Bizim için başlayan bir kaç cümle Emir ile benim sözlerim aynı ve değişmez iki cümle olurdu Emir ile ne kadar zıt düşmüş olsak bile ne yazık ki.
Sevgim bir orman kadar sonsuz olurdu bir ağaç dalı kadar kırılgan bir ağacın kökü kadar sapa sağlam olurdu ailem ise bu ormanda kökleri sağlam sevgim fakat ailem kendileri için bir yer bulmuş ve sevgime layık olmadıklarını göstermişlerdi.
"Neden buradasın o zaman sana kim buraya gel dedi neden Agah'tan bir iyilik istedin." Öfke ile baktım ve bir adım attım işaret parmağımı tehdit eder gibi.
"O iyilik neden benim!"
"Söylesene neden!" Bir kaç adım daha aramızda ki mesefeyi kapatırken öfke ile omzuna vurdum "Bu giydigin takım elbiseler mı seni adam yaptı!"
Elini tutup kolunda ki saati gösterdim "Bu pahalı saat mi seni insan yaptı!"
"Burcu!" Dedi tok sesi ile elini çekerken "Bunların adam yapmadığını farkındayım fakat saygınlık ilk giyime bakıyor! Tıpkı Emir gibi."
Kaşlarım havaya kalkarken alaycı bir şekilde baktım "Hah!Emir mı o senin bakamadığın kardeşine sahip çıktı!"
Sahip mı çıktı Burcu hayır o da sahip çıkmadı kimseye ihtiyacın yok ki Emir'e de ihtiyacın yok ama ailen ve Emir aynı değildi.
"Emir sana sahip mı çıktı!"
"Evet."
Damağımda yayılan bu zehiri biliyordum yalandı ve yalan zehrin sadece keskinliği ile kalırdı.
"Senin şu giyime kuşama değer verdiğin ne varsa hepsini sağladı ama ben bunları istedim mi! Sen kumar oynadın ve kaybettin şu haline bak şimdi ise yer altı mafyalarına yardım ediyorsun!"
"İş birliği yapıyorum!"
"İş birliği değil sen kuklacılık yapıyorsun Taner oraya git Taner işimizi hallet ve Taner güzel giyin."
"Ben senin bildiğin görevlerde değilim yer altına yardım etmem seni ne ilgilendirir."
"Beni ne ilgilendirir mı, Agah senin yüzünden kaçırdı beni!"
"Doğru,Emir ile bir alışveriş merkezi gezinizi böldüm değil mi bunun için özür dilemeliyim!"
"Agah'a yaptığın bir iyilik neden kendi iyiliğini benim için kullandın neden pahalı bir araba istemedin ya da çocuğuna güzel bir para sonuçta o da senin gibi kuklacılığa alışacak."
Sağa doğru savrulduğumda bir kaç adım geri atmak zorunda kaldım elim yanağıma giderken gözlerim çoktan dolmuştu öfke ile baktığımda
"Özür dile!"
"Ne için özür dileyecek bir tek cümle kurmadım."
"Özür dile Burcu!"
Sevgi bir ormandı demiştim değil mi o orman kadar bir nefrette vardı nefretim de ailem vardı ailem bu ormanda bir kurt gibi yaşardı nefret onlar içindi nefretim öfkem ile buluştuğunda bir ormanı yakacak kadardı.
Hızla omzuna vurup bir adım geriledi "Özür dilemeyecegim Taner Aksoy nefret ediyorum çık git buradan sen kimsin iyiliklerini bana kullanıyormuş senin kuklan olmam için geldin değil mi ne isteyeceksin yine hangi dosyayı isteyeceksin!"
"Hayır seni istiyorum Emir'e yardım ediyorsun yurt dışına çıkacaksınız buna izin vereceğimi mi düşündün aptal mısın kızım!"
"Beni mi istiyorsun senin oyuncağın mıyım ben!"
"Benim ile geleceksin Burcu Emir'i sileceksin."
Alaycı bir gülüş ile baktım "Bak buna güldüm işte çık git buradan!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA İLE AŞK
Teen Fiction-Beni öldürme yalvarırım,hem ben sana ne yaptım. Silahı alınma koydu. -son sözlerin nedir? -Yapma Ve kurşunun korkunç sesi kulakları sağır edecek derecedeydi. Bir kaç saniye durdum acı yoktu ölmüşmüydüm gözlerimi yavaş yavaş açtığımda ben...