somniumveridion

c2 seviye mutlak değer fobisi

somniumveridion

oturup ödev yapmam gerekirken turuncu saçlı bir geyin ölen sevgilisi için yazdığı türkü çalmaya başlayınca benim dünyadan kopuş

somniumveridion

beraber yaşadık sanki her şeyi ya 
Reply

somniumveridion

canımın en içi
Reply

somniumveridion

mafuyu kinnlemek sınıfsal bir şey gerçekten
Reply

somniumveridion

friends to rivals to enemies to lovers tropeu mu

somniumveridion

haikaveh de başı çekiyor gidin burdan
Reply

somniumveridion

tüm ult shiplerim angsta fazla meyilli bu arada. istersen ciğer söktürecek kadar ağlatırsın hani
Reply

somniumveridion

türkay gördüğüm en komik erkek

somniumveridion

bir yorumla da on farklı dilde dalga geçti geçen gün problemi ne bilmiyorum ama onu çok seviyorum
Reply

somniumveridion

kanala ses atabildiğini fark ettiği için bağırdığı ses atmış? onunla aynı beyin hücrelerine sahip olmak
Reply

somniumveridion

this is my desing

somniumveridion

michi move it's my turn
Reply

somniumveridion

sanat tarihi okuyor son kararımız
Reply

somniumveridion

sanat tarihi mi okusa dil mi okusa ne dediniz o işe
Reply

somniumveridion

O gece fena tipi vardı. Annem yatmaya gittiğinde uyuyormuşum gibi yapmış, sonra sessizce kalkıp bahçeye çıkmış ve yağan karın altında durmuştum. Ellerimi öne doğru uzatıp kar taneciklerini yakalıyor ve parmaklarımın ucunda eriyip gitmelerini seyrediyordum. Hem coşturucu hem ürkütücüydü ve ifade edemediğim bir gerçeğe değiniyordu; dağarcığım sınırlı, sözcüklerim yetersizdi. Yok olan kar taneciklerini bir şekilde yakalamak, mutluluğu yakalamak gibi bir şey; anında hiçliğe dönüşüveren bir sahip olma eylemi. Bu evin dışında bir hayat olduğunu hatırlatıyordu bana: geniş ve tarifi zor güzelliğe sahip bir dünya; o an için ulaşamayacağım bir dünya.

somniumveridion

Duymak isterim," dediğimi duydum. "Yüksek sesle okur musunuz?"
            
            "Pekâlâ."
            
            Pencerenin kenarındaki sandalyede otururken içimi tuhaf bir sükûnet kapladı. Başkomiser hafifçe öksürerek boğazını temizledi ve başladı.
            
            "Theo biraz önce gitti," diye okudu, "Yalnızım. Mümkün olduğu kadar hızlı yazıyorum..."
            
            Dinlerken üstümüzden geçen beyaz bulutlara baktım. Nihayet açılmışlardı ve kar yağmaya başlamıştı. Dışarıda kar taneleri düşüyordu. Pencereyi açtım, elimi uzattım. Bir kar tanesi yakaladım. Yok olup gidişini, parmağımın ucunda eriyişini izledim. Gülümsedim.
            
            Bir tane daha yakalamak için uzattım elimi.  
Reply