portraitgriotte

bugün çocukluğumun omuzlarından, gözlerinden öptüm. sonra kendi ellerimle diri diri mezara gömdüm. güçlü kalan tek yanımı toprağa verdim. bu hayattaki yaşama sebebimi kaybettim. penceremi. evimi. kendimi kaybettim. mutlu bir çocuk değildim. hiç özlenilecek bir çocukluk da yaşamadım. ama içimde bir yerlerde o kız çocuğunun başını okşadım ve ben bunu çok sevdim. dedim ki ben bu kız çocuğunu mutlu etmeliyim. kötü anılarını unutturmalıyım. başaramadım. başaramadık. daha kötü anılar biriktirdik birlikte. artık benden o da nefret ediyor. fazlasıyla haklı. özür dilerim. ben tüm savaşlarımı kaybettim. seni de kaybettim. bu evin enkazıyla seni de kaybettim. hoşça kal. ben sana bakamadım.

portraitgriotte

göğsümde bir ağıtın yası öyle bir ağırlık ki nasıl anlatılır bilmiyorum. yarım bıraktığım şiirler bileklerimi kesiyor ama sen merak etme. benim hâlâ vedaya cesaretim yok.
Reply

portraitgriotte

bugün çocukluğumun omuzlarından, gözlerinden öptüm. sonra kendi ellerimle diri diri mezara gömdüm. güçlü kalan tek yanımı toprağa verdim. bu hayattaki yaşama sebebimi kaybettim. penceremi. evimi. kendimi kaybettim. mutlu bir çocuk değildim. hiç özlenilecek bir çocukluk da yaşamadım. ama içimde bir yerlerde o kız çocuğunun başını okşadım ve ben bunu çok sevdim. dedim ki ben bu kız çocuğunu mutlu etmeliyim. kötü anılarını unutturmalıyım. başaramadım. başaramadık. daha kötü anılar biriktirdik birlikte. artık benden o da nefret ediyor. fazlasıyla haklı. özür dilerim. ben tüm savaşlarımı kaybettim. seni de kaybettim. bu evin enkazıyla seni de kaybettim. hoşça kal. ben sana bakamadım.

portraitgriotte

göğsümde bir ağıtın yası öyle bir ağırlık ki nasıl anlatılır bilmiyorum. yarım bıraktığım şiirler bileklerimi kesiyor ama sen merak etme. benim hâlâ vedaya cesaretim yok.
Reply

portraitgriotte

oysa gözlerimi açtığım anda fazlasıyla karışıktı kafam, yıldırım hızıyla yaşadıklarımı bir kez daha sırasıyla, hatıra denen büyülü kendini kandırma sayesinde, tadını çıkararak yaşamak istiyordum; şu da var ki insanın böyle şeyleri kavrayabilmesi o kadar da kolay olmuyor, kim bilir, belki de insanın bunları anlaması için ağrıyan bir kalbe gereksinimi vardır.

portraitgriotte

22.

portraitgriotte

ihanetini dile getirmek onun için o kadar zor ki defalarca duraksıyor. yine de gülümsediğini görüyorum.
Reply

portraitgriotte

sıfır sıfır.
Reply

portraitgriotte

yağmuru hiç sevmezdi. çünkü bir keresinde yağmurlu havada dışarıya çıkmak zorunda kalmıştım, hasta olmuştum. o gün "yağmur seni çok üzdü, bir daha sevmeyeceğim." demişti. gülmüştüm öylesine. o zaman küçüktüm tabii, alaya almıştım. ama şimdi büyüdüm. bugün doğum günü. önceki zamanlarımızda aramızda bir şeyi kutlarken sana bir şey demem lazım dedi. 
            "hâlâ yağmurdan nefret ediyorum."
Reply

portraitgriotte

14.

portraitgriotte

özgürsün, özgürüz. tüm umutlar balonlara takıldılar.. gülümsemesi eksik çocuklara uçuralım mı? benden çok onların ihtiyaçları var.
Reply

portraitgriotte

sen iyisin, senin iyi olduğunu bildiğim için gururlu bir anne gibi hissediyorum. tüm gün böyle hissettim.
Reply

portraitgriotte

buruk bir gülümsemeyle hatırlayacağım seni.
Reply

portraitgriotte

portraitgriotte

seninle ilk kez tanıştığım günü hâlâ hatırlıyorum.*
Reply

portraitgriotte

kötü bir zamanlamaydı. hayatın farklı evrelerinde tanışmışlardı. farklı şeyler istediler.
Reply

portraitgriotte

oysa şimdi iki yabancı gibiydiler. hayır, bu yabancı olmaktan da beterdi. çünkü hiçbir zaman yeniden tanışamazlardı. sonsuza dek sürecek bir yabancılaşmaydı bu.
Reply