67.BÖLÜM

42.8K 1.9K 4.3K
                                    

Kabus görmeyi özlüyordum. Bu kulağa ne kadar saçma gelse de Pamir'in gerçek yüzünü gördükten sonra uyku bana haram olmuştu. 

İmkansızı istediğimi biliyordum. Onun elinden kurtulmak mümkün değildi. Ortada bir sözleşme olmasa bile onun bir şekilde beni yanında çalıştıracağı kesindi. Ne kadar çabalasam da tüm çabam nafile kalacaktı. Gerçeğin farkındaydım. Pamir Yaman duygusal yönden acımasız biriydi. Suç işlemeye meyilliydi ve aklı başka türlü çalışıyordu.

Onu yenmek için sadece güçlü olmak yetmezdi. Gerçi acı bir gerçek vardı ki, onun gibi biri asla yenilmezdi. Sıradan bir kız ona nasıl karşı gelebilirdi? Ben onu nereden vurmam gerektiğini bile bilmiyordum. Elimde bir silah vardı ama tetiğe basamıyordum. Basarsam olacaklardan korkuyordum.

Şu an gidip polise her şeyi ötebilirdim. Onları o lanet yere götürür, organlarla dolu odayı gösterebilirdim. Eski Öykü olsam şu an bunu yapacağımdan emindim. Ama ben akıllıca davranmak istiyordum. Bunun için de tek çareyi beklemekte görüyordum.

Yağan yağmurda iliklerime kadar ıslanacaksam eğer, üşümemeyi öğrenecektim. Hem de Pamir Yaman'a inat...

Koray, Aysun, Bade ve Öznur'la birlikte her zamanki kafede otururken oldukça dalgındım. Bizimkiler bir şeyler diyordu ama onları dinlemiyordum. Son günlerde aklım Pamir'deydi. Onu en son bir buçuk ay önce görmüştüm ve o günden beri de hiç konuşmamıştım. Belki başına bir şey gelmişti. Hapse girmiş bile olabilirdi. Mekanına uğramamıştım. Ne yaptığıyla ilgilenmediğim için onu aramamıştım bile. O da öyle. Aslında bunu neden yaptığını biliyordum. O odada gördüğüm şeyleri sindirmem için bana zaman veriyordu. Yoksa bu kadar zaman aramamasının nedeni başka ne olacaktı ki? Bu hoşuma gitmiyor değildi. Son bir buçuk aydır keyfim yerindeydi ve huzurumun ilk kez geri geldiğini hissediyordum. 

Ama bunun kısa süreceğinin de farkındaydım. Pamir Yaman ne zaman olacağını bilmesem de benimle iletişime geçecekti. O beni bırakmazdı. Huzurumun en azından bugün de devam etmesi için telefonumu kapatmıştım. Ararsa ulaşsın istemiyordum. Arkadaşlarımlayken onun gibi biri yüzünden günümü mahvedemezdim.

"Bu kadar heyecanlı olursan düğününden bir şey anlamazsın." Masadaki gündem konusu yarın ki düğündü. Bade her zaman olduğu gibi stresli görünürken Aysun onu rahatlatma derdindeydi.  "Her şeyin güzel olacağını düşün."

"Elimde değil ki." dedi Bade başı önüne eğik dururken. Önündeki kek diliminden bir parça bile almamıştı. Son günlerde iyice zayıfladığını düşünüyordum. Düğün stresindendi sanırım. 

Aysun sıcak çayını yudumlarken iç çekti  "Aslında bunların bile değerini bilmen gerekiyor. Güzel şeyler sonuçta."

Bade onu onaylarken Öznur meraklı görünüyordu "Ateş'in şahidi kim hala öğrenemedin mi?"

"Bu konuda çok ketum bir şey söylemiyor." deyince Koray daha fazla dayanamıyor gibi görünerek hepimizi şaşırtan bir konuşma yaptı. "Bade yanlış anlamazsan bir şey soracağım. Evlilik için biraz acele etmiyor musunuz?"

"Sebep?" dedi ona ölümcül bakışlar atarken. Bade'nin bu konuda hassasiyeti vardı. Okulda da birkaç kız aynı şeyi dediği için hepsiyle tartışmıştı.

"Henüz kaç yaşındasınız ki, keşke biraz daha bekleseydiniz."

Bade sinirlenmek istemiyor gibi görünürken Aysun konuşmaya atladı "Onlar birbirlerine aşık Koray!"

"Farkındayım Aysun, bu yüzden beklemeleri gerektiğini düşünüyorum. Aşk insana yanlış kararlar aldırabilir."

Bu konuda haklı mıydı bilmiyordum ama Bade ve Ateş'in acele ettiklerini düşünmüyordum. Birbirlerini bu kadar severken bu alınmış en doğru karardı bence.

ÇETEWhere stories live. Discover now