özledim.
bu akşam hava çok güzeldi. keşke bana gelebilseydin, keşke sana gelebilseydim.
böylesine kıymetli bir bahar akşamını daha heba ettik seninle, ayrı yerlerde, birbirimizden uzakta. ama sen bana hiç olmadığın kadar yakındın, zihnimdeydin, hep olduğun yerde. peki ya ben? ben neredeydim bu akşam? anlat da bileyim, sana hiç geldim mi? nerelerde ne yaptım, neler konuştum, ne dalkavukluklar ettim... dilimden söylemek istemediğim çirkin sözler döküldü mü yine? biliyorsun, böyle olmasını sevmiyorum, hiç hoşuma gitmiyor. lâkin bu her gün yaşanmaya devam ediyor. bu akşam bendeydin. fakat ben kendimde değildim. ne kendime gelebiliyorum ne sana. artık dayanamıyorum, benden koptuğunu görmek beni lime lime ediyor. bahar geldi evimizin bahçesine. her yıl kokladığım ağacın açışına kendi gözlerimle şahitlik ettim bu kez. çiçeklerinin tamamen açılması tamı tamına dört gün sürdü. şimdi koskoca bir patlamış mısır ağacına benziyor, rüzgar dallarını sallayınca kokusu her yana dağılıyor. yani anlayacağın, evet, bahar geldi.
bahar bile geldi.
sen hiç gelmeyecek misin böyle?