YEMİN ETMEK[1]
Dini hayatımızda sıkça yaşadığımız hususlardan biri de 'yemin'dir. Günlük konuşmalardan alış verişlerdeki pazarlıklara, birilerini ikna etme çabalarından bazı hususları ispatlama gayretlerine, dil alışkanlığı olarak yapılanlara varıncaya kadar sıkça ağzımıza aldığımız yeminin dini açıdan değerlendirmesi nasıldır? Dinen yeminle ilgili ne gibi hükümler vardır? Yapılan yeminlere riayet edildiği veya edilmediği zaman ne gerekir? Müslüman, hayatında şöyle veya böyle bir şekilde yer alan yemin hususunda hiç olmazsa asgari düzeyde bilgi sahibi olmalıdır. Burada bir Müslümanın bu hususta sahip olması arzu edilen bilgiler özetlenmeye çalışılacaktır.
Yeminin Önemi
Yeminin Müslümanın hayatında önemli bir yeri vardır. Ağız alışkanlığı ile yemin kastı olmaksızın kullanılan yemin lafızlarının dışında bilinçli olarak yemin eden Müslüman, ya söylediğine Allah'ı şahit tutmuş olmakta veya Allah'a söz vermiş bulunmaktadır. Dolayısıyla dinen geçerli bir mazeret bulunmadığı sürece yeminine bağlı kalmak durumundadır.
Kur'an-ı Kerim'de, verilen sözlerin yerine getirilmesi hususunda sıkı talimatlar verilmektedir. Hiç şüphesiz bağlı kalınması ve yerine getirilmesi gereken sözlerin başında bir şeyi yapma veya yapmama tarzında Allah'ı şahit göstererek yapılan yeminler gelir. Çünkü bu yeminlerle kişi Allah'a söz vermiş olmaktadır.
وَأَوْفُواْ بِعَهْدِ اللّهِ إِذَا عَاهَدتُّمْ وَلاَ تَنقُضُواْ الأَيْمَانَ بَعْدَ تَوْكِيدِهَا وَقَدْ جَعَلْتُمُ اللّهَ عَلَيْكُمْ كَفِيلاً إِنَّ اللّهَ يَعْلَمُ مَا تَفْعَلُونَ
وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّتِي نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِن بَعْدِ قُوَّةٍ أَنكَاثًا تَتَّخِذُونَ أَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ أَن تَكُونَ أُمَّةٌ هِيَ أَرْبَى مِنْ أُمَّةٍ إِنَّمَا يَبْلُوكُمُ اللّهُ بِهِ وَلَيُبَيِّنَنَّ لَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ]
"Antlaşma yaptığınız zaman, Allah'a karşı verdiğiniz sözü yerine getirin. Allah'ı kendinize kefil kılarak pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah bununla sizi ancak imtihan eder. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır" (Nahl 16/91-92) anlamındaki âyetler, müminlerin meşru yeminlerine bağlı kalmalarının gereği ve ehemmiyeti hususunda önemli mesajlar içermektedir.
Müslüman gereksiz yere yemin etmemeli, fakat yemin ettiğinde de- bu yemin meşru bir yemin ise -mutlaka ona bağlı kalmalı ve yeminini bozmamalıdır. Çünkü yemin, yukarıda da belirttiğimiz gibi Allah'ı şahit tutmak anlamına gelir.
Yemin bazen bir ihtiyaç haline gelebilir. Yargılama hukukunda bir ispat vasıtası veya tezkiye unsuru olarak yemine başvurulması bunun örneklerindendir. Kur'ân-ı Kerim'de vasiyet edecek kişinin şahit tutarken şahitlerin nasıl yemin edeceklerini açıkça zikretmesi de ihtiyaca binaen yemine başvurulabileceğini göstermektedir (Maide 5/106-108) .
Dili Yemine Alıştırmama Özeni
En güzeli dilimizi yemine alıştırmamaktır. Dilini yemine alıştıran bir kişi, yaptığı yeminleri unutarak veya başka sebeplerle bozabilir ve böylece dinen sorumlu konuma düşer. Böyle bir duruma düşmemek için dilimizi yemine alıştırmamalıyız.

YOU ARE READING
KAÇTIĞIMIZ GERÇEKLER
RandomKendine bir ders çıkartmak isteyenler güzel dinimizin güzelliklerini öğrenmek isteyenler doğru yerdesiniz.