Kayıp(26.bölüm)
Rudolf:
"Yardımın için sağol."
Lei:
"Bir şey değil. Sen iyimisin?"
Rudolf:
"Evet! Hem de bomba gibiyim. Şimdi sen de benimle geleceksin!"
Lei:
"Nereye?"
Rudolf:
"Kaderimiz nereye götürürse, oraya..."Rudolf çöp çuvalının içine girdi. Lei hiçkimsenin dikkatini çekmeden çuvalı binadan dışarıya çıkardı. Çöp kutusuna yaklaşıp çuvalın ağzını açtı. Rudolf dışarıya çıktı. İkisi beraber otele gittiler. Otelin satıldığını ve profesörle Jhonny'nin Pekin'e gittiklerini öğrenince yola çıktılar. Pekin'e giden bir kamyona bindiler.
"Liderler" konseyi Pekin'de bir toplantı yaptı. Toplantıda Prof.Hambert'i öldürmek için yeni bir plan yapıldı. Bu sefer sıra konseyin genç üyesi Sian'daydı.
Prof.Hambert, Jhonny ve klon Rudolf evde televizyon izliyorlardı. Klon Rudolf yine Prof.Hambert'i sakince öldürmek için planlar yapıyordu. Prof.Hambert biraz televizyon izledikten sonra uyumaya gitti. Artık çok yorulan profesör neredeyse günün 12 saatini uyuyordu.
Yatak odasına gitti. Bembeyaz yatağına yattı. Gözlerini kapatıp derin bir sessizliğe daldı. Biraz sonra beyaz renkli bir elbise giymiş Katerina hanım geldi gözünün önüne.
Katerina:
"Hambert, sözlerimi dinle!"
Prof.Hambert:
"Katerina...Sevgilim."
Katerina:
"Oğlumuza iyi bak, Hambert! Onu belalardan uzak tut!"Bu sözleri dedikten sonra Katerina hanım arkasını dönüp gitti. Ondan geriye sadece dediği sözler kaldı. Acaba bu sözler kötü bir şeye işaretmiydi?
Prof.Hambert yataktan kalkıp mutfağa gitti. Bir bardak soğuk su içdikten sonra yeniden yatak odasına geri döndü. Yatağına yatıp gözlerini kapattı ve yeniden uyumaya başladı.
Rudolf ve Lei Pekin'e geldiler. Burada Jhonny'nin bir arkadaşı vardı. Rudolf Lei ile beraber onun yanına gidip Jhonny'nin nereye gittiğini sordu. Onların nereye gittiğini öğrenince, oraya doğru ilerlemeye başladılar.
Yarım saatlik uykudan sonra Prof.Hambert yataktan kalktı. Salona gitti. Tam oturup sıcak kahvesini yudumlayacakken kapı çaldı. Mihail bey gelmişti.
Mihail bey:
"Merhaba, Hambert bey. Zamanınız varmı biraz sohbet edelim?"
Prof.Hambert:
"Aa! Tabii, buyurun!"İçeri geçtiler. Jhonny kahve yapmak için mutfağa gitti. Klon Rudolf salonda oturup televizyon izlemeye devam ediyordu. Mihail bey yalnız yaşadığı için çoğu zaman sıkılırdı. Sıkıldığı zamanlarda komşularını ziyaret edip, savaş anılarını anlatırdı.
Mihail bey:
"Yanlış hatırlamıyorsam, 1943 yılının mayıs ayında düşmanlar beni esir almıştılar. Tam iki gün beni aç, susuz bıraktılar. İşkence ettiler. Ben kendimi toparlayıp düşmanların elinden kaçmayı başardım. Silahımı alıp tam altı askeri öldürdüm."Bu zaman Jhonny kahveleri getirdi. Mihail bey kahveden bir yudum aldı. Kahvenin tadı acıydı. Şeker istedi. Jhonny şekerin bittiğini söyledi. Prof.Hambert klon Rudolf'u şeker alması için markete gönderdi.
Rudolf ve Lei onların yaşadığı mahalleye geldiler.
Rudolf:
"Dur, önce markete gidelim. Eliboş gitmeyelim."
Lei:
"Tamam."
Onlar markete girdiler. Arkalarından klon Rudolf'ta markete girdi. Sonrada Sian adamlarıyla birlikte oraya geldi. Planları profesörün en yakın adamı Rudolf'u kaçırmaktı. Sian Rudolf'u kaçırmaları için adamlarına emir verdi...

YOU ARE READING
KAYIP
AdventureGözlerini kapatır profesör. Derin ve ürkütücü bir karanlığın içine dalır. Karanlıkta göz gözü görmüyorken tanıdık olmayan bir ses kulağını işgal eder: "Yolundan geri dön, Hambert! Yolundan geri dön!" Bu ses bir delinin özenle süslediği hayal ü...