KanRevanBalkon

Koşar adım nereye gidiyoruz?
          Soluk soluğa, ıskalayarak geçiştiriyoruz şu fani dünyayı. Sanki geri dönmek mümkünmüş ve sonsuza kadar varmışız gibi.
          Hep bir yarış halindeyiz. Öyle acelemiz var ki nefes almayı bile tam olarak beceremiyoruz. Eksiliyoruz ama bunun farkına varmıyoruz. Çünkü, işimiz gücümüz bilinçsizce oradan oraya koşmak, koşmak, koşmak…
          Üstelik pervasızca yaşama suç atmayı marifet sayıyoruz. Sonra da mutlu olamadığımız için öfkeleniyoruz. Öfkelendikçe daha da hızlı koşmaya başlıyoruz. Mutluluğun an’da kilitli olduğunu hiçe sayarak kendimizi perişan ediyoruz. Yaşayamayan sadece nefes alışverişi yapan canlı organizmalar olarak varlık telaşına düşüyoruz.
          Ve korkarım ki nefes nefese kaldıkça, yaşam bizi bir gün orta yerimizden ikiye ayıracak. Alın size yaptıklarınızın mükafatı diyecek. Ona kafa tutmaya mecalimiz olmadığı için bahtımıza razı olmak zorunda kalacağız.
          Her zaman yorgunuz, öfkeliyiz ve hep acelemiz var. Zaman bizi dörtnala kovalıyor sanıyoruz. Halbuki geri dönüş yok,  fırsatı kaçırmayın demek istiyor. Ama bizler ısrarla dikkate almıyoruz.
          Bildiğimiz tek şey yetişmek zorunda olduğumuz. Bilmediğimiz ise nereye ve ne için koştuğumuz?
          Bu sorunun cevabı aslında iki nefes arasına sıkışmış gizde saklı.
          Bir an…
          O bir an’ı keşfedebilirsek hayatı ucundan yakalayabiliriz. Ordan usulca kendimize doğru çekmeyi başarabilirsek dinlenmeye geçebiliriz.
          Sakinleşmeye, farkına varmaya, görmeye, duymaya ve hissetmeye ihtiyacımız var. Madden değil manen yaşamaya başlarsak o zaman gerçek anlamda var oluruz.
          Tüm koşturmaca nafile uğraşlar için. Kaybolan anlar elimizden uçup gitmeden bir kuş tüyü kadar hafiflemeli benliğimiz. Artık ıskaladığımız ve geçiştirdiğimiz her nefes için harekete geçmeliyiz. 
          Hemen…
          Şimdi. 

KanRevanBalkon

Soluklanmak  ve idareyi elimize almalıyız. Çünkü yaşam hepimiz için açmayı bekleyen bir tohumdur. Her yeni başlangıç olağanüstülüğe gebedir. Ve tohum çatladığı zaman mucizesini gözler önüne serer. Çevresini saran rayihayı koklamayı, sadece görmeyi bilenler başarır.
            Bilinmelidir ki alacakaranlık sonsuza kadar sürmez. Güneş ufuktan mutlaka doğar.☁
Reply