Loving him is like driving a new Maserati down a dead end street
Onu sevmek yeni bir Maserati'yi çıkmaz bir sokağa sürmek gibiydi,
Faster than the wind
Rüzgardan hızlı.
Passionate as sin, ended so suddenly
Tutku bir günah gibi, bir anda bitiverdi.
Loving him is like trying to change your mind
Onu sevmek sanki boşluğa atladıktan sonra
Once you're already flying through the free fall
Fikirlerini değiştirmeye çalışmak gibiydi.
Like the colors in autumn
Sonbahardaki renkler gibi,
So bright just before they lose it all
Çok parlaklar, tüm renklerini kaybetmeden önce.
Losing him was blue like I'd never known
Onu kaybetmek hiç bilemeyeceğim bir maviydi,
Missing him was dark grey all alone
Onu özlemekse yapayalnız bir koyu griydi,
Forgetting him was like trying to know somebody you've never met
Onu unutmaya çalışmak hiç tanışmadığın birini tanımaya çalışmak gibiydi.
But loving him was red
Ama onu sevmek kırmızıydı.
Loving him was red
Onu sevmek kırmızıydı.
Touching him is like realizing all you ever wanted was right there in front of you
Ona dokunmak tüm istediklerinin önünde olduğunu farketmek gibiydi,
Memorizing him was as easy as knowing all the words to your old favorite song
Onu hatırlamak eski favori şarkının sözlerini hatırlamak kadar kolaydı,
Fighting with him was like trying to solve a crossword and realizing there's no right answer
Onunla kavga etmek doğru yanıtın olmadığı bir bulmacayı çözmek gibiydi,
Regretting him was like wishing you never found out love could be that strong
Onu affetmek ise aşkın bu kadar güçlü olduğunu keşke hiç öğrenmemiş olmanızı dilemek gibiydi.
Losing him was blue like I'd never known
Onu kaybetmek hiç bilemeyeceğim bir maviydi,
Missing him was dark grey all alone
Onu özlemekse yapayalnız bir koyu griydi,
Forgetting him was like trying to know somebody you've never met
Onu unutmaya çalışmak hiç tanışmadığın birini tanımaya çalışmak gibiydi.
But loving him was red
Ama onu sevmek kırmızıydı.
Oh red burning red
Kırmızı, parlak kırmızı.
Remembering him comes in flashbacks and echoes
Anılarla ve seslerle onu hatırlıyorum,
Tell myself it's time now, gotta let go
Kendime, "artık zamanı geldi, boşver." diyorum,
But moving on from him is impossible
Ama onu unutmak imkansız,
When I still see it all in my head
Her şeyi hala kafamda görürken
Burning red!
Parlak kırmızı.
Darling it was red!
Sevgilim, aşkımız kırmızıydı.
Losing him was blue like I'd never known
Onu kaybetmek hiç bilemeyeceğim bir maviydi,
Missing him was dark grey all alone
Onu özlemekse yapayalnız bir koyu griydi,
Forgetting him was like trying to know somebody you've never met
Onu unutmaya çalışmak hiç tanışmadığın birini tanımaya çalışmak gibiydi.
Cause loving him was red yeah yeah red
Çünkü onu sevmek kırmızıydı, kırmızı
We're burning red
Biz parlak kırmızıyız.
And that's why he's spinning round in my head
Ve onun sürekli kafamda olmasının sebebi,
Comes back to me burning red
Parlak kırmızı bana geri dönüyor,
Yeah yeah
Evet, evet
Cause love was like driving a new Maserati down a dead end street
Çünkü onu sevmek yeni bir Maserati'yi çıkmaz bir sokağa sürmek gibiydi.

YOU ARE READING
Taylor Swift'in Tüm Şarkılarının Çevirileri
Non-FictionYeni bir albüme kadar [TAMAMLANDI] ©Tüm hakları saklıdır.