MÜPHEM

58- AHDE VEFA

Bahadır Sağlam - Gidiyor Gibiyim🎶

'Gibisi fazla...'

Saat gece yarısını geçtiğinde tarihler 22 Aralık'ı gösteriyordu. Literatürdeki en uzun gece, her yönüyle Yankı'da anlam buluyordu.

Üçüncü ayın sonunda, bir uçurumun ucunda, bir savaşın ortasında ama bir kez daha ayakta.

'Öldürmeyen şey güçlendirir,' tezinin 'öldürmeyen şey tuhaflaştırır' yozunun tam ortasında ama ayakta.

Pek neşeli bir kız değildi belki, hiç olmamıştı, ama yaşamın ona aşkla yaklaştığı aralıkta mutluydu. Giray gittiğinde, bu serüveni son buldu. Üçüncü ayın sonunda ipleri o tuttu; Babası gittikten sonra zihninin karanlığına bıraktığı hayat dolu, güçlü kadın, küçük kız çocuğu.

Şimdi karşısında, genelde bir adamla oturduğu bir pencere denizliğinde onu izliyordu. Nasıl cesur, nasıl güçlü, nasıl hâkim... "Sıra bende," der gibi bakıyordu ona.

Yankı, gözlerinin altında oluşan mor halkalarla, keçe gibi kestiği saçlarıyla teslim olur gibi baktı ona. Kurumuş çatlak dudaklarıyla gülümsedi.

Mutfağa gitti, ince belli bir kadeh çıkardı. Aylar sonra ilk defa bir alkol şişesini eline almıştı. Şişenin sonunda kalan şarabı kadehe doldurdu. Annesini aradı.

"İyiyim," dedi. Sesi de iyiydi. Annesi gittiğinden beri her gün arıyordu, o gün arayan kendisi oldu.

"Sen nasılsın? Ne yapıyorsun?"

Uzunca konuştu. Neden sonra, "Seni seviyorum," dedi gülümseyerek. Aynı samimiyette aldığı dönüte de gülümsemişti. "Bir daha ne zaman gelirsin?"

Oysa altında bir veda yatıyordu bu sorunun.

"Görüşürüz," dedi telefonu kapatırken annesine. Yalan söyledi.

Bir müzik açtı. Ses sisteminin sınırına gelecek kadar yükseltti, şarkı evin her köşesine yayıldı.

Kapanan kapılar arkasına kazanmış
Kilitlenmiş ve saklanmış boş bir hayat kabininde
Varsayım içinde sonsuz zaman diliminde
Bilinmese doğru gidiyor gibiyim.

Banyoyagirdi, suyu açtı. Küvet dolarken köşesine oturup şarabını yudumladı. Sabunsepetinin içindeki sigarayı aldı. Dudakları gülümsedi. Yanındaki çakmağa ve buküvetteki anılara...

Her yanım sarılmış çıkışlarım yok artık
Yapmayı istediğim hayallerin peşinde.
Anlamsız karalanmış bir kaç bozuk cümleyle

  Küvet yarılanınca suyu kapattı. Kadehinidengede tutarak, üstünde tişörtüyle girdi ve ayaklarını uzattı. Bir sigarayaktı.

Hayatıma nokta koyuyor gibiyim.
Gibisi fazla şimdi kesilir sesim.

Müziğe göre göre başıyla ritim tuttu.Sigarasını soludu, şarabını yudumladı.

Sırtımda eski bir gitarım uçmaya hazır kanatlarım
Kararmış gökyüzü beni de aldı bak içine
Ben bugün gidiyorum
Yağmurlu bir pazar gününde kumdan kalelerim var yine
Topladım tüm umutlarımı bir bulut içine ben bugün yağıyorum

Başını kaldırdı, üzerinde kırmızı saten elbisesiyle Yankı yanındaydı. Küvetin köşesine oturmuş ona bakıyordu. Yeşil gözlerinin içi gülüyordu. Yankı'ya her zamanki gibi cesaret veriyordu.

Kalkmaya mecalim yok açmak için kapıları
Kırılan bu aynalar hepte benim tarafımda
Yanımda ve arkamda yere düşmüş şarkılarım
Dinlemeden henüz gidiyor gibiyim.