AŞK SARHOŞU

Tutku DEVRAN

Annem odadan çıktığında arkama yaslanıp gökyüzünü izlemeye başladım. Odamı istediğim gibi kendi çizip, yapmıştı. Tavanı tamamen cam olan krallığımda genelde huzurlu ve mutluydum. Yüzümde yıldızları izlerken oluşan gülümseme aklıma son olanların gelmesiyle tekrar düştü.

-Onu kuleye hapsedemezsin Acar! Aden'in sevgilisini zamanında nasıl kabul ettiysen, Tutku'ya da öyle davranman gerekir!"

-Adenle bir değil. O daha küçücük Elvin, bana sesini yükseltme."

-Küçük falan değil. Rüzgar ve Tuna reşit olmadan seks yapınca sorun yok ama Tutku'nun masum bir erkek arkadaşı olması sorun mu Acar? Onlara tanıdığın hakları küçük(!) kızına da tanımalısın! Biz de zamanında seninle çok yaşadık, yanlış olan ne?"

-Bir erkekle hiçbir ilişkisi olmayacak Elvin. Bu konuyu daha fazla tartışmayacağım."

-Bir gün benim seninle yaşadığım duyguların hepsini o da bir erkekle yaşayacak. Bu fikre alışsan iyi edersin." Konuşmanın sonunda annem kapıyı çarpıp odasına gitmişti.

Babam erkek arkadaşım olduğunu ve ondan sakladığımı öğrenince küplere değil bana binmişti. Etmediği laf kalmamıştı. Annem bunun sinirle olduğunu bin defa hatırlatıyordu. Ben de biliyordum bunu.

Ama kırılmıştım.

Ben sadece babamın yanında sessiz değildim, olduğum gibiydim. Ama şimdi o beni kırmıştı.

16 yaşımdaydım ve erkek arkadaşım olmasından daha doğal ne olabilirdi ki? Ondan saklayacak değildim. Sadece babama anlatacağım kadar güvenilir biri olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordum.

Alelade bir insanı babamla tanıştıramazdım. Sonuna kadar arkasında durabileceğim bir sevgi olmalıydı ki babam da kızmasın. Ancak 2 haftadır süren ilişkimi öğrendiğinde ondan sakladığımı düşünmüş, ağzından çıkanı kulağı duymamıştı. Acar Devran, Acar Devrandı. Bunu değiştiremezdim.

Şımarık olduğumu söyleyerek bitirdiği konuşma sonrasında daha o saniyeden pişman olduğunu anladıysam da, geri dönmemişti lafından. Asla dönmezdi zaten. Kapı çaldığında düşüncelerin kıskacından sıyrıldım.

-Gir." Rüzgar ağabeyimin kafası kapıdan çıkıp, tatlı tatlı gülümserken ben de gülümseyip doğruldum.

-Gelsene ağabey." İçeri girdiğinde yatağa iki kere vurdum yanıma gelmesi için. Yanıma kurulup, yüzüme bakmaya başladı.

-Ne yapıyorsun?" Dedim sonunda ciddiyetimi koruyamayıp tekrar güldüğümde. Elini saçlarımda gezdirdi.

-Nasıl hissettiğini anlamaya çalışıyorum."

-Açıkçası, berbat." Kafasını sağa sola sallayıp sırtını karyola başlığına yaslayarak beni göğsüne yatırdı.

-Bu kadar basit bir kelimeyle değil." Parmakları saçlarımı talan edip beni rahatlatırken, sinirlerimin gevşediğini hissettim.

-Kırıldım ağabey. Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama... Bu kadarını hak ettiğimi düşünmüyorum."

-Hak etmedin zaten. Babam sinirlenince ne söylediğinin farkına varamayabiliyor. Gerçek düşünceleri değildi."

-Sence ben şımarık mıyım?" Kafamı yukarı kaldırıp, gözlerine baktım.

-Aden kadar değil." Dedi kafasını sağa sola sallayarak. Gülümsedim.

-Yine de öyle miyim?"

-Değilsin, hiçbir zaman da olmadın. Sen çok güçlü bir kadın olacaksın Tutku. Söyledikleri doğru değil, sinirle söylenmiş şeyler...Senin için bir şey getirdim." Cebinden çıkardığı pakete hızla yerimden doğrularak tepki verdim.