Çok çok özür dileyerek bölümü sizlere sunuyorum, 2 aydır sevgilimle ayrıydık hiç moralim yoktu beni takip edenler depresyonlu tweetlerimden anlayabilirler 😂 Sizi seviyorum bundan sonra daha sık gelecek bölümler..
Bölüm Şarkısı: Waiting Game- BANKS
--
Alper'in attığı mesaj bende şok etkisi yaratmış, o an ki geçirdiğim duygusal karmaşayla beraber evdeki herkesi öpüp sarılmıştım. Komşunun gerizekalı oğlu dahil.Sonra durup dedim ki; Hayırdır Asyacığım? Ne bu haller? Ne olmuş yakışıklı patronun sana iltifat etmişse?
Kızım sen gerizekalı mısın? Kendi ağzınla söylüyorsun yakışıklı patronun sana iltifat etti! Pardon kendimle kavga ediyorum, bu benim her zaman yaptığım bir şey. Bu gidişle ne tiyatrocu ne de gazeteci olacağım, sonum Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi olacak..
Mesaja cevap vermekle vermemek arasında uzun bir süre düşündüm. Vermemeye karar verdim. Ama ya o da benden hoşlanıyorsa? Ya kendini geri çekerse? Ya aslında Mars'ta yaşam varsa?
Yazı tura atarak bu ikilemime bir çözüm buldum. Sizce de muazzam bir yöntem değil mi? TABİKİ DE DEĞİL. Ama aklıma başka bir şey gelmiyor.. Sonuç olarak mesaj atmam gerektiğini evren de bana bu şekilde ifade etti ve telefonu elime aldım;
"Teşekkürler."
Fazla mı ciddi oldu?
"Teşekkürler :)"
Sulu gibi mi oldu sanki ya?
"Bu bir iltifat mıydı? :)"
Oldu.. Flörte bak.. Şey yaz sonuna da.. Benimle evlenir misin?
Seray'a mı mesaj atmalıydım? Ya da Selvi'yi mi aramalıydım? Of Asya offf!
1 HAFTA SONRA
Alper'e mesaj atmamıştım. Atamamıştım. Çünkü yaklaşık 1 saat kendimle kavga etmiştim. Sonunda kendimi bütün tırnaklarımı yerken bulduğum için zirve de bırakmaya karar verdim. Alper de bu duruma takılmamış olacak ki, tavır yapmadı, ya da neden cevap vermediğimi sormadı. Belki de mesajı gelmedi sandı? Neyse tekrar kendimi yemek istemediğimden bu konuyu rafa kaldırıyorum. Uyanır uyanmaz kendime gelmek için kendimi duşa attım. Hızlı bir şekilde ayıldıktan sonra saç baş kurutma evresi vs vs. Saçlarım günden güne dökülüyordu. Ama abartılacak kadar değildi. Babam durumumu öğrenince yaptığı tek şey donuk bir ifadeyle bana sımsıkı sarılıp "beraber yeneceğiz" oldu. Babam duygularını pek belli edebilen bir adam değildi. Biz sarılarak arkadan hönkürerek ağlayan annem gibi değildi yani. Bende elimden geldiğince üzülmemeye ve onları üzmeme çalışıyordum.
Ama çoktan kendime bir "ölmeden önce yapılacaklar listesi" hazırlamaya karar vermiştim.
*Dövme yaptır.
Bir dövmeci tabelasında gördüğüm bir yazı vardı:
Öldüğünüzde yanınızda götürebileceğiniz tek şey dövmelerinizdir.
Dövme benim için sıradan bir şey değildi. Sonuçta bedeninizde sonsuza kadar kalabilecek bir şeydi ve anlamlı olması gerekirdi. Bu konu için düşünecektim.

YOU ARE READING
ÇIRAK
Teen FictionTiyatro bölümü okuyan Asya, Drama sınavına yetişmek için annesinin arabasını kaçırmaya karar verir. Fakat onu bekleyen şanssızlıklardan bi haberdir. İmdadına çırak sandığı yakışıklı Alper Esen yetişir.