pheulia

bir süre önce burada yazıyorken aldığım nefesleri düşünüp, aranızda, sizinle aynı duyguları paylaşarak yaşıyor olduğum o döneme hasret doldum. kim bilir ne kadar vakit geçmiştir aradan ben buraya uğramayalı. yokluğumda da güzel şekilde andığınız, panomu es geçmeyip ardınızda bırakmadığınız ve böylelikle de yüzümü gülümsettiğiniz her an için teşekkür ederim. :)
          	elimde kalan bir kısımdan bahsediyordum sürekli. birçoğunuz da okumak istediğinizi bana söylemiştiniz gerek mesajlarda, gerek yayınlarda. o metnin bir başınalığı bana da biraz yük gibi geliyordu doğrusu. bu sebeple paylaşmak istedim. önceki kısımlara nazaran biraz daha uzun olduğu için de bu şekilde yayımlamak daha doğru ve içten göründü gözüme. daha fazla ertelemeyip bugün bu bahsi kapatmış bulundum. 
          	ileride umarım başka kurgularla, bambaşka hikâyelerle yeniden bir araya geliriz. inanın o anı iple çekiyorum. 
          	her birinizi öpüyorum doyasıya, iyi geceler, tatlı rüyalar :)

quotaess

Toprağın içinde gezinen yara bere dolu parmağımı avucuma doğru büktüm. Ellerime bulaşan nemli kahverengi, Taehyung'un git gide eskiyen teninden bana bıraktığı armağandı, dudaklarımın arasına, tadını alır ve bundan böyle esirgediği tüm sevgi sözcüklerini duyar gibi toprağı iliştirdim. Bir kolum, boylu boyunca yanına serildiğim mezarın üzerine uzandı, en son aklımda kalan soğuğundan eser yoktu, geceleri bir kentin tüm sokakları, bir sokağın tüm evleri, bir evin tüm odaları olan ihtişamlı göğsüne uzandığımın tahayyülüyle sarıldım toprağa. Lakin ne saçlarımı okşadı bir el, ne bakışları gözlerimde doğurdu kısır kadınların çocuklarını, ne de adimin tezahürüyle silah tutan düşmanca bir el devrildi okyanusun ortasına Bir daha gömdüm toprağa yüzümü, Tanrım merhamet eder de, dingin uykusunda huzurla bir olmuş çehresinden kısacık bir kesit görürüm umuduyla gözlerimi yumdum. Karanlıktan ötesiz, sessizlikten başka hiç, bir yokluğun ateşinde yanıp durdum. Bundan böyle Jeongguk şefkate bigāne, yirmi altı yaşında kimsesiz bir oğlan olacak, daha da yaş almayacaktı. Dilim ona söylemeye varmadı, işitecek olursa kaşları eğilirdi, dilimi büktüm, sustum.

quotaess

Dizlerimde bir ağrı var. Gecelerdir geçmek bilmedi. Jeongguk, gürültüye düşmanım, bir bilsen ne de hasret düştüm o pamuk tarlalarında ilmek ilmek işlenen gerdanına. Kavuşur muyuz dersin? rüzgara açıyorum kollarımı, kokunu bir bastırsam göğüsüme ne acılar dinecek.

miarunsyou

sinner'ı okuyamamış olmak benim için bir suç gibi geliyor

Kim__Vantae

@minminnyoongi  çok derin bir ficti. Sanki fic değil de kitap okuyorsun gibi hissettiriyor yazar. Kalemi öylesine mükemmel ki, insanın olmayan yarasını kanatıyor. Gerçekten mükemmel bir kitap. Çoğu kişinin bundan etkilenmesi yüzünden kaldırdı bu fici. İnsanlar böylesine güzel bir fice hazır değil.
Reply

Kim__Vantae

@miarunsyou  keşke okuyabilseydin. Pdfleri dolanıyor etrafta, aslında istesem bulabilirdim ama yazarın kendisi de istemiyor kitabın yayılmasını.
Reply

minminnyoongi

Bu yazarın yazış tarzı, kalemi resmen şaka gibiydi. Sinner okurken her defasında fic değil de çok ünlü bir edebiyat kitabı okur gibi hissederdim. Eskiden buralar çok güzeldi. O kalemi güzel yazarlar çekip gittiler. Çok üzülüyorum keşke o zamanlara geri dönebilsek