Sen bu gün bize çocukluğumuzu verdin

577 49 6
                                    

Afra Gölge'nin onun belinde sarılı ellerinin üzerine ellerini koyup ''Seni seviyorum''diye fısıldadı.Afra bile ne dediğini sonradan anlamıştı.Gölge den bir hareketlenme olmayınca Afra endişelenmişti.''İyi misin?''diye sordu.Gölge kendinin bile zor duyduğu bir sesle ''Hiç olmadığım kadar iyiyim''dedi.Afra heyecandan ne yapacağını şaşırmıştı.Utançla kafasını yere eğip yaşlı gözleriyle gülümsedi.Gölge onun bu halini görmek için can atsa da bir şey yapamadı.

''Vaktin varsa eğer birazını bana ayırır mısın?''

Gölge'nin sorusu üzerine Afra biraz düşündükten sonra cevap verdi.

''Olur.İki saat kadar vaktim var.''

Gölge kapşonunun şapkasını daha çok önüne çekip tekrar afrayı omuzlarından tutarak yönlendirmeye başladı.Yakınlardaki çiçeklerle dolu yeşillik bir alana gittiler beraber.Gölge afranın yüzünü göremeyeceği bicimde sağ tarafında, biraz arkasında oturuyordu.Afra da Gölgeye hazır olmadığı sürece bakmamaya kararlıydı.

''Nasıl hissediyorsun?''

Gölge'den Gelen soru üzerine afra bir süre cevap vermeyip derince nefes aldı.

''Yetimhaneden beni evlatlık alan kişiler benim olmayan ailem olur,mutlu olurum sanmıştım ama beni alan kişiler çeteymiş.Yetimhanelerden ya da sokaktaki çocuklardan ailesi olmayan,arkasını arayacak kimsesi olmayan çocukları evlat edinmek adına onları bir kaç gün mutlu yaşam sürdürdükten sonra çeteye dahil edip sokaklarda dilendiriyorlarmış.Benim de öyle oldu.Başlarda her şey çok güzeldi.Hayatımı karartan tek şey bir telefon görüşmesi oldu.Her şey bir anda mahvoldu.Mutlu aile hayatından birden o bataklığa düştüm.Beni parka diye götürdükleri yerde bir sürü üstü başı yırtık,kirli çocuklar vardı.Bir süre sonra bende onlardan biri olmuştum zaten.Orada her gün dilendirilip,peçete satıyorduk.Küçücük çocuğun ölümle burun buruna gelmesi berbat bir histi.Her an dayak yiyeceksin,seni öldürecekler korkusuyla yaşıyordun. Sokak da ki insanların sana acıyan,iğrenerek bakan,nefret dolu gözleri çocukluğumun kabuslarından biri haline gelmişti.Belki o insanlardan biri bana elini uzatsaydı daha çabuk kurtulurdum o bataklıktan,daha az yaralanırdı ruhum.Benden sonra oraya biri daha getirilmişti.Geldiği gün sürekli ağlıyordu.O da yetimhaneden evlatlık alınarak düşmüştü o yere.Dayanamadım yanına gittim.''Geçecek,buradan kurtulacağız'' dedim ona.Kendim bile inanmazken o inanmıştı. Ali'ydi ismi.Başlarda ben onu korurken artık o da beni korumaya başlamıştı.Bir süre sonra da Yavuz adında biri daha geldi.O da bizden yana oldu.Çok iyi üç dost olmuştuk.O günden sonra üçümüz beraber kurtulmayı diledik hep.18 yaşımıza girip reşit olunca Polise gittik.O bataklıktan öyle kurtulmuştuk.Bizi koruma evlerine aldılar bir süre ama o adamlar bizim polise gittiğimizi bildiği için depoyu terk etmişlerdi.Bulunamadılar.Biz hep tetikte onların korkusuyla yaşadık.Biz süre sonra kendi hayatlarımızı düzene sokmuştuk.Çalışarak kendimize bakıyorduk ama hayallerimizden vazgeçmiştik hepimiz de.Ali hep polis olmak isterdi,bense avukat,Yavuz hiç hayallerinden bahsetmezdi.Onları bu şekilde durdurabilirdik.Ama bunlar onları durdurmak için olan hayallerimizdi. Biz gerçek bir hayal bile kuramıyorduk.Yavuz gittiğinde Ali ve ben kalmıştık sadece.Biz onların cezalanması için hayallerimizden vazgeçerken sen bu gün onlara cezasını verdin.Sen bu gün bize çocukluğumuzu verdin.''



Finale 2 bölüm kaldı.

Gölge |textingWhere stories live. Discover now