak GelinღWhere stories live. Discover now