"Bana mutluluğun resmini çiz deseler seni çizerdim, çünkü sen mutluluğun en güzel detayısın.."
Keyifli okumalar...
Siz hiç sayısızca kırıldınız mı? Kalbinizin avuç içini alınmış ve sizi nefessiz bırakan kadar sıktığını hisetiniz mi? Peki neydi bir insanı bu kadar değiştiren. Neydi onu bu hale getiren? İşte onu bilmiyorum...
Peki siz hiç binlerce insanın içinde bile kendinizi yanlız hisetiniz mi? Bu kadar insanın içinde bile sanki kimsesizmişsinz gibi geldimi size? En önemliside sevdiğiniz bir dostunuz ve yada uzun zamandır görmediğiniz. Ama çok özlediğiniz bir akrabalarınıznı yanında bile kendinizi yine yabancı ve yanlız hissediyorsanız, siz aşıksınız. Ve ancak bu yarım kalmış Kalbinizin yalnızlığını kalbinizdeki insan dolduran bilir.
Sanki daha önce dünyaya gelmişimde ölmüşüm, ve yine aynı kötü şeyleri yaşıyormuşum gibi hissediyorum, ve sanki önceki yaşantımdan benden nefret eden insanlar varmış da hayatımı bir CD'ye kaydedilmiş ve bunca zaman arayıp intikamları için bulmuşlar gibi, şimdide tüm kötü günlerimi başa alıp alıp tekrar oynatıyorlarmış gibi geliyor yılların acısını bu şekilde çıkarıyorlar sanki.
...kapı çalınca annemin dizinden başımı kaldırıp kapıyı açmaya gittim Kapıyı açınca karşımda gördüğüm manzarayla sevinçten çığlık atmak istiyordum. Yengem çocukları getirip gelmişti. O kadar çok özlemiştim ki yanlarından bir dakika ayrılmak istemiyordum. Önce çocuklara eğilip yanaklarını sulu sulu öptüm. Sonra benim için bir abla kadar sevdiğim yengeme sarıldım.
"Hoşgeldiniz yenge." dedim yengemden ayrılarak.
"Hoşbuldum canım nasılsın?"
"İyim yenge sen.." demeden arkadan annem seslenince arkamı döndüm
"Kızım geldiniz mi?" dedi Annem.
yengemi buraya çağıran kendisiydi. onları ne kadar özlediğimi Biliyordu. Yengem içeriye geçince sarya'yı kucağıma alıp içeriye geçtim.
"Abinin sana çok selamı vardı canım. gelmeyi çok istedi ama işe gitmesi gerektiği için gelemedi. Ama en kısa zamanda seni görmeye geleceğini söyledi" dedi yengem.
Başımı salladım sadece, en kısa zamanda tekrar gelecektim onları görmeye o zaman abimin görürdüm.
Uzun uzun oturup konuşmuştuk bizimkilerle. anneme anlatmasamda bana bir abla kadar yakın olan yengem tüm herşeyi anlatmıştım. Günün sonunda Ahmet abim işten gelince beni eve götüreceğiniz söyleyip dışarıda annemlerle vedalaşmam için bekliyordu.
"Tekrar gel kızım olur mu?" annem ağlamasada sesi ağlamaklı çıkmıştı.
"Tamam ana gelirim"dedim.
aynı şekilde karşılık verdim. çocukları öpüp yengemede sarılınca çıktım evden. Ahmet abimle yürüyerek gidecektik konağa. Konak bizim eve 20 dakka falan uzaktı. ailemi bırakıp gitmek istemiyordum. Ama başka çaremde yoktu. Evden çıkıp abimin yanına varınca beraber yürümeye başladık. Eski günlerimi mahalleyi herşeyi çok özlemiştim. Ama artık tek bir gerçek vardı ne ben eski bendim nede burası benim evimdi. Abime bakınca telefonuna gelen mesaja bakıp sırıtıyordu.
"Çok mu seviyorsun?" dedim. Onun adına mutlu olarak çünkü abimin yüzündeki tarifsiz mutluluk benimde mutlu olmama sebepti
"Çok.." dedi hiç beklemeden abim.
"Çok seviyorum. Onun yanındayken dünyanın en mutlu insanı benmişim gibi hissediyorum. Sanki ondan önceki yaşantımı tutsak geçirmişimde özgürlüğümü yeni yaşıyormuşuz gibi" dedi.
