Bölüm 45

33 12 0
                                    

Kayıp(45.bölüm)

Prof.Hambert artık evine geri döndü. Birkaç gün de burada dinlendikten sonra ikinci ameliyat için hastaneye gidecek.

Rudolf onun için güzel ve rahat bir oda hazırladı. Lei en çok sevdiği yemekleri yaptı. Jhonny ise babasının yanından ayrılmıyordu. O ne isterse, hemen yapıyordu. Kısacası uzun bir aradan sonra en çok sevdikleri insana kavuştukları için büyük sevinç içindeydiler.

Prof.Hambert'in yakın arkadaşı dr.Peter onu ziyarete geldi. Hasta ziyareti de olsa yine de dosyasıyla birlikte gelmişti. Bir haftada yaptığı araştırmaların kayıtlarını ve analiz sonuçlarını çantasında getirmişti.

Dr.Peter prof.Hambert'i görür-görmez "Oo! Sizi böyle iyi görmek beni çok mutlu etti, profesör."-diyerek sevincini belli etti. Prof.Hambert'te içindeki mutluluk hissi ve kısık sesi ile birlikte hemen cevap verdi:

"Hoşgeldiniz, dr.Peter! Ben de sizi görünce çok mutlu oldum."

Dr.Peter:

"Keyfinizi hiç kaçırmak istemem ama bu dosyayı önünüze koymalıyım."

Prof.Hambert:

"Buyurun! Benim için hiçbir sorun yok."

Bu zaman Jhonny buna engel olmak istedi. Babasının daha çok dinlenmeye ihtiyacı vardı. Ama profesör onu dinlemeyip dosyayı incelemeye başladı.

Prof.Hambert:

"Bu bir haftada pekte sonuç elde edememişsiniz."

Dr.Peter:

"Evet. Maalesef öyle oldu. Size ihtiyacımız var, profesör."

Bunu duyan Jhonny yine engel olmaya çalıştı. Bu sefer prof.Hambert'te buna karşı çıktı. Daha tam iyileşmemişti. O yüzden bu işi kabul etmedi.

Yemeğini yedikten sonra uyumak için yatak odasına gitti. Akşam saat dokuzda Jhonny uyurken, Lei ve Rudolf'ta birlikte film izlerlerken prof.Hambert'te camdan dışarıyı izliyordu. Şırıl şırıl yağmur yağıyordu. Profesör yağmurun sesine dalıp karışık düşüncelere kapıldı. Beyninin içindeki fırtına artık sakinleşmeye başladı. "Ülkede suçsuz, günahsız insanlar ölüyor. Bir virüs koskoca ülkeye diz çöktürüyor. Çocuklar, en çokta sokaklarda kalan masum çocuklar ölüp gidiyorlar. Koskoca dünya ülkeleri bir virüsün nasıl bulaştığını ve ilacını bulamıyorlar. Ya da bazı ülkeler buluyorlar ama bunu dünya karşısında açıklamak işlerine gelmiyor. Zavallı insanlara sadece ölüp gidenleri izlemek kalıyor. Farketmez! Hangi ülke olursa olsun, ben böyle sıcacık evde oturup ölen insanları izleyemem!" Bu uzun düşüncelerden sonra ayağa kalktı. Kıyafetlerini giyinip dışarıya çıktı. Taksiye binip laboratuvara gitti. Dr.Peter'i de arayıp oraya gelmesini istedi.

Prof.Hambert yağmurdan kaçamamıştı. Az da olsa ıslanmıştı. Dr.Peter kendi arabasıyla geldiği için kıyafetleri temizdi. Prof.Hambert'in beyaz renkli montu yağmurdan sonra rengini değiştirmişti. Bazı yerleri kahverengine boyanmıştı. Bu fazlasıyla dikkat çekiyordu. Şeffaf bir yağmur damlası beyaz montun rengini nasıl değiştire bilirdi ?

Prof.Hambert'te bundan şüphelendi. Yağmur suyundan örnek alıp incelediler. Sonuç tam da düşündükleri gibi çıktı.

Dr.Peter:

"Olamaz!"

Prof.Hambert:

"Tam da düşündüğüm gibi! Yağmur suyunun içeriği değiştirilmiş. Aslında şeffaf gibi gözüken bu damlalar bir süre sonra renk değiştiriyor. Yani içlerindeki zehir aktif oluyor. Bu zehiri daha çok içine çeken insanların bir süre sonra akciğerleri parçalanıyor."

Dr.Peter:

"Peki kimler var bu işin arkasında?"

Prof.Hambert:

"Sizce belli değilmi? Koskoca ülkelerin bunu bulamaması şüpheli gelmiyormu size? Eğer biz bunu hangi ülkenin yaptığını açıklarsak, direkt 3.Dünya Savaşı başlar. Bazen büyük savaşların başlamaması için küçük ölümlere göz yummalı insan. Evet, bu durum çok kötü ve haksız. Ama bizim gibi küçük insanlar bunu önleyemez. Biz dünyayı sadece büyük bir felakete sürükleriz."

Dr.Peter:

"Anladım. Peki niye o kadar ülke arasından sadece Çinde yapılıyor böyle bir şey?"

Prof.Hambert:

"Böyle şeyler sadece ahalisi çok olan ve güçlü ülkelerde yapılır. O yüzden Çin hedefe alınmış..."

KAYIP   Donde viven las historias. Descúbrelo ahora