Aşk sözleşmesi

Sen mükemmelsin ama ben hak etmiyorum!

Selam arkadaşlar çok çok üzgünüm çok geç oldu ancak size bir yeni yıl sürprizi yapayım istedim. 

Herkese mutlu, huzurlu, başarılı, sağlıklı, bol eğlenceli bir yıl diliyorum. Umarım bu yıl herkesin gözü sizin üzerinizde olur :):) en kısa zamanda bütün dileklerinize kavuşmanız dileğiyle ...

İyi senelerr :) 

Müzik: Ed Sheeran 'Perfect'

-------------------------------

Tamer bu adamın paragöz olduğunu anlamıştı ancak Öykü ve Murat ile ne ilişkisi vardı onu çözmeye çalışıyordu. İnatla adam devam ediyordu. 

"Üstüne başına bakılırsa paran var, ee bende de istediğin bişi var. O zaman sen bana paraları göstercen bende sana ne bilmek istiyosan söyleyecem." 

O an telefonu çalmaya başladı. Arayan Öykü'ydü. 

"Alo Tamer, neredesin?"

 "Biz hastaneye geldik Zehra Hanım'ı müşahede odasına aldılar." 

"Tamam, geliyorum çok az kaldı." 

Diyerek telefonu kapattı. Öykü'yü şüphelendirmek istemiyordu. Ancak bu işi de burada bırakacak değildi. Adam telefona bakarak 

"Zehra'da ballı kadın ha, lüksün içinde ne güzel hayat yaşıyor"

 dediğinde Tamer adamın yüzündeki iğrenç ifadeye daha fazla dayanamayıp yakasına yapıştı. 

"Seni ahlaksız böcek!"

 dedi genç adam kendisini zor tuttuğunu belli eden bir tonla. 

"Bunu bana yaptığın için çok pişman olacan bak! bırak yakamı. Karşındaki adam kim bi bilsen!"

 "Kimsin lan sen. Geveleme ağzında az da olsa adamsan doğruca konuş" 

"Ben Zehra'nın abisiyim." 

Tamer yutkundu açıkça... Öfkeyle ve acıyla yutkunmuştu. Sonra tiksintiyle Ahmet‟i ittirdi. Adeta fırlattı. Ahmet arkasındaki duvara çarptı. Dengesine zor kavuştu. Yakasını düzeltmeye çalışırken, Tamer konuşmaya devam ediyordu

 "Bir daha ailemden birinin etrafında seni görürsem sana seçim şansı bırakmam anladın mı beni!" 

Tamer orada uzaklaşırken adam arkasından 

"bu iş burada bitmedi, benim yüzümü daha çok görecen hem de paşa paşa isteyecen" 

diyerek konuşmaya devam ediyordu. Tamer bu adamın kim olduğunu kendi yöntemleriyle öğrenecekti. Böyle pisliklerle iş dünyasında çok karşılaşmıştı. Para için ruhunu bile satardı böyleleri. Ancak para vermektense bu işi bildiği yollarla çözecekti. Hastaneye vardığında ancak sakinleşmişti. Nerede olduklarını sormak için Öykü'yü tekrar aradığında acil servisin önünde Murat'ı görmüştü.

 "Neredeler?"

 "Zehra teyze iyi merak etme tansiyonu düşmüş sadece şimdi dinleniyor." 

Diyerek odaya doğru birlikte yürüdüler. Odanın kapısını yavaşça tıklatıp açtığında Öykü'yü Zehra Hanım'ın başında otururken buldu. Zehra Hanım uyuyordu. 

"Nasıl iyi mi? Doktorla görüştünüz mü?"

 "Merak edilecek bir şey yok o iyi, içeri gel." 

Tamer Öykü'nün yanına doğru gidip pencerenin oradaki boş sandalyeye oturdu. 

"Öykü ne olduğunu anlatacak mısın?" dedi sessizce.