◽ "Türklük Gibi Makam Da, Kat Da Yoktur!" ◽ ◽

11.5K 775 529
                                        

Çete!
Selamın aleyküm..
Keyifli okumalar...

Bu bölüm, zeytin dalı harekatı Şehidi Piyade Uzman Onbaşı Satranç Kaya ve onun Değerli Annesine ithaf edilmiştir.

"TÜRKÜM demek derde talip olmaktır,
Ordulara karşı yanlız kalmaktır!
Dostun yoktur!
Tek yardımcın ALLAH' tır!
Bu davada ceza da beraat da yoktur,
TÜRKLÜK gibi makam da,
Kat da yoktur!"

🕸️
"Türklük Gibi Makam Da, Kat Da Yoktur!" ◽

...Yüzbaşı Ömer KÖSE...

Yine mi kafamın içindesin sen? Yorulmadın mı benim gibi saçma bir adamdan. Ölürüm iki güne hala buradasın. E olmuyor ama. Ben sana dedim gel diye ama. Öyle her gün, her gün olmaz. Benim de bir ağırlığım var sonuçta.

Sağ ol. Sağ ol iyiyim. Daha ölmedim. Ama umarım tez zamanda o da olur. Yani şu an kafamı çömezlere verdiğim eğitimle dağıtmasam yine felsefeye gireriz de. Şimdi bunlar yoruldu bi fırça çekmem lazım.

"Badini kurtarmak için güçlü olacak o kolların! Say! komando Say! "

Ağzım iyi laf yapar. Kafamın içindesin o kadar biliyorsun.

"Buraya Ambulans gelmeden bu içtima bitmeyecek!"

Ya birinin tansiyonu düşecek ve bayılacaktı ya da yorgunluktan bayılacaktı.

"Sürün! Sürün ki kanasın o kolların!"

⚠🇹🇷 ⚠

Ali Üsteğmen konvoydaki tüm kekleri incelenmesi için Metin Binbaşı'nın emri ile Ankaraya göndermişti hemen. Kamyondan çıkan Tayyip adlı teröristin ilk sorgusunu da şaşırtıcı bir şekilde bir kararkahta yapılmadına karar verilmişti. Evet haver Ankara'dan tastikleneli 15 dakika olmuştu. Hala şaşkındı üsteğmen. Aradan geçen 30 dakikanın ardından Karargaha girdikleri zaman derin bir nefes verdi Ali üsteğmen. Görev başarıyla yerine getirilmişti.

"Sedat, Tayyip'i diskoya atın da bizim hanımlar bakımlarını yapsın."

"Emredersiniz komutanım büyük bir zevkle!"

Teröristi ensesinden tutup ittirdi Sedat.

"Yürü! Disko senin için özel hazırlandı."

Sedat, teröristin disko denilince parlayan gözlerini görünce iyice keyiflendi. Gerizekalının birazdan disko dedikleri yerin nezarethane hanım dediklerimiz ise bizim dalyan gibi yiğitler olduğunu anlayınca yüzünü çek merak ediyordu. Çünkü orada günde en az üç öğün dayak, aralıksız atılırdı. Hızlanıp nezarethanelerin olduğu yere geldiklerinde Sedat'ı gören askerler kapıyı açmıştı. Sedat Tayyip'i içeri fırlattı ve hemen kapısına kitledi. Arkasında bekleyen Necat'a döndü sivildi.

"Necat sen niye sivilsin lan?!"

Necat bir arkadaki teröriste birde komutanına bakıyordu.

"İzin günüm de komutanım burda bir işim vardı onu halledip çıkacaktım ama artık vazgeçtim."

Sedat arkasına kısaca baktı ve sırıttı Necat bölükteki en psikopat askerdi.

"Arkadaş sana emanet o zaman koçum! En iyi şekilde bakıyoruz misafirimize."

"Şüpheniz olmasın komutanım."

Sedat olumsuz anlamda kafasını salladı ve yavaşça kapıya doğru gitti. Tam çıkacaktı ki bir anlığına arkasına döndü. Necat kapıyı açıyordu.

«Kod Adı: Bordo» Where stories live. Discover now