worries-

bitis seyi

lafeiz

olay hiçbir zaman seni anlatmaktan geçmedi. olay her zaman seni anlatabilmekten geçti. yazmış olduğum hiçbir şey fazlalık olmayacaktı ama yazmış olduğum her şey eksik kalacaktı. bir kere karşımda durabilseydin, gözlerinde koskoca bir hikayeyi bitirebilirdim. beni anlaman için ikimize özel bir dil yaratabilirdim. şimdi sen; koskoca dünyayı karşısına almış birisinin yenildiği tek kişisin. unutkan bir insanın hafızasında yer eden en güzel şeysin. düşündüğü tek şey nasıl intihar edeceği olan bir insanın yaşama sebebisin. geride hiçbir şey bırakmamak için her şeyini yakmış birinin atmaya kıyamadığı eski bir fotoğrafsın. sen benim kafamın içisin. sen benim düşüncelerime aitsin. sen benim tüm çelişkilerimsin. kısıtlayamadığım tek şeysin ve kısıtlandığım tek şeysin. ben bir sokaktan geçerken seni hatırladığımda gülümseyebilirmişim ama ben öteki sokaktan geçerken seni hatırladığımda ağlarmışım. ben kendimden hiç ödün vermemişim ama konu sana geldiğinde istisnalara en güzel ben yer vermişim. en güzel anılarımı seninle geçirmişim ve en kötü zamanlarımın kapanışını seninle yapmışım. ben seni en düzenli cümlemde kullanmışım ama ben seni dünyanın en karışık cümlesinde de kullanmışım. adını gelişigüzel yerlerde geçirmeyi hiç sevmemişim belki ama ben seni herkese anlatabilmeyi istemişim.

worries-

Üstesinden gelemediğim hâlâ onlarca sorunla boğuşuyorum. Sevdiklerim bir bir deliyor zihnimi bir çekiç ve bir çiviyle. Her çekiç darbesinde şimşekler çakıyor zihnimde. Sağ kalamayacağımı bildiğim bir savaşa hazırlanıyorum tüm bu arbedenin, tüm bu hengâmenin içinde. Dağlar aşıyorum, savaşlar kazanıyorum, yer yüzünü kaldırıp gökyüzüne fırlatıyorum kendi dünyamın içinde.