~TÖRE~

46 Bölüm

Birazdan ağızdan çıkan her kelime bütün aileyi harab edecekti. Yolun sonuna gelmiştiler her yolun sonu vardı ya kötü yada iyi. Bu ailenin sonu önceden beliydi.

Eve varan sıla ve berat arabadan inmişti.
Berat yengesinin elindeki çantayı almıştı.

Onları gören mizgin kapıya koşmuştu sevinçle "hoşgeldiniz" deyip yengesinin kucağındaki bebeği almak için sabırsızlanıyordu.

Sıla kızı fazla merakta bırakmayıp bebeği dikkatlice kucağına vermişti.
Genç kızın gözü azadı arıyordu ortalıkta.

Birden Beratın bağırış sesi bütün evi sarmıştı.
"Azaddddd Asmin Buraya gelin hemen.

Genç adamın sesi okadar yüksek çıkıyorduki bebek bile korkup ağlamaya başlamıştı.

Sıla mizginin kucağındaki bebeğini alıp göğsüne koymuştu susturmak için"beratt noluyor.

Genç kadın korkuyordu birazdan olacaklardan beratında öğrendiğini anlamıştı. Genç kadın titriyordu korkudan berata müdahale etmeliydi"Berat yanlış bişey yapma sakın bak bebeğim var lütfen ona acı.

Mizgin ne olduğunu halla anlamamıştı olduğu yerde dona kalmıştı.

Bahçeye koşan sultann hanım"Ne oluyor oğul delirdinmi sen niye bağırıyorsun deli danallar gibi.

Berat"Ana sen bir dur.

Asmin ve azad aşağı gelmişti.
İkiside şaşkındı.

Berat"Gelin gelin siz şimdi herşey burda bitecek.

Azad"ne diyosun berat ne bu bağırış çağırış.

Berat"Ben şimdi konuşacam sen Asmin ve bu evdeki herkes beni dinleyecek ses eden olursa kötü şeyler olacak kendimi zor tutuyorum anladınızmı.

Evdekilerin hepsi susmuş beratın ne demek istediğini merak ediyordu.

Ama meraktan ziyade bu evdeki iki kadın çok korkuyordu. Asminve sıla birbirlerine bakıyordu.

Evdeki herkes merak içindeydi ne oluyordu neden berat bu kadar sinirliydi. Beratın gözlerinden ateş fışkırıyordu resmen felaket çok yakındaydı.

Berat herkesi bahçeye toplamış birazdan söyleyeceği bütün kelimeleri üst üste diziyordu.
.

Son bir hamle yapıp asmine döndü kurşunun ilk gideceği yer beli olmuştu.

"Şimdi bana bak gözlerimin tam içine bak lafımı sakın kesme. Hatırlıyormusun seni gördüğüm anı sana bakan gözlerimi hatırlıyormusun şimdi sana baktığım bu gözlerle sana ilk baktığım gözler aynımı söyle sevmediğini bile bile savaştım ben senin için şimdi ise kendimle savaşıyorum

Genç kadın başını önüne eğmiş ateş fışkıran gözlere bakamıyordu.

"kaldır başını ilk gördüğümde seni başın eğik değildi şimdide eğme Evet hataların en büyüğünü yaptım biliyorum ama yaptığım hata nerden kaynaklanıyor biliyormusun şu lanet olası dedelerimizn çıkardığı töreden dolayı yaptım hatayı. Bana bakmayan sen töre denilen lanet olaydan dolayı benim oldun.
Oldunda ne oldu gözlerime baka baka her gün aldatın lan beni her allahın günü'sözü duyan sultan hanımın ağzı açıkta kaldı"Ne demeye getiriyorsun oğlum asmin yapmaz öyle şey kafayımı yedin sen.

Berat annesinin sözünü kesti "Ana sen bir dur dünyadan habersizsin sen bir karışma.

Asminin gözleri dolmuştu ne diyeceğini ne yapacağını bilemez halde sadece yere bakıyordu..

" Asmin kaldır başını be kadın kaldır şimdi ben ne yapayım sana töreye sığınıp öldüreyimi seni yoksa başımı önüme eğip hiç bir şeydrn haberim yokmuş gibimi dolaşayım. Hade beni sevmedin sevemedin ya sılaya hiçmi acımadın bu kadın sen geldiğin günden beridir eridi giti sanki düşmanınmış gibi kıza baktın en kötü zamanında yanında olmadın nasıl bir insansın asmin söylesene.

Asmin artık yolun sonuna geldiğini biliyordu herşeyi açıklamak için başını kaldırdı.
"Sen herşeyi bildiğini sanıyorsun ama hiç bişey bildiğin yok ben şeytanım ben suçluyum ya sılada melek oluyor demi, Asıl en baştaki suçlu o çünkü benim hayatımı elimden aldı.

"Asmin ben herşeyi biliyorum o yüzden senden bu evden kaçtım hep sen benim kardeşimi severken gelip karım oldun sonrada sıladan intikam almak için onunda hayatını bitirdin Sen Hepimizin hayatını bitirdin asmin.

Azad yerinde buz gibi kesilmiş duyduklarını bir an rüya sanmıştı, sultan hanım fenalık geçirmiş yere yığılı vermişti mizgin fenalaşan annesinin yanına koştu. Sıla ise daha fazla dayanamayıp ağlayan oğlunu kucağına alıp salondan kaçmıştı.

Azad"ağzından çıkanı kullağın duysun berat saçmalamayı kes lan kıza zorla sahip olup sonra seni sevemedi diye iftira atma kıza.

Berat"Asıl sen kes lan şimdi bilmiyormuş gibi yapma okadar kör olamasın hata bilerek asmine yaklaşmaya çalışıyordun şerefsizin önde gidenisin.

Azad bu laftan sonra kendini tutamayıp beratın üzerine yürüdü iki kardeş bir anda yumruklarla bir birine savaş açtı. Sesi duyan sıla bahçeye koşup aralarına girdi"kurban olayım yapmayın durun bütün köy üzerimize toplanacak ne olur yapmayın, sılanın çığlıkları bütün evi sarmıştı sultan daye kendine geldiğinde emekleyerek zorla iki oğluna yetişti"oğlummm bırak abeni bırak dedim bana evlat acısımı yaşatıracaksınız.

Annesini o halde gören berat Azadı tutup fırlatı yere elini beline atıp silahını çıkarıp azada doğrultu"Ana kalk yerden kurban olduğum böyle bir adama oğlum deme.

Sultan hanım"et tırnaktan koparmı oğlum elin kızı geldi sizi bu hale koydu evim yıkılaydıda bunları evime almasaydım..

Berat"Allah ikinizin belasını versin sizi öldürmek vardı ama yeni doğan bebeğin günahına girmicem. Töreyle başlayan bu felaketi töreyle bitirmicem. Ne haliniz varsa görün deyip gidecem sılayla beraber o küçük çocuğu haketmiyorsun sen azad eyer arkamdan gelirsenizbu tetiği çekerim.

Berat sılaya çocuğu almasını söyleyip azada doğrultuğu silahı cebine koydu ağlayan anasının yanına gidip elinden öptü vedalaşmak için kadıncağız gitmemesini istesede sesini çıkaramıyordu biliyorduki berata mani olsa bu evde kan dökülürdü çaresizce izin vermişti gitmelerine.

Sıla eli ayağı titreye titreye çocuğunu kucağına almıştı kız kardeşinin yüzüne bakmıştı üzülerek et tırnaktan ayrılmıyordu işte. Şimdi o gidecekti ya geride kalan asmin ne yapacaktı.

Sıla son defa kız kardeşine bakıp Ağlayarak arabaya binmişti.

Herşey bir anda ateş olup kül olarak bitmişti. Bir aile yaprak gibi birbirinden kopmuştu artık birbirlerinin yüzüne bile bakamıyordu. Felaket bütün evdekilere zarar vermişti. Giden gidiyordu belirsiz bir yolla girip. Ya kalanlar onlar için artık hayat nasıl devam ederdi bilinmez...