Karınca günlerdir yollardaydı. Yorgunluktan ayakları da isyanda... Bir taşın gölgesine sığınıp dinlenmek istedi.
Sığınacağı taşın dibinde bir akrep gördü, büyük mü büyük. Geçti yanına o da durdu yanında boynu bükük.
Akrep hiddetle "Burası benim!" diye çıkıştı. Paylaşabileceklerini söyledi karınca. Lakin akrep buna yanaşmamakta. Yorgunluğunu hatırlayıp birkaç adım uzaklaştı garibim. Boynunu bükmese de bünyesine yenilmişlik hâkim.
"Çabuk pes ettin." diye bağırdı akrep ardından. "Taşa ihtiyacım yok benim, sorgulamadın bile korkudan."
Karınca yorgun, karıncanın mecali yok. Ama son bir lafı var, hem de en doğrusundan:
"Korkudan değildi benim meylim. Taşın gölgesi sana, seninki de bana vursundu niyetim. Ama anlaşılan sen gölgedeyken bile, düşüncelerin güneşe teslim."
...
Dersten çıkmış ve yeni dönemin ağırlığını şimdiden hissetmeye başlamıştı. Müfredatın zorlaması değildi derdi, her türlü hallederdi. Tek isteği bir an önce hayata atılmaktı. Emir bu dünyaya üretmek için geldiğini hissediyordu. Bir an önce donanıp sahaya atılmalıydı.
Cebindeki telefon titrerken yürümeye devam etti. Kantinde oturup son ders için bekleyecekti.
Cem: *Fotoğraf*
Cem: Adamın köpeğini geri ver.
Emir: Her gördüğün köpeği Karınca sanacaksan yandık.
Cem: Saçmalıyorsun. O olduğunu biliyorum.
Emir: Bir bok bildiğin yok.
Cem: Kafayı mı yedin? Ağzını yüzünü dağıtmış daha ne olsun bekliyorsun?
Emir: Yahu sana ne?
Cem: Belalı bir tip, uğraştırma da ver.
Emir: Bocalıyorsun Cem.
Emir: Artık bir karar ver. Çıkacak mısın hayatımdan yoksa sik gibi ortada kalmaya devam mı?
Cem: Bir daha girmeyi düşünmüyorum, diyelim.
Emir: Oooo! Bravo! Bunun şakasını yapabildiğine göre şoku atlattın.
Emir: Şimdi defol git, sikmeden belanı.
Cem: Seni düşünende kabahat!
Emir: Beni düşündüğünü göstermek istiyorsan yolu bu değil.
Cem: Kastım o değildi.
Emir: Neyse ne! Benden uzak dur artık.
Cem: Her şeyi mahvettiğinden beri uzağız zaten.
Emir: : )))))) Kusura bakma ya! İnsan gönlünün konacağı boku seçemiyor.
Cem: Senin gönlün ota da aynı hevesle konuyor ama.
Emir: Cem? Ne diyorsun Allah'ını seversen?
Cem: Karınca'yı sahibine geri ver.
Emir: Onun sahibi benim!!!!!!!!
Emir: Ve belli ki senin de sahibin benim!!!
Cem: Saçmalamaya başladın yine.
Emir: Saçmalık falan yok! Ya o zilliyle takılmaya devam eder ve gözümün önünden uzaklaşırsın ya da bu dengesiz tavırlarına bir son verir, gelir adam gibi konuşursun. Bahane arayıp durma.
