BS-26♔ Yok ne kırılması, kalbimi yedim ben.

784 47 15
                                    

Annem kahvaltıdan sonra arkadaşlarıyla AVM'ye gideceklerini söyleyerek evden ayrılmıştı. Ben de zaman geçirmek ve kafa dağıtmak amaçlı televizyon izlemeye karar vermiştim. Yaklaşık yarım saattir kanal zapinglememe rağmen izleyecek birşey bulamayınca vazgeçip koltuğa uzanmıştım.

Kayra'nın söyledikleri aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Ben onun ilgisini çekebilecek bir kız değildim ki. Ben sıradan normal bir kızdım.  Üstelik aptalın tekiydim.

Gözlerimi devirip tekrar oturur pozisyona geçtim.

Ne yapacaktım?

Eymenden beklediğim ilgiyi Kayra'dan görüyordum. Bu beni mutlu etmekten çok canımı yakıyordu. Kafamı iki elimin arasına alarak zemine baktım.

Belki buradan gidersem herşey normale binerdi?

Ama Eymen vardı. Ondan uzak kalmak istediğimi sanmıyordum.

Kafamı tekrar koltuğun arkasına yasladım. Şuan çıkmazdaydım.

Çalan telefonumla düşüncelerimden sıyrıldım. Biraz tereddüt etsem de çağrıya cevap verip telefonu kulağıma götürdüm.

"Alo?"

"Deniz, Ben Eymen. "

"Selam." dedim sesimin cıvıl cıvıl çıkmasına özen göstererek.

"Selam. Hadi hazırlan, kampa gidiyoruz. "

Gözlerimi pörtleterek "Ha!" dedim.

"Ya hazırlan işte.  Yanına bi kaç parça kıyafet al sadece. Çadırları Berk halledecek. Konservelerde Merve'de."

"Nereye gidiyoruz? " diye sordum şaşkınlıkla.

"Orman." dedi Eymen kıkırdayarak.

"Dün haber verseydiniz ya."

"Az önce kararlaştırdık. Mızmızlanma da hazırlan hadi."

"Anneme sormam gerekiyor." dedim sesimi kısarak.

"O işi ben hallettim. Anneme söyledim.  O da annene söyledi. Haliyle itiraz edemedi ve izin verdi."

Gözlerim parlayarak "Peki hazırlanıyorum." dedim.

"On beş dakikan var sarı kafa."

Ben daha cevap veremeden telefonu yüzüme kapanmıştı uyuz. Gözlerimi tekrar devirerek ayağa kalktım.

Üzerime bir şort ve tshirt giydikten sonra çantama da birkaç parça rahat kıyafet atmıştım.

On beş dakikanın sonunda hazırlanmış ve aşağıda beklemeye başlamıştım.

Annem ondan arkadaşlarım aracılığıyla izin almama hep kızardı. Bu tür durumlardan hoşlanmıyordu. Ben ise annemin izin vermeyeceği konularda hep arkadaşlarımı onun üzerine salıyordum. Arkadaşlarıma karşı çıkamadığı için de izin vermek zorunda kalıyordu. Ama yalnız kaldığımızda da bunun acısını benden tabiki çıkarıyordu.

Önümde duran siyah arabanın camı açıldı ve bir çift lacivert göz beni karşıladı.  "Ne bekliyorsun Deniz?  Davatiye mi?"

Gözlerimi ondan çekerek şöför koltuğunun yanındaki koltuğa oturdum.

Eymen'in ağzını açıp birşeyler söyleyeceği sırada telefonum çaldı.  İçimden çalan telefona lanetler yağdırarak çağrıya cevap verdim.

"Deniz, neredesin?"

Ses annemindi. En tatlı ses tonumu takınarak "Eymenle arabadayız anne, kamp yapacağımız alana doğru gidiyoruz şimdi." dedim. Bir yandan da Eymen'e ters ters bakıyordum.

Bay SoğukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin