sukutvekelam

Burda yazmayalı 3-4 sene olmuş.

sukutvekelam

Dostum, 
          Uzun yollardan geçtim, düştüğüm kaldırımlarda defalarca düştüm, hep izleri kaldı geçtiğim yerlerin, hepsini alıp gitmek istedim benden bi parçayı beraberimde götürmek istedim. Hatırlamak için kaybettiklerimi. 
          Ama çok zaman oldu, yüzünü tanıyamayacağım kadar çok zaman geçti.İsminin geçtiği yerlerden kaçtım, kağıtlara dokunamadım, bulutlar aynı bakmadı bir daha. 
          Çok kaçtım, inan bulabilmek için çok aradım, çokça kayboldum ararken. Buldum sanarken elimdekileri yitirdim. 
          Bir hikaye anlatmak istedim sana, hep dönebilsin kahramanlar arkalarına bakmadan giderken. 
          O el sallayışlarda kalmasın kimsenin aklı, yollar bu kadar uzun sürmesin, hep çıkıp dönebilsin insanlar istedim. 
          Bir yola çıkarken döndüğünde eskimesin hiçbir şey.. 
          Hikayeydi işte anlatamadım, verdiğim sözleri tutamadım. 
          Yarım bir dönüş oldu hep benimki. 
          Bir yanım hep düştüğüm yollarda kaldı. 
          Yine de geldim desem sayar mısın? 
          Özlediğim çok şey var çünkü nefesimde eksik hikayeler var. 
          Sesimde sustuğum kelimeler var, duyamadığım. 
          Çok zaman oldu, yine de geldim desem sayarmısın?

sukutvekelam

@ ramensosu  teşekkür ederim, keşke tekrar dönebilsem yazmaya. Belki hikayelerimi tekrar yayınlarım hiçbir şey yapamazsam. 
Reply

sukutvekelam

Hep aynı sisin ardında yüreğimi dağlayan kelimelerin kayıp gitmesini bekliyorum.Ağzıma dolup söyleyemediğim,boğazımda yumru olarak kalan kelimeler..
          Hiç değişmiyor bak hep aynı sisin ardında gökyüzümün aydınlanmasınj bekliyorum.Ellerimde üzerini örtmeye çalıştığım izi kalan yaralarımla.Hani insan çok kez iyileşmek için çıkar yollara geri döndüğünde ise evini bulmaktır hep umudu.
          Sahi benim evim neresi?Nerden başlayacağım yolculuğa, döndüğümde bulabilecek miyim yüreğime tanıdık bir hissi?
          Bana kaybolsan dahi kendini bulmanın yollarını öğret nolur..Hep birbirine benzeyen yolların hangisinde tökezledim ben?
          Kaçmaya çalıştıkça ayaklarıma dolanan çaresizliğimden yoruldum.Bana öğret nolur, derin derin nefes almayı,yaralı bir kuşun kanadından gözlerimi çekebilmeyi,
          Yarası hep kanıycak öyle mi,kabuk tutsa dahi bilecek hep bir yarayı taşıdığını.Sızlayıp duracak üzeri kabuk tutmuş düşünceler.
          Nasıl merhem olacağım ona,bana öğret nolur..Ben bildiğim çoğu şeyi unuttum bir sisin ardında yüreğimde dağılan sızının peşinden unuttum.
          
          
          

sukutvekelam

Hatırla!
          Hani sen kaybolmuştun bir seferinde.Nereye gideceğini,ne yapacağını bilmiyordun ve dünya öyle büyüyordu ki gözlerinde;kendini savunmasız ve çaresiz hissediyordun.İşte seni o karanlık o boğucu sessizlikten Rabbin kurtarmadı mı?Hatırla!Nasıl boğulduğunu,nasıl bir ışık için yol aradığını...
          İşte şimdi yine öyle çaresiz hissediyorsun kendini.Yüreğin,zihnin o kadar karışık ki..Kime gitsen cevap alamıyor sessizliğin,kime dayansan umutların boşa çıkıyor. Hani bir dua etmiştin,hani bir  adım atmıştın o boğucu karanlıktan çıkmak için ve Rabbin senin ellerinden tutmuştu.Hatırla!
          Yine dön Rabbine,belki edeceğin bininci dua olsun, o dua.Ama yine vazgeçme ve yürümeye çalış.Senin karanlık gördüğün şeyde kimbilir ne hayırlar gizli.De ki, Rabbim beni yalnız bırakmayan yalnızca sensin ve Sen bana yetersin.Bu yüzden bir adım at,korkularından kurtulmak için bir adım at..Duaya önem ver ve hiçbir zaman yerinde sayma.Hani hayallerin vardı senin.Hatırla!Bir şehidin hikayesini duyunca tutamadığın gözyaşların vardı.Ben neden ardımda böyle güzel bir hikâye bırakmayayım dediğin o anlar..Ne olur  bak zaman öyle hızlı geçiyor ki..Ne olur artık uyan!Rabbinin huzuruna çıkarıldığın zaman telafi edemeyeceğin şeylerin ağırlığını düşün.Ne olur uyan!Dünya dinlenmek için kalınacak bir yer değil.Allah için uyan.
          |010122|