r0ttame

Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek.

huznunahi

Şurada dursun da az mutlu olunca gelip yazalım

huznunahi

Biraz gurur verici
Reply

huznunahi

Ve tahtada benim adıma yazılan bir oda var
Reply

huznunahi

Ve ameliyatlar giriyorum
Reply

huznunahi

Bugün ne vardı yemekte

huznunahi

Yol ayrımlı anlarda ne tatmalı
Reply

huznunahi

Peki şu hislerle ne yenmeli
Reply

huznunahi

Ya bugün neler vardı kesede
Reply

huznunahi

Günlerden cuma ve ne dediğimi bilmiyorum; zürafalar yine gümbür gümbür bulut yiyor.
          Karşına Pindaros‘un evi gibi dikilmezsem de benim adım cihanda sulh değil!
          Ne zaman bir gemi görsem, Harar‘a kaçmayı kafasına koyan acemi bir Rimbaud olurum.
          Acemi sözcüğünün, “Acem“den gelip gelmediğini de düşünmeden edemem.
          Kafamın içinden, üstünde dev balinaların yüzdüğü, kiklopların cirit attığı dev portolon haritalar çizer, riskli rotalar belirlerim.
          Portolon sözcüğünün etimolojik kökeninin, Portekizli
          denizcilerden gelip gelmediği takılır aklıma bu defa.
          O gün bir buçuk hayalperestsem eğer, Afrika haritasını fillerin kulağına benzetirim.
          Yeri gelir, Kserkes gibi de kabaran denizleri kırbaçlarım.
          Yeri gelir, “gibi” olmam, “ta kendisi” olurum;
          İthaka‘ya varamayan gemilerin tayfası, cennetten kovulanların elması.
          Sen de beni sevme, ben seni severim.
          Bu gidişle yemediğim halt kalmaz.
          Uçurtmaya “uçutturma” bile derim.
          Kara yakılar yakan, bakılar bakan yaşlı bir ’şaman’a dönüşürüm.
          Köprücük kemiklerim derinleşir; belimdeki venüs gamzeleri belirginleşir.
          Sen de beni sevme, ben seni severim.