13.Bölüm-Elbise

105K 5.6K 739
                                    

ebrdltkn2 adlı kişiye ithafen❤

"Tolga?"

"Konuşmamız lazım!"

"Benim konuşacak bir şeyim yok." diyerek ona havalı bir bakış attım ve pencerenin sürgüsünü aşağı kaydırarak pencereyi sertçe kapattım. Muhtemelen, benim sevgili triplerine girdiğimi düşünüyor olabilirsiniz ama sonuçta bu aşağıda ki adam benden ilk öpücüğümü çalmıştı, ya da yukarıda ki...

Pencerenin birden açılmasıyla yerimden zıplayarak şok olmuş gözlerle Tolga'ya baktım. Gerçekten buraya tırmanmış mıydı az önce?

"Bak Öykü beni dinlemek istemediğini biliyorum ama açıklamak istiyorum."

"İzinsizce evime giremezsin! Tanrım, hemde penceremden yatak odama! Senden bir açıklama beklemiyorum çünkü göreceğimi gördüm."

Hızlıca yanıma gelerek kolumdan tuttu. "Ne gördün?"

"Ben gittikten hemen sonra Berrak'la nasıl işi pişirdiğini. Ayrıntıya girmek istemiyorum ama en son baktığımda o dilini onun boğazından içeri sarkıtıyor gibiydin." dedim yüzümü buruşturarak. Az önce aslında onları nasıl dikizlediğimi kendi ağzımla itiraf etmiştim ama, o kadar sinirliydim ki rezil olmayı filan düşünemiyordum bile. Zaten rezil olacağım kadar olmuştum değil mi?

"Bak biliyorum durum berbat gözüküyor ama sandığın gibi değil gerçekten. Anlatmama izin..."

O sırada aşağı kattan bir tencerenin yere düştüğüne yemin edebilirdim. Tanrım, internetten özel sipariş ettiğim buharda pişiren tencerem olmasın lütfen! Şapşal bir ifadeyle buhar tencerem yerine evde bir hırsız olabileceği fikri aklıma geldiğinde korkuyla yerimden zıplayarak Tolga'ya sarıldım.

"Bu ses neydi, evde biri mi var?" dedi Tolga.

"Hayır, evde tekim!" dedim kollarımı daha sıkı sararken. Hayır burada, korkuyorum tamam mı lütfen adama sarıldın muamelesi yapmayın. Denize düşen yılana sarılır sonuçta.

Tolga odamın kapısını açıp merdivenlerden aşağı doğru, "Kim var orada?" diye seslendi. O sırada tekrar aşağıdan bir tencere daha yerde yuvarlanınca nerdeyse ağlamak üzereydim. Fısıltıyla, "Mutfakta biri var! Polisi aramalıyız." dedim.

"Sakin ol Öykü, önce bir aşağıyı kontrol etmeme izin ver. El feneri var mı?"

"Ya o hırsız sana zarar verirse?"

Tamam Tolga'ya sinirli olabilirdim ama ölmesini ya da yaralanmasını istemezdim sonuçta.

"Yani az önce söylediklerini duymasam, bana değer verdiğini düşüneceğim."

"Ben en iyisi gidip şu el fenerini bulayım." dedim ve arkamı dönerek odamdan el fenerini alıp, Tolga'ya uzattım.

Tolga el fenerini alarak önce bana doğrulttu. Gözlerim kamaştığından ellerimi yüzüme siper ettim ve fısıldayarak, "Hey sen ne yaptığını sanıyorsun?" dedim.

"Çalışıp çalışmadığını kontrol etmek istemiştim sadece. Pijamaların güzelmiş."

O sırada bir başka tencere tekrar mutfak zeminin de yuvarlanınca, korkudan yerimde sıçradım. Tolga hızlı hareketlerle merdivene yöneldi. "Hey bekle!" dedim hızlı adımlarla yanında soluğu alırken. "Burada yalnız kalamam."

"Pekala." demesi üzerine bende merdivenin yanında duran vazoyu Tolga'ya verdim ve menekşe saksısını da elime aldım. Böylece Tolga önde ben arkada, siper almış bir şekilde, savaşa gidercesine yavaşça merdivenlerden inmeye başladık.

1.Külkedisinin Zayıflama Hikayesi 2.Gizemli Erkek AvcısıWhere stories live. Discover now