Ko-Haru

Üçüncü Kitap ( İntikam Yolunda ) Bölüm 31 - Ayrılmak

Bu bölüm geçenlerde doğum günü olan @kadirguven2003 isimli okuyucuma ithaf edilmiştir.

( Bölüm 31 - Ayrılmak )

Haru beşinci gezegenden ayrılmak için yeterli hazırlıkları yapınca harekete geçmeye karar verdi. Şu anda elinde olan on beş bin Böcek Merkez Adası'nın çevresinde ki kuşatmada bir delik açacaktı. Haru ise yanında ki bin Sylon ile birlikte bu delikten kaçarak beşinci gezegeni terk edecekti. Kaçış planının ilk aşaması bittiği için geriye yapması gereken tek bir şey kalıyordu.

O da kendisiyle birlikte bin Sylon'u taşıyacak ve düşman filolarından daha hızlı hareket edecek bir uzay gemisi yapmaktı.

Mantıken Haru'nun elinde ki imkanlarla böyle bir uzay gemisini yapmak mümkün değildi. Bunun nedeni yapacağı uzay gemisinin ışık hızına ulaşması için gereken teknolojiden yoksun olmasıydı. Üstelik böyle bir geminin yakıt gereksinimide korkunç boyutlardaydı.

Haru'nun elinde ne bu kadar yakıt ne de bu uzay gemisini yapacak teknoloji yoktu. Fakat bütün bu eksikliklerini telafi edebilecek bir şeye sahipti. Bu şey tabi ki Kadim Azarath'ın gücünden başka bir şey değildi. Şu an bulunduğu konumda bir gezegeni istediği gibi var edebilir veya başka birini yok edebilirdi. Haliyle bunun anlamı bir gezegeni var edecek kadar devasa enerjiyi kontrolü altında tutmasıydı.

Haru bu enerjiyi katalizör bir uzay gemisi yaparak beşinci gezegenden ayrılmak için kullanmak istiyordu.

İstese şu an bile beşinci gezegeni yok edebilirdi. Fakat bunu yaparsa Dokuz Yıldız Boyutu'nun tamamı ile düşman olurdu. Böyle bir boyutu yönetecek kişilerin vasıfları şimdilik onu fazlasıyla aşıyordu. Hala karıncadan büyük filler vardı.

Bu yüzden Haru düşük profilini koruyarak beşinci gezegenden bir an önce ayrılacak ve dokuzuncu gezegene gidecekti. Bu gezegende ki Sylon'ları ve insanları yanına aldıktan sonra bir kaç işini kısa sürede halledip bir an önce bu boyuttan ayrılacaktı. Artık Ko'lara karşı harekete geçmesinin zamanı gelmişti. Şimdiye kadar Lisiar Galaksisi'nde sürekli gelişen Sylon'ları ile elinde yeterli bir savaş gücü olmalıydı.

Ayrıca artık gücü A seviyesinin zirvesindeydi. Ufak bir atılım ile gücü Z seviyesine ulaştığı anda durdurulamaz olacaktı.

Çünkü o zaman Kadim Azarath'ın gücünün tamamına hükmedebilecekti. Artık evrenleri var etmek ve yok etmek bir sorun olmayacaktı. Bunun için hala kat etmesi gereken yolu olduğunu bilsede bir yerden harekete geçmesi gerekiyordu.

Artık ne kendisi ne de Sylon'lar bilinmeyen yerlerde saklanmak zorunda değillerdi. Aksine Ko'lara düşman olan ne kadar ırk ve kişi varsa onları örgütleyip tarih boyunca gelmiş geçmiş en büyük direniş ordusunu kurmak için harekete geçecekti. Haru aklında ki planları sürekli güncellerken bir yandanda katalizör taşıyıcıyı yapmaya çalışıyordu.

Tamamı hız üzerine odaklı olacak bu uzay gemisi içinde hiç yakıt bulundurmayacaktı.

Aksine Haru'nun bağlanabileceği bir kabin aracılığı ile bütün enerji ihtiyacı doğrudan sağlanacaktı. Haru'nun ortaya çıkardığı enerji bu kabin tarafından emilecek ve katalizör motorlara gönderilecekti. Bu enerji motorlarla temas ettiği anda miktarının büyüklüğüne göre uzay gemisine hız kazandıracaklardı. Haru yeterince enerji ile bu uzay gemisini ışık hızında harekete ettirebileceğine inanıyordu.

Bu sayede hiç bir düşman silahına ve uzay aracına yakalanmadan bir göz açıp kapayıncaya kadar dokuzuncu gezegene ulaşacaklardı.

Bin Sylon Ve Haru'nun ortak çalışması ile katalizör taşıyıcı gemisi altı gün içerisinde tamamlanmış ve uçuşa hazır hale getirilmişti. Haru elinde ki her türlü kaynağı ve materyali katalizör taşıyıcı gemisine yükledikten sonra bütün Sylon'lar ile birlikte gemiye bindi.