Bölüm 27: Küçük Bir Kaçamak

44.1K 4K 414
                                    

Derin bir nefes aldı. Gecenin soğuğu içine işliyordu. Dizlerinin titremesini umursamadan dudaklarını araladı ve hepsinin hayatlarını daha da karmaşıklaştıracak o cümleyi söyledi.

"Senden hoşlanıyorum Sedat. Kız kardeşin Seren olarak değil. Sana aşık olmaya başlayan Asel olarak, senden hoşlanıyorum."

Sedat'ın bakışları donuklaşırken genç kızda heyecanla ondan bir tepki beklemeye başladı. Ne diyecekti? Söyledikleri imkansız gelse de ona inanacak mıydı? İstemeden de olsa kalp atışları hızlanmaya başlamıştı. Kalbi yerinden fırlayacaktı sanki.

Genç adam ellerini kızdan çekerek alaycı bir şekilde gülümsedi. "Ne saçmalıyorsun sen? Böyle konuşarak ne yaptığını ört bas etmeye mi çalışıyorsun?" Sedat kollarını göğsünde bağladı. Bu yaptığı normal bir davranıştan çok kollarına hakim olmak için yaptığı bir hareketti. "Anne olacak o kadını görmeye geldiğini biliyorum." Birkaç adım gerileyerek kızla arasına mesafe koydu.

Asel'in gözleri ardına kadar açıldı. "Nasıl?" diyebildi sadece. Bu arada itirafını görmezden geldiğini de açık açık görmüştü.

Sedat'ın göz kapakları, gözlerini yarı yarıya kapatmıştı. "Onu bulan ilk ve tek kişi olduğunu düşündün değil mi?" Sedat şimdi ondan bir kaç adım daha uzaktaydı. Şimdi aralarında inanılmaz bir mesafe vardı.

"O kadını 7 ay önce şans eseri burada gördüm. Aileden de kimseye de söylemedim. O yüzden sende o ağzını sıkı tut." Gözlerinde ki tehdit edici ifade Asel'i olduğu yerde titretti. Tam tersini yapmaya cesaret edemezdi artık.

Asel kollarıyla bedenine sarıldı. Yavaş yavaş kar yağmaya başlamıştı. "Ben.. Benim buraya geleceği mi nasıl tahmin ettin?"

Sedat küçümseyerek kıza baktı. "Ödeviniz için bu hastaneye geldiğinizi biliyordum. Üstelik akşam seni babamın odasında yakaladığımda çekmecedeki fotoğrafa baktığını anladım ve son olarak. Bana ders çalışacağını söyleyerek mesaj çekiyorsun. 17 yıllık hayatın boyunca yapamadığın bir şey."

Asel, genç adamın, kadını bilmesinin şokunu hala yaşıyordu. Onun bu kadar zeki olabileceğini hiç düşünmemişti. Fakat Sedat'ın aksine diğerlerine olanları anlatmak istiyordu.

"Neden? Neden peki söylemeyeceğiz. Onlarında hakkı."

Sedat açtığı mesafeyi yine tehditkar bir şekilde yürüyerek kapadı. "Ailemizi tekrardan mı mahvetmesine izin vereceğiz? Asla bu konuda ağzını açmayacaksın."

Adam o kadar korkunçtu ki Asel çekinerek başını tamam anlamında salladı. "Peki..." dedi nefesini dışarı verirken titreyen ellerini birbirine bastırdı. "Söylediklerim.."

Sedat elini kaldırıp susmasını sağladı. Gözlerini kapatmış sanki acısını saklamaya çalışıyor gibiydi. Sonra genç kıza döndüğünde Asel'in canını da yakacak o cümleyi kurdu.

"Söylediklerini umursamıyorum ve bu konuşma olmadı."

******************

"Gözlerinin altı balon gibi olmuş."

Asel sandviçinden bir ısırık alarak ağır ağır çiğnemeye başladı. Narin'in tespitini duymazdan gelmeye çalışıyordu. Ne de olsa sabah aynaya baktığında görüntüsü karşısında ufak bir çığlık atmıştı. Seren'e mutlaka sabaha kadar ağlamamasını söylemeliydi. Ece ise meyve suyunu içerken arkadaşını inceliyordu. Her ne görmüşse konuşmamaya karar verdi. Akıllı kız.

Fakat iki kızı daha da sarsacak cümleyi söyledi. "Sınavlarda yaklaşıyor"

Narin elinde ki ekmeği tam düşürecekti ki son anda yakaladı.

Misafir Ruh -2- MuammaWhere stories live. Discover now