Geceye bir şarkı: Beethoven- Melody of Tears
Bade eve gelmiş, yatağında gözleri kan çanağı olmuş bir şekilde uzanıyordu.
Ne tür bir şanssızlıktı bu yaşadıkları?
Ne yapmıştı da hak etmişti? Hep merak ediyordu. Kafasını kurcalıyordu bu soru.
Kız sadece fazla iyiydi. İyi bir çevrede büyümemesine rağmen iyilik sınırlarını zorlayacak kadar iyi.
Saray kökenli ve maddi durumu çok iyi olmamasına rağmen, fazla asil...Tüm o sahtelikten kırılan kızlardan kat kat daha asil.
Hayatta iyilerin başına daha kötü şeyler gelirdi. Bade bunu çok daha iyi anlıyordu.
Elvin'den, kendisinden ve dünya üzerinde bir çok insandan...
Masumlar hep yanlış anlaşılır, kötülüğe maruz kalırdı. Masallar bu yüzden masaldı. İnsanlar bu yüzden insan...
Ağlamaya devam ederken kendisini daha da küçük ve dünya üzerindeki nokta halinden daha değersiz hissediyordu.
Evindeydi, Acar ve Elvin kızı getirmişti ama evinde gibi hissetmiyordu.
Savaş içinde değilse bu lüks evin hiçbir anlamı yoktu.
Aksine büyüklüğü gittikçe Bade'nin küçüklüğünü ve yalnızlığını hatırlattığı için kız uyuz olmaya başlamıştı.
Acar'ın söylediği sözlere tüm kalbiyle güvense de, ağlaması durmuyordu.
Kapısı yavaşça açıldı. Işık da birkaç saniye sonra açıldığında odaya giren Savaştı.
Bade alçılı ayağına rağmen ayaklanmaya çalıştı panikle.
-Şşşş..." dedi Savaş kızın yanına yavaş yavaş adımlarken. "Dikkat et."
Kızı kucağına aldı ve banyoya doğru yürüdü.
-Savaş..." kızı küvetin kenarına oturup, suyu doldurmaya başladı. İçine banyo köpüğü döktü. Üzerindekileri yavaş yavaş çıkarıp, hasır kapaklı kirli sepetini açarak içine bıraktı. Tamamen çıplak kaldığında Bade'ye döndü.
-Seni yıkayalım güzelim. Konuşmayalım tamam mı?" Kafasını salladı Bade aşağı yukarı. Kızın yanına gidip, kazağını çıkardı eline dikkat ederek. Eşofman altını da aynı özenle çıkardığında geriye iç çamaşırları kalmıştı.
Bade sütyenini çıkardığında, Savaş külodunun iki yanındaki ipleri çözüp ondan da da kurtuldu.
-İçtin mi?" Dedi Bade adam dolaptan bir şeyler ararken.
-Seni yıkayamayacak kadar değil." Dedi Savaş da. Elindeki çöp poşetini Bade'nin alçılı ayağına sardı. Suyu kapatıp kızı kucaklayarak, köpüklerin içine bıraktı. Alçılı ayağının suya girmemesine dikkat ederek, küvetin geniş kenarına dayadı.
-Suya değdirme, dikkatli ol." Kızın arkasına geçip yavaşça yıkamaya başladı.
***
-Bana kızdın mı?"
-Hayır."
-Gidecek misin tekrar?"
-Hayır."
-Tek söyleyeceğin şey hayır mı?"
-Hayır..." derin bir nefes aldığını hissetti kız yaslandığı göğüsün. "Bak Bade ben canavar değilim. Çağan seni seviyor diye onu öldürecek değilim."
-Biliyorum canavar olmadığını..."
-Ama seni öptü diye öldürebilirim. O konuda hala kararsızım." Elini suyun içinde kızın belinden ilerleterek, kızın elini kavradı. "Giray sana takıntılıydı ve onu öldürdüm. Ufuk Elvin'e takıntılıydı. Onu da öldürdüm. Bir sürü sebepten bir sürü insan öldürdüm ben Bade...
Övünmüyorum, işin gerçeği bu. Ama Çağan sana takıntılı değil. Seni gerçekten çok seviyor. Seninle bir şansı olursa mutlu edeceğini söylüyor, yalan değil. O seni hep çok mutlu eder, çok da sever.
Ben seni seven birini öldürmem. Kalbinde seni, senin gerçek sevgini taşıyan kimseyi öldüremem ben...."
Ne güzel adamdı. Bade yanlış anlaşılmamak için, açıklamak istedi. Ama kelimeler boğazında kalıyordu.
-Savaş bak..." Bade'nin gözünden bir yaş akarken elinin tersiyle o yaşı durdurdu Savaş. Kızın yüzünü okşadı eliyle.
-Ben sana mutlu oluruz diyemem. Çok severim, her gün daha çok. Ama hep mutlu edemem. Onunla mutlu olurum dersen ona gitmene de izin veririm. Seni asla durdurmam Bade'm." Dudakları kızın dudaklarına biraz daha yaklaşmışken gözlerini dikti gözlerine. Bade Savaş'ın yeşillerine hep bu kadar yakından bakmak istiyordu. Savaş'ın yeşilleri bu sefer çok farklı bakıyordu.
Yorgun, akışına bırakmış, sakin...
-Gitme.." dedi Bade derin bir nefes alıp. "Senden daha çok sevdiğim hiç kimse yok. Lütfen gitme." Dudakları Bade'nin dudaklarını telaşsız bir şekilde yakaladı.
Eli kızın sırtını okşarken, dudaklarını yavaş bir ritimle dudaklarının üzerinde oynattı kızın. Yumuşacık saf, temiz gözyaşıyla yıkanmış dudaklar içki içmiş dudakları arasında ezildi. Savaş geri çekildi yavaşça.
-Sen benden gitmedikçe..." kızın yüzündeki ıslak tutamı çekti. "Ben senden asla gitmem bebeğim."
Savaş'a çok sövdünüz dayanamadım alıntı yazdım.
Acar'a da kızmayın güzellerim. Adam hep patavatsız, sinirlenince de kırıcı. Ama kalp kırdığı kadar tamir etmesini de biliyor. Bunu defalarca gördük.
Kendinize iyi bakın. İyi geceler. Yorumlarınızı büyük keyifle okuyorum.
Sevin,sevilin. ❤️❤️❤️

YOU ARE READING
AŞK SARHOŞU
RomanceAdamın kokusunu duyumsadığında gözleri kapandı. Kaç yıl beklemişti bu an için? 7 yıl kadar mı? -İsmin Bade değil mi sarışın? Sana sarhoşum." Kızın ismi Badeydi. Şaraptı. Tasavvufta "Aşk" tı. Savaş'ta ise ne olduğu tamamen bilinmezdi. Bade, şarap...