oyku_362

Bir gün bir şarkı dinledim. İsmi Mademoiselle Noir'di, Türkçe anlamı ise "Madam Siyah” tı. Şarkı bir kadının hikayesini anlatıyordu. Bu kadın Rapunzel masalının yazılıp anlatıldığı dönemde yaşamış, saçları Rapunzel gibi upuzun bir kadınmış. Fakat bu kadın sarı saçlı, rengarenk elbiseler giyen Rapunzel gibi değilmiş, bir başkalarının deyişiyle "onun gibi güzel" değilmiş işte. Rapunzel'den farklı olarak upuzun saçları ve kaşları simsiyahmış, kıyafetlerini hep siyah seçermiş, teni solukmuş, hep mutsuzmuş. Yaşadığı kasabada yaşayanlarla aynı dili konuşmazmış, o yüzden ne derse desin anlaşılmazmış. Bir gün kadını gören bir kasabalı simsiyah kıyafetleri ve simsiyah saçlarından dolayı kadından korkmuş. Bütün kasabaya kadından bahsetmiş, kadının yaşayan bir ölü olabileceğini ya da "şeytan" olabileceğini söylemişler. Yüz yıllar önce şeytanın insanların arasında dolaştığına fazlasıyla inanılan bir dönemde herkesten farklı olduğu için Madam Siyah'ı şeytan olarak kabul etmiş ve bir araya gelip onu alevlerin arasında yakarak yaşamına son vermişler.

oyku_362

İnsanlar farklı olan şeyleri sevmezler ve hatta onları dışlamak isterler, dünyadan silmek isterler. Rapunzel sarı saçlarıyla, tatlı elbiseleriyle onlara güzel gelirken üzgün ve siyahlara bürünmüş bir başka kadın onlara korkunç gelebilir. Onlara farklı, anormal, garip ya da korkunç gelen birinin yok olmasını bile dileyebilirler. Sevgi ise bu dünyayı kurtarabilecek tek duygu, sevgiyi kategorilere ayıramazsınız. Dünyayı sevmek her şeyi sevmektir, dünyayı sevmek kendini sevmektir.
Reply

oyku_362

Halbuki Rapunzel evrenin varoluşu boyunca en sevilen masal karakterlerinden biridir. Upuzun sarı saçları, güzel gülümsemesi, pembe yanakları ve pembe elbiseleriyle herkese tatlı görünmüş bir masal karakteridir. Madam Siyah ise Rapunzel'in karanlık hali gibiymiş resmen, bu yüzden herkesin korktuğu bir figür haline gelmiş. Dünya böyle bir yer. İnsanlar farklı olanı sevmez, kabullenmez, aralarına almak istemez. İnsanlar kimin güzel kimin çirkin olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar kimin normal kimin anormal, kimin düzgün kimin garip olduğuna, kimin akıllı kimin aptal olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar her şeyi bildiklerini sanır ve hep konuşurlar. Bazen onlar konuşmasalar bile bakışları konuşur. Bazen bakışları da susar yazdıkları konuşur. Bazen her şey susar, herkes gider, yapayalnız kalırsın ve seni yapayalnız bir başına bıraktıkları karanlık bile onların konuşma şeklidir aslında. Sana yapayalnız kalman gerektiğini söylemek için seni bir başına bırakıp giderler.
Reply

oyku_362

Bir gün bir şarkı dinledim. İsmi Mademoiselle Noir'di, Türkçe anlamı ise "Madam Siyah” tı. Şarkı bir kadının hikayesini anlatıyordu. Bu kadın Rapunzel masalının yazılıp anlatıldığı dönemde yaşamış, saçları Rapunzel gibi upuzun bir kadınmış. Fakat bu kadın sarı saçlı, rengarenk elbiseler giyen Rapunzel gibi değilmiş, bir başkalarının deyişiyle "onun gibi güzel" değilmiş işte. Rapunzel'den farklı olarak upuzun saçları ve kaşları simsiyahmış, kıyafetlerini hep siyah seçermiş, teni solukmuş, hep mutsuzmuş. Yaşadığı kasabada yaşayanlarla aynı dili konuşmazmış, o yüzden ne derse desin anlaşılmazmış. Bir gün kadını gören bir kasabalı simsiyah kıyafetleri ve simsiyah saçlarından dolayı kadından korkmuş. Bütün kasabaya kadından bahsetmiş, kadının yaşayan bir ölü olabileceğini ya da "şeytan" olabileceğini söylemişler. Yüz yıllar önce şeytanın insanların arasında dolaştığına fazlasıyla inanılan bir dönemde herkesten farklı olduğu için Madam Siyah'ı şeytan olarak kabul etmiş ve bir araya gelip onu alevlerin arasında yakarak yaşamına son vermişler.

oyku_362

İnsanlar farklı olan şeyleri sevmezler ve hatta onları dışlamak isterler, dünyadan silmek isterler. Rapunzel sarı saçlarıyla, tatlı elbiseleriyle onlara güzel gelirken üzgün ve siyahlara bürünmüş bir başka kadın onlara korkunç gelebilir. Onlara farklı, anormal, garip ya da korkunç gelen birinin yok olmasını bile dileyebilirler. Sevgi ise bu dünyayı kurtarabilecek tek duygu, sevgiyi kategorilere ayıramazsınız. Dünyayı sevmek her şeyi sevmektir, dünyayı sevmek kendini sevmektir.
Reply

oyku_362

Halbuki Rapunzel evrenin varoluşu boyunca en sevilen masal karakterlerinden biridir. Upuzun sarı saçları, güzel gülümsemesi, pembe yanakları ve pembe elbiseleriyle herkese tatlı görünmüş bir masal karakteridir. Madam Siyah ise Rapunzel'in karanlık hali gibiymiş resmen, bu yüzden herkesin korktuğu bir figür haline gelmiş. Dünya böyle bir yer. İnsanlar farklı olanı sevmez, kabullenmez, aralarına almak istemez. İnsanlar kimin güzel kimin çirkin olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar kimin normal kimin anormal, kimin düzgün kimin garip olduğuna, kimin akıllı kimin aptal olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar her şeyi bildiklerini sanır ve hep konuşurlar. Bazen onlar konuşmasalar bile bakışları konuşur. Bazen bakışları da susar yazdıkları konuşur. Bazen her şey susar, herkes gider, yapayalnız kalırsın ve seni yapayalnız bir başına bıraktıkları karanlık bile onların konuşma şeklidir aslında. Sana yapayalnız kalman gerektiğini söylemek için seni bir başına bırakıp giderler.
Reply