24.BÖLÜM

47.8K 2.7K 369
                                    

Duyduğum bu ses..Evet evet yanlış değilsem bu ses Mirhan Ateşoğlu'na aitti..Ve ben yine yanılmıyorsam yanında kesinlikle can yoldaşı Mirza Ateşoğlu'da vardı...Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve beline bir koala gibi yapıştığim sevgilimden ayrıldım..Ne derdim,nasıl açıklardim onlara bu manzarayı..

"Güzelimm "Bu sözü her duyduğum da sakinleşen ben,nedense şimdi hiç bir şey hissetmiyor,daha doğrusu hissedemiyordum..Çünkü arkamı döndüğümde göreceğim manzara beni bir hayli korkutmaya yetiyor,hatta artıyordu bile..

"Şu ahtapot gibi sarıldığın akrabamızin kim olduğunu hala çıkaramadım Nazlı..Yoksa ben göreve gittiğimden beri mantar gibi yeni akrabalar mı türedi "..Bundan kaçış yoktu biliyordum.Biliyordum bilmesine de söyleyeceğim yalanlar için ufak bir zaman kazansamda fena olmazdı hani..Derken sanki beynimi okumuş gibi imdadıma Mirza yetişti..

"Hoşgeldin demek yok mu prensesim..Bak evdeki eğlenceyi bırakıp sırf senin için kalktık buraya geldik"diyen Mirza'nin şefkatli sesi ile gözlerimin dolmaya başladığını hissediyordum..Boğazıma bir yumru,kalbime anlam veremediğim bir ağırlık çökmüştü sanki..

"Be-ben..Şey..Hoşgeldiniz "dedim ve ağır adımlarla onlara doğru ilerledim..Kendimi çok kötü hissediyordum..Sanki şey gibi,sevgilisi ile yatakta oynaşırken abilerine basılan kızlar gibi..

"Mirhan " dedim gözlerinin içine baka baka..Aslında yaptığımdan değildi utancım..O benim sevdiğim,gelecek hayali kurduğum adamdı..Peki neydi benim boğazımı sıkıp nefesimi düğümleyen?

"Onca yolu ağlayıp zırlaman için gelmedim ben Nazlı hanım..Önce bir sarılıp hasret giderelim " dediğin de dayanamayip açılmış olan kollarına sokuldum ve sımsıkı sarıldım..Ne çok özlemiştim onu..Konuşmayı,her sözüne muhalefet olmayı,kızlarla konuştuğunda kıskançlık krizine girmeyi kısacası herşeyini..

"İğrençsin Nazlı..Sarıl dedik,akan sümüğünü gelde kıyafetime sür demedik "deyince daha sıkı sarıldım..Onun şu anda sevgilimin yanında beni rezil etmesi umrumda bile değildi..

"Kıskanıyorum ama " diyen Mirza'nin sesi ile hafifçe gülümseyip Mirhan'dan ayrıldım ve bu sefer Mirza'ya sarıldım..Ağır adamım benim..Ağır ve bir okadar asi..

"Ne kadar alçaksınız,insan bir  haber verir"dedim burnumu çeke çeke..

"Aaaa bak iyiki de haber vermemişiz,yoksa mantar gibi olmadık yerde biten akrabalarimizdan haberimiz olmayacaktı "..Al işte yine aynı mesele ..

"Doğu seni burda göreceğim aklıma gelmezdi..Nasılsın görüşmeyeli " deyip yine beni bu eziyetten kurtaran Mirza paşamdı.

"Teşekür ederim..Dün şirkete beraber bir kahve içeriz diye uğradım ama sekreter hanim acil bir iş için çıktığını söyleyince hayallerim yerle bir oldu"

"Her zaman ki işler işte..Eee ne duruyoruz,herhalde yeni yılı ayakta kazık yutmuş gibi dikilerek geçirmeyeceğiz " diyen Mirzaya gülümseyip onları masaya yönlendirdim..Şu anda deli gibi korkuyordum..Aslında korkudan erkekler arasında geçen muhabbete bile dahil olamamıştım.

"Yemek yediniz mi?"

"Ah yemezmiyiz Nazlı..Dila sultan utanmasa sofrayı sokacaktı ağzımıza"diyen Mirhan'dı..Burda ne döndüğünü anlaması için biraz daha gözlem yapması gerekiyordu..Bu sabah Afganistan denen lanet olası allahın dağından kurtulmuş,ilk uçakla   İstanbul,sonrada aktarmalı olarak Diyarbakır'a gelmişti..Eve geldiğinde Azra ve Dila Sultanın kıskacından zorda olsa kurtulmuş,güzel bir uyku çekmişti.Akşam olunca yataktan ölü gibi kalkmış,ancak soğuk bir duş ile kendine gelebilmişti..Hava ne kadar soğuk yada sıcak olursa olsun o hep soğuk su ile duş alırdı..Mesleği ona öyle şeyler öğretmişti ki,bu hayatta nefes almaktan başka herşeyin yalan olduğunu çok iyi biliyordu..Derken aradan saatler geçmiş sarı cadi'ya özlemi daha da artmıştı..Uzaktayken bir şekilde özleme gem vuruluyordu,ama yanı başında olduğunu bilmek,onu hemen görmek ve sımsıkı sarılmak..İşte bu düşünce karşısında insan rahat duramıyordu..Yaklaşık altı aydır görmüyordu sarı cadiyi..Bambaşkaydı onun yeri.Her daim it gibi dalaşsakta birtaneydi bizim için..Hayata bakışımı tamamen değiştiren,gördüğüm şok edici olaylar karşısında daha sakin kalmamı ve en önemlisi empati kurmamı sağlayan tek varlıkti..Ama şimdi gördüğüm ve anladığım kadarıyla bizim tek varlığımız,sümüklü tirtilimiz artık yavaş yavaş kanat çırpmaya başlamıştı...

ANSIZIN GELENWhere stories live. Discover now