0.4: "Bade'nin Serzenişi"

23.3K 1.5K 294
                                    

Bade ÖZER'den

-İyi misin?" Savaş'a göz ucuyla bakıp kafamı sağa sola salladım. Kardeşleriyle, yengesiyle ve arkadaşlarıyla tanışacaktım.

Nasıl sakin olabilirdim ki?

-Tamam, gidelim." Kapıdan çıktığında ben de birkaç saniye afallasam da arkasından çıkmak zorunda kaldım.

İyi olmamı bekleyemez miydi yani?

Taş yolda arkasından topuklularla seke seke giderken söylendim:

-Yani yavaş yürüsen ölür müsün?" Kafasını kısa bir an için bana çevirip, aynı tempoda yürümeye devam ederek güldü.

-Yürüyemediğin şeyi niye giyiyorsun?"

Oflayarak kapıya zar zor yetiştiğimde sendelemiş bu sırada tutunmak için elimi duvara attığımda da kapı ziline basmış bulunmuştum.

Hemen dik durup kendimi son derece kasarken kapı açıldı.

1.60 boylarında simsiyah saçları, bembeyaz teni, iri dudakları ve kahverengi gözleri olan bir kız açmıştı kapıyı.

Elvindi. Televizyondaki halinden daha da güzeldi, üstelik bir de doğal haliyle.

Kirpikleri o kadar güzeldi ki, Nâzım Hikmet'in şiirindeki o satırı getirmişti aklıma:

"Yürek kirpiklerin ucunda.."

Belki de bu yüzden bu kadar güzel kirpikleri vardı.

Yüreği de kirpikleri kadar güzeldi belki kim bilir?

Savaş'ın yanında beni incelemiş sonra da şaşırdığını belli etmemeye çalışarak gülümsemişti.

-İçeri gelsenize." Dedi kapıyı ardına kadar açarak. Savaş belimden tutarak bizi içeri soktu ve Elvin kapıyı ardımızdan kapatarak mutfağa gitti.

Yavaşça salona ilerlediğimizde evin çok güzel yapıldığını aklımdan geçirmiştim.

-Elvin çizdi." Dedi Savaş kulağıma eğilerek. Gerçekten çok yetenekli kızdı. Ve çok güzel. Acar ağabeyin şanslı olduğunu düşünüyordum.
(son bölümde Acar'a sinirlenen bazı çirkef THB okuyucuları kıymet bilmiyor odun diyecekler şimdi yoruma olsun efenim..)

-Kaç yaşında?" Diye sordum ben de.

-22." Sonunda salona geçtiğimizde sessizlik oluştu. Savaş'ın kardeşi Acarla direkt olarak gözgöze gelmiştim.

Benden Savaş gibi yaşça büyüktü. Gerçekten de yapılı, uzun boylu bir adamdı. Dik dik sorgular gibi bakıyordu ve bahçeye açılan kapıdan koşarak kaçmak istemiştim bir anlığına.

Odadaki herkesi tanıyordum ben. Ama hiçbiri beni tanımıyordu. Gerginliğimin sebebi buydu.

Elvin elinde çaylarla geldiğinde, biz de koltuğa oturmuştuk. O da sessizlikten sıkılmış olmalı ki:

-Şey merhaba...ismin nedir?" Dedi bana dönerek.

-Şey..ben...Bade." Dedim gülümserken. Tokalaşmak için elini uzattı.

-Elvin ben de." Elini sıkıca tutup selamlaştım. Elvin'in bakışlarıyla Acar ağabey:

-Acar ben de." Dedi başıyla selam vererek. Elvin sonunda yine sessizlikten sıkılarak Savaş'a yönelik konuştu:

-Ağabey konuşmayacak mısın?" Yorgun ve bitkin bir şekilde gülümsedi Savaş.

-Selam arkadaşlar, size bir şey söylemek için geldim... Ben haftaya evleniyorum."

AŞK SARHOŞUWhere stories live. Discover now