SoN bEkLeYiŞ...

- Fe eyne tezhebün (Bu gidiş nereye?)


Ben gülüşüne öldüm, o gülüşüme güldü. Farklıydık işte. Dokunamayacağım kadar uzak olsanda, sevebileceğim kadar yakınsın bana.

 Ellerini hiç tutmadım ama kalbi göğüsümde atıyordu. Hem unutma yanında kim olursa olsun kalbindekiyle yaşlanırsın.

Savaş bitecek ve ben şiirlerine yeniden döneceğim. Bazen öyle olur işte ansızın ve nedensiz..

İntihar haramdı biz de yüzümüzü astık.

 Vazgeçiyorsan sevmiyceksin, seviyorsan vazgeçmiyceksin!
Sahip olmasını da bileceksin ait olmasını da.

Saçma sapan mesaj atarsan, seviyeni aşıp haddini bilmezsen çok pis azar işitirsin, ters teperim! Tersim pistir akıllı olun. Seviyeli davranmazsan engeli bi güzel yersin. (Afiyet olsun) 

Bazen sadece çocuk olmak ve tek derdinin oyun olmasını istersin.. Ama büyüyünce oynanan oyunlar çok fazla can yakıyor.

Gözümden düşeni kimin tuttuğu önemli değil..

Uyumayı başaramıyorum. Göz kapaklarımın arasında uykumu kaçıran bir adam var. Eğer yapabilseydim ona gitmesini söylerdim; ama boğazımda konuşmamı engelleyen bir adam var.

Odanda rafta duran bir kitaptım. Bilirim kitap okumayı çok seversin. Lâkin her kitap seçişinde beni ıskalayıp başka kitapları nasıl aldın raftan, oysa benim rafımda senden başka kitap yoktu. Anlaşılmayan şeyler var ya da anlamak istemediğim şeyler.

Kaç yaşındayım? 
Karşıma çıktığın gün doğdum işte..
Gerisini sen hesapla artık..
Yaşım; seni yaşamışlığım kadardır benim..

Ayrıca benim hakkımda birşey bilmene gerek yok, ismimi bil yeter. Yada onu da bilme... Bu arada beni ne olursa olsun eleştirme, eleştirirsen eleştirilirsin bilgine!