61. BÖLÜM:
"ÖZLEMEK"Yol boyunca Jungkook'un başının etini yemiştim ve yemekte de gayet haklıydım.
Beni zorla arabasına bindirmiş ve şimdi de zorla bir yere götürüyordu.
Buna adam kaçırmak denirdi!
Ayrıca kampüs yolu boyunca Jungkook'un omzundan aşağı sarkarken bir Allah'ın kulu bile yardım etmemiş, K-Drama izlerler gibi izlemişlerdi hepsi bizi.
Sinirlerim tepeme çıkmıştı yeminle.
Ayrıca öğrendim ki, o kız burun buruna olayları hepsi birer kurguymuş ve Yu Jin de işin içindeymiş!
Dönünce Yu Jin'i kesinlikle arkadaşlıklarımdan engellemeliydim. Koynumda bir hain beslemişim resmen!
"Jungkook, artık nereye gittiğimizi söylesen?"
"Gidince görürsün," dedi bakışlarını yoldan ayırmayarak. Ne yapmaya çalışıyordu cidden? Kafasının içinde kurguladığı o planı çok merak ediyordum...
Kaçmalıydım... Evet, evet bir yolunu bulup kaçmalıydım.
Düşün Mi Hi, düşün...
"Çişim geldi!"
Jungkook'un bakışlarını üzerime çekmeye başarabilmiştim. "Az kaldı, bekle."
"Ya ne beklemesi!" Diye çemkirdim. "Çişim geldi çişim! Arabana mı işeyim?"
Ciddi olup olmadığımı süzmek için göz ucuyla baktı. "İşe, dalga geçerim."
Yapardı.
Onu bir şekilde ikna etmem lazımdı. Aklımda bir yol vardı ama yapmaya yüreğim yoktu.
Ama başka çarem de yoktu.
Ellerimi çenemin altında birleştirdim ve ona gözlerimi kırpıştırarak tatlı tatlı bakmaya başladım. "Jungkook-shiii!!" Aegyo yapmakta iyi değildim ve yapmayı da sevmiyordum. Ayrıca yapınca tatlı olduğumu da düşünmüyordum yapanları da tatlı olduğunu düşünmüyordum. Ama işte şu an başka çarem yoktu, her yolu deniyordum ikna olabilmesi için. "Jungkook-shiii arabayı durdurur musun?~~ Benim boşaltım yapmam gerekiyor~Yazık bana,"
Jungkook benim bu halime kahkahalar atmaya başlamıştı. Öyle bir gülüyordu ki, arabayı kenara bırakıp -kapıları kilitleyerek- gülmeye devam etmişti.
Gözünden yaş gelene kadar, hatta göz pınarları kuruyana kadar gülmeye devam etti. En sonunda kendini durdurabildikten sonra yanaklarımı ellerinin arasına alıp sıkmaya başladı. Beni küçük bir çocuk gibi seviyordu şu an...
Neden yaptığım her iş ters gitmek zorundaydı?
"Ya sen ne kadar tatlı, akıllı bir bıdıksın sen." Dedi Jungkook 5 yaşındaki bir bebekle konuşur gibi. "Sen beni aptal mı sandın tatlı şey seni? Görmediğimi mi sanıyorsun aklından geçenleri?" Suratındaki o tatlı gülümsemeyi sildi ve ciddileşti. "Seni tuvalete bıraktığımda kaçacağını biliyorum Mi Hi."
Geriye doğru kendimi aldım ve gözlerimi kısarak ona baktım. Nasıl anlamıştı hemen? Harcanıyordu bence Jungkook buralarda. Mühendislik değil Tıp okumalıydı. Amerika onun yerlerde sürünen IQ'süne yüksek bir IQ nakil etmişti galiba.
Ya da ben çok saftım.
Yüzünü yüzüme doğru yaklaştırırken ben de gidebildiğim kadar geriye gitmeye çalışıyordum bu ufacık yerde, tabii bunu nasıl başarabileceksem.
Beklemediğim bir anda burnumu iki parmağının arasına alıp sıkmaya başladı.
"Uslu bir kız ol Mi Hi, tamam mı? Yoksa seni yerim."

YOU ARE READING
Scars 哭 Jeon Jungkook
Fanfiction• Wattys 2018 Uzun Listesine Giren Kitaplardan √ #1 Hayran Kurgu #1 Kpop #1 JeonJungkook #1 Taehyung #1 fanfiction #1 BTS İsminin anlamını taşımıyordu Mi Hi. Çirkindi, çok çirkindi. Yüzündeki o yara izi onun çirkinliğinin simgesiydi. Seveni yoktu a...