'
Güven hissi bütün ormanı kaplıyor, oradan nefes alış verişlerimle birlikte kalbime huzur veriyordu.Dizlerim sert toprağın izini taşırken, göz yaşlarım aynı hızla toprağa karışıyordu. Soğuk bütün havaya hakimdi ama içim alev alev yanıyordu.
Yaşadıklarımın hiç bir geçerli açıklaması yoktu.
Tesadüf, hepsi benim başıma gelen kötü birer tesadüftü.-İlker..
Ses tonum ortamın tozunu alırken, o ise bana şaşkınlık ve acıyla bakıyordu.
Onu görmek içimi rahatlatmış olsa da, beklediğim o değildi.
Hızla önüme eğilip, sıcaklığıyla beni sardı. Düşüncelerinden başka duyduğum hiç birşey yoktu.
Ah, bizi çok korkuttun.
Biz diye hitap ettiği, aynı cümlede kullandığı kişi.. Aklıma tek bir isim gelirken, gözlerim buna ihanet ediyordu.
Yoktu. Gelmemişti.Ona sıkıca sarıldım. Çok güven verici kokusunu içime doldurdum. Ona karşı hissettiğim şey çok farklı bir duyguydu.
Abi gibi, çok yakın dost gibi. Aslında yabancı ama kalbim sanki onu yıllardır tanıyormuşçasına ona sıcaklık besliyordu.
Sımsıkı yumduğum gözlerimi bir anlık duyduğum sesler karşısında açtım.Bağırma sesleri tüm ormanı inletirken, inlemeye benzer sesler ona eşlik ediyordu.
Aklıma gelen ilk düşünceyle ayağa fırladım ve koşmaya başladım.
-İlker, koş!
Hızlı nefes alışverişlerim yüzünden sesim boğuk çıkmıştı ama İlker ne olduğunu anlamadan arkamdan koşuyordu.
Biraz önce deli gibi kaçtığım bu yerden, şimdi aynı hızla geri gidiyordum.
İyice kulübeye yaklaştığım da, soğuk hava içimi yakıyordu.Sesler iyice belirginleştiğin de, hızla kulübeden içeri girdim.
Demir durmaksızın Aras'a vuruyor, sanki bütün nefretini üstüne kusuyordu.-Demir dur!
Çaresiz ses tonum hava da ki gerginliği bir an olsun dağıtamamıştı.
Demir beni duymuyordu bile. Defalarca, kendini kaybetmişçesine vuruyordu.Ne yapacağımı bilmez bir halde koşup Aras'ın yanına diz çöktüm.
Demir elini kaldırıp bir kez daha vuracağı sırada, Aras'a sıkıca sarılıp onu engelledim.Biran kendini durduramayacak ve bana da vuracak diye bekledim ama hiç birşey olmadı.
Burada ki sessizlik, bir çığ gibi büyüyordu.Demir'in öfkeli nefesini emsem de hissederken, Aras'ın yarı baygın yüzüne baktım.
Kan içinde öylece yatıyordu.
Korkarak gözlerimi Demir'e çevirdiğim de duygusuz gözlerinde ki nefreti bir kez daha tattım.Hızla ayağa kalkıp dışarı çıktığında, aynı hızla arkasından gittim.
Kolundan tutup onu durdurdum.
Delici bakışları ruhumu delip geçerken, güçlü durmaya çalıştım.-O piçimi koruyorsun!
Sıcak nefesini yüzümde hissettiğim de, ne diyeceğimi bilemedim.
Evet, onu koruyordum ve bu şuan için yaptığım en aptalca şey gibi duruyordu, farkındaydım.
Ama bilmediği şeyler vardı.
Derin bir nefes alıp, düz bir şekilde konuşmaya başladım.-Demir, dedim gözlerimi biran olsun o okyanus mavisi gözlerin ayırmadan.
O iyi değil. Ses tonum sonralara doğru çok acınası çıkmıştı. Demir'in karşısında güçlü durmaya çalışmak bile imkansızdı.

YOU ARE READING
Sesler - Karanlık Mavi ♣
Teen FictionTamamlandı ✔️ Demir & Yüsra ▶▶ Kaybolmuş Sesler Arasın Da Ki; Sessizliğin Hikayesi ▶▶ Yıkılmaz duvarlarının arkasında ki, Güçlü adam.. Doğru bildiği yoldan ayrılmayan, inatçı bir kız. İç sesleri duyması yüzünden onları bir araya getiren, kusursu...