Kübra kocasının ardından uyumak istemişti ama önce küçük kızı izin vermmeiş ardından da ev ahalisi uyanmıştı.Oda şalı baglayıp mız mız kızınıda alıp aşağı indi.Onları gören Berdan bey hemen torununu kucaģına istedi Kübrada verdi.Berdan bey minik torununa maniler söyleyip onu kucağında sevmeye başladı.Defne önce ona anlamsız baktı ama sonra sevildiğini anlayıp gulücüklerle yanıt verdi büyük dedesine.Kubra onları salonda bırakıp mutfağa gitti.
"Sabah sabah kim acıktı ki acep"dedi Dicle masadaki kahvaltılıkları tepsiye koyarken.
"Biz yaptık abla Demir bu gün erken gitti de işe ben hazırlamıştı"dedi Kübra girerken duymuştu Dicleyi.
"Yaaa eyi eyi maşallah size "dedi Dicle.
"Ben salondaki masayı hazırlıyım mı abla"
"He ya hazırla sen Selma bacı sende götür bende hazırlayam diğerlerini acele eden daha bi sürü yemek yapılacak"dedi Dicle.
"Tamam abla"diyip Kübra hemen çıktı mutfaktan Selmada hazır olanları hemen götürmeye başladı.
Herkes misafir geliceğini bildiģi için hızla kahvaltı yapıldı ve hazırliklar başladı.Selma hanım temizlikle ilgilenirken diğerleri mutfaktaydı.Berdan bey ve Serdar bey ise haberleri izlerkende ellerinden geldiğince minik defneyi oyaladılar.Zaten Defne oyun ve ilgi istiyodu Berdan dedesinin tesbihi baya dikkatini çekmişti.
Hanımlar ise hummalı bi çalışma icinde misafirlerine hummalı bi çalışma sonucu mükellef bi sofra hazırladılar.Herşey bitince hemen kendileri hazırlandılar.Kübra minik kızınıda süledi güzel ciciler giydirdi.Odadan çıkmadın kızını sonkez emzirirken telefonu çaldı arayan Demirdi bi yandan kızını emziriken telefonu açtı bekletmeden.
"Efendim"dedi.
"Kübra napıyosunuz"dedi Demir.
"Hazırlandık Defneyi doyuruyodum"dedi.
"Öp yerime kızımı....Kübra ben biraz gecikicem işler biraz aksadı"
"Anladım ne zaman gelirsin"dedi Kübra.
"Belli diğil daha"
"Tamam ben söylerim annemlere"
"Tamam görüşürüz"dedi Demir
"Görüşürüz"diyip kapattılar.Kübra önce acaba gelmerinden tahasız olduda ondanmı gelmiyo diye düşündü ama sonra sabah kocasının nasıl erken kalkıpta gittiğini hatırladı.
Demekki çok işi vardı hala bitmemişti aşaģıdan kapı sesi gelince hemen ayaklandı.Defne doymuştu kızını alıp hemen asağı indi gelen Selim beylerdi."Hoşgeldiniz" dedi Selim beye Zehra hanım ve Aybukeylede öpüşüp hosgeldiniz dedi.Kucağındaki kızı merakla etrafı tarayıp dedesine gülüp kollarını uzattı.
"Kübra ver torunumu bakalım"dedi Kübra verdi hemen.
Serdar bey Defneyi öpüp Selim beye gösterdi.
"Gardaş bak hele torunuma Valla bu babasını halalarını geçti"dedi Serdar bey.
"Ne o abi yorununla bana havamı atacan"diyip ellerini çırpıp Defneyi ellerinden tuttu.
"Maşallah abimin torununa masallah"dedi diyip oda uzaktan sevdi Defneyi.
Onlar ailecek böyle otururken kapı birkez daha ćaldı ve misafirleri geldi.Serdar bey Berfin hanım ve Kübra hemen kapıya gittiler misafirleri onlar karşıladılar.
İlyas bey ve eşi Nazan hanım,Melih bey ve eşi Figen hanım ve Melike hanım gelmişlerdi.Onları karşılayıp salona davet ettiler salondakilerlede selamlaşıp Selim bey ve Zehra hanım ve Aybukeyle tanıştılar ve oturdular hep beraber.

YOU ARE READING
ÖMÜR BOYU BEDEL
General FictionHiç ilginizin olmadığı bi olaydan bir ömür bedel ödemek ne aģırdır. Genç adam karşısında gelinliğiyle duran kıza baktı.Yemin etmişti kardeşini ondan ayıran adama hayatı zindan edicekti.Bunun bedelini karşısındaki karısı ödüycekti hemde bir ömür.Dede...