20.Bölüm

83.3K 2.6K 127
                                    

Hazal Hatay il sınırı yazısını göreli yarım saat oluyodu ama hala şehir merkezine ulaşamamıştı.Ama gećtiği yerlere hayran olmuştu ne güzeldi buralar.Her tarlada ayrı bi ürün vardı Hazal çoğunu tanımadı ama mısır tarlasını tanıdı.Koca koca mısırlar Hazalın boyunu baya geçiyodu bunlar nasıl oluyo ya diyede düşünüyodu.İlerledikçe merkeze yaklaştı dayısı çiftliğin adını ve orda kiminle konuşucağını yazmıştı bir kağıda.Arabayı sağa çekip çantasından o kağıdı çıkardı.

Karahan çiftliği

Hasan Yılmaz

Karahan çiftliğini bulması gerekti önce şehir merkezine girince arabayı kenara çekip etrafa baktı.Bi taksi duarağı olduğunu gördü onlar bilir diyip yurüdü ama durakta taksi yoktu.Kulübe gibi bi yer görünce kapıya dogru yürüyüp kapıyı çaldı.Kapıyı Hazaldan biraz uzun birazda göbekli bir adam açtı.

"Buyur bacı"dedi adam.

"Şey ben Karahan çifliğini sorucaktım"

"Neyini soruyon bacım"

"Yerini"dedi Hazal.

"Haa yeri çok güzeldir maşallah böyle düzdür toprakları verimlidir kızlarıda güzeledir"dedi adam iç çekerek.Hazal adama ters ters baktı içinden delimi ne diye geçiriyodu.

"Adresi soruyorum adresi ben oraya nasıl giderim"

"Haa sen onu dedin.....bak şindi burdan böyle düm düz gidiyon tamam sonra sağdaki pamuk tarlasının yanında sapağa dönüyon ordanda düz gidiyon zaten düz o yol.O yolun yarısında bir tarla var böyle yeşil yeşil elmalar var tarlada hah ordan sağa dönecen o yolun sonunda"dedi adam Hazal adama ne diyceģini bilemiyodu şu an bu nasıl yol tarifiydi.

"Dalgamı geçiyosun sen benle bu nasil yol tarifi ya"dedi Hazal.

"Bacı sen nerelesin bura hiç gelmedin heral"

"Yok gelmedim ...sayılır yani ya neyse sen dogru dürüs tarif etsene şu adresi"dedi.

"Cık sen böyle bulaman orayı gel ben seni gotürüm"

"Yok yok gerek yok"dedi Hazal.

"Yok yok sen bulaman ben seni gòtürem hem hani senin valizin malizin varmı?"

"Arabamda"

"Hee iyi o zaman ben arkada bir tene motor var onla önden giderim sende beni takip eden o vakit"

"İyi tamam"dedi Hazal arabasına doğru yürüdü ama pek güvenmemişti bu adama o yüzden uzaktan takip etmeye başlad.Adam hakikatende dediği gibi yollardan dönmüştü ama o yol üstunde bi sürü tarla vardı.Hazal pamugun nasıl olduğunu bilmiyodu ki dönsun ordan hadi elma neyse görür tanırdı pamuģu nerden bilsin.Hala tedirgin adamı takip edrken büyük bir kapının önünde durdu Hazal kapının üstünde Karaha yazısını görünce rahatlayıp arabayı durdurup indi.Öndeki adam kapıdan bahçeye girip.

Öndeki adam kapıdan bahçeye girip

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ÖMÜR BOYU BEDELWhere stories live. Discover now